5•

101 19 11
                                    

"Evet yeni evine hoş geldin."
Anahtarla beraber kapıyı ittirerek açmıştı, Eren.
Liana'ya kısa bir bakış atarak kenara çekildi.

Liana, sanki ilk kez geldiği eve tebessüm ederek elinde tuttuğu kutuyla girdi.
Sanki eve değil de, özgürlüğüne atmış olduğu bir adımdı bu.
Artık özgürdü ve o adamla uğraşmak zorunda değildi.

"Geçen sefer kaldığın oda sana ait, istediğin gibi dekor etmekte özgürsün, keyfine bak."

Liana, ona döndü.
"Hemen bir iş bulmalıyım."

"Bu konuda endişe etme."
Eren, gözlerini kısarak ona baktı.
Dudakları hafifçe kıvrılmıştı.
"Çalıştığım cafe sahibiyle konuştum, yarın ilk iş günün. Hayırlı olsun."

Liana, elindeki kutuyu masaya bırakıp şaşkınlıkla ona baktı.
"Ne? Bu kadar hızlı mı? Ama ben hizmet etmeyi bilmem ki!"

"Gerçek dünyaya hoş geldin, prenses."
Eren, mutfağa gidip elinde önlükle geri geldi ve Liana'ya attı.
"Alıştırma yapalım bakalım."

Liana, havada yakaladığı önlüğe tuhaf tuhaf bakıp başından geçirdi.

Eren, eğlendiğini belli etmeyen bir tavırla, koltuğa oturdu ve bir bacağını bacağının üzerine yan olarak atıp arkasına yaslandı.
"Öncelikle çay istiyorum, taze demlenmiş olmalı. Yanında da tatlı kurabiyeler olsa fena olmazdı."

"Ama ben bir garsonum, kurabiye yapamam!"

"Çok üzücü, müdürünle görüşebilir miyim?"

"Hemen geliyor efendim!"
Liana, endişeyle mutfağa giderken Eren arkasından gülerek bakıp başını iki yana salladı ve televizyonu açtı.
Sevdiği programlardan birisi varken, zaman geçsin diye onu izleme fikri fena gelmedi.

Televizyon programına odaklanmış, uzun bir süre izlemeye dalmışken birden yanında hissettiği bedenle kaşlarını kaldırarak Liana'ya baktı.
Saçları un içerisindeyken, Eren'e hiçbir şey yokmuş gibi bakmıştı.
"Bu programı severim."

"Eminim müdürün de seviyordur."

"Ay!"
Liana, tekrar koşarak mutfağa gitmişti.

Eren, sırıtarak tekrar televizyona odaklandı.

Yaklaşık 30 dakika sonra burnuna güzel kokular gelirken, gözlerini kapatarak kokuyu soludu.
Sanırım bu kız beklediğinden yetenekliydi.
Yine de onu şımartmak gibi bir planı yoktu.

Aradan biraz daha zaman geçtikten sonra Liana, fırından taze kurabiyeleri çıkararak gülümsedi.
Küçükken babasıyla beraber yaptığı kurabiyelerden yapmıştı ve bu kurabiyeleri gerçekten çok seviyordu.
Şimdi Eren'e yapmak biraz tuhaf hissettirmişti.

Küçük bir tabağa kurabiyeleri koydu ve yanına fincan çayını da koymayı ihmal etmedi.
Tepsiye yerleştirdiği yiyecek ve içecekle salona geri döndü ve Eren'in önüne koyarak gülümsedi.
"Evet, nasıl buldun?!"

"Henüz yemedim." Dedi Eren, onu sinirlendirmek hoşuna gidiyordu.
Eren, kurabiyeye uzandığında Liana, onun eline dokunarak onu durdurdu.
"Sıcaktır, peçeteyle yemelisin."
Tepsinin kenarına koymuş olduğu peçeteyle kurabiyeyi sarmış ve ona uzatmıştı.

i found something, you.||Yeager.Where stories live. Discover now