Yua, dün Hitoshi'nin ona hesap sorar gibi Denki ile arasında olanları sorması hoşuna gitmişti.
Artık içinde Shinsou'nun ona karşı olan hisleri ile alakalı biraz umut tomurcuklanmıştı.Kendisini aptal gibi hissediyordu.
Belki de ,Shinsou sevgisini ona en iyi şekilde göstermeye çalışıyordu ama o anlayamıyordu.
"Lan salak!Kahve taşıyor!"Neredeyse taşmakta olan kahveyi Katsuki'nin bağırması ile kurtardı Yua.
"Bunu da kaybettik amına koyayım."
Yua yutkunarak kafasını yanındaki çocuğa çevirdi.
"Duygularınız karşılıklı mı bari."Yua yeni bir kahve çekirdeği alacağı zaman, sorduğu soruyla duraksadı.Shinsou onu seviyor muydu?Yoksa ilişkileri normal,samimi arkadaş ilişkisinden ötesi olamaz mıydı? Içindeki burkulma hissi ile yutkundu derince.Onunla tanıştığı günden beri içinde biriktirdiği sıkıntı ve gerginlik yüzüne vurmuştu.
"Emin değilim."düz sesi ile işine geri döndü."Ama bu sevmeme engel değil."değildi doğru.Hitoshi onu reddetse bile onu sevmeye devam ederdi Yua.
"Doğru."Katsuki önlüğü çıkarırken konuştu."Ne bok yapıyorsan yap.Ama o patlıcan göt seni üzerse ağzına sıçarım onun haberi olsun."
Bunu sırıtarak söylemişti küçüklükten beri aralarında hep abi-kardeş ilişkisi vardı.Bu söylediğine kıkırdayıp önüne döndü Yua."Evet evet bizzat söylerim merak etmee."
"Ben mola veriyorum yerime Sero'yu çağırın,her yerim ağrıyor amına."
Yua yavaşça kafasını salladığında Katsuki gitmişti.
Kapıdan gelen zil sesi, Yua'nın oraya bakmasını sağlamıştı.
Gördüğü iki beden ile gözleri büyümüştü.Gözleri Hitoshi'ninkiler ile kesişince yutkundu derince.
"Burası Yua'nın kafesi anne."Hitoshi'nin kalın sesi kafenin az olmasından yankılanmıştı.
Yua hızlıca tezgahın arkasından onlara doğru ilerledi.
"Burası mükemmel!"Yua , Hitoshi'nin annesinin ettiği iltifatlara utanarak gülümsedi
"Teşekkürler,ee-"
"Mihoko tatlım."kadın kıza hızlıca cevap verdi.
"Teşekkürler Mihoko-san!"kafasını eğerek cevapladı Yua.
Kaldırdığında kadının etrafı süzdüğünü, Hitoshi'ninse kadını gülümseyerek izlediğini gördü.
Gözleri kesiştiğinde Yua emin olmak ister gibi bakıyordu.Onun hislerinden.
Oğlanın yüzündeki ifade yavaş yavaş silindiğinde,ortamda sanki ikisi kalmıştı.Yua kalbinin iki kat daha hızlı attığını hissederken,Mihoko'nun
"Kızım bana az sütlü bir kahve yapar mısın?Hem marifetlerini de görürüm."
Demesiyle ikisi de irkildi.
Ikili gözlerini kaçırdığında,Yua"Ah,t-tabi efendim hemen!"
Diyerek hemen tezgah başına geçmişti.
"Ay,hem saygılı,hem melek gibi çok güzel!"oğlan yanında kendi kendine konuşan kadına gülerek,son kez eli ayağına giren Yua'ya bir bakış atmış,sonra annesiyle masaya yönelmişti.
"Bu devirde de böyle saygılı, hoş kızlar bulmak da zor.."Hitoshi bakışlarını annesine çevirdiğinde annesi devam etti.
"Yani çoğu saygısız falan ondan şey ettim."Oğlan kafasını salladi ve gülümsedi hafifçe.Konuyu nereye çekmek istediğini anlamıştı.Mutluydu bu durumdan.
Annesinin Yua'yı sevmesi işine geliyordu çocuğun.Yua'dan nefret etmesi isteyeceği son şey bile değildi.
"Buyrun kahvelerinizz!"iki tane az sütlü kahve ile geldi Yua.Kahvenin şekline hayranlıkla bakan kadını izledi bir süre.
"Otursana Yua."Hitoshi'nin sesiyle gözleri ona dönmüş itiraz edeceği sırada da kadın konuşmuştu."Evet canım otur,bizim oğlanı nasıl düşürdün anlat bakayım."
"Anne!"Shinsou sesini biraz yükselterek kaşlarını çattığında Yua sadece şaşkınlıkla "Ne var be!"diyen kadın ile çocukta gidip geliyordu gözleri."Yolda konuştuklarımızı ne çabuk unuttun?!"
Kadın gözlerini devirip kollarını bağladı, Hitoshi'nin de ona karşı hislerinden artık tamamen emindi.
"Aşıksan aşığım de işte,ne uzatıyorsun çocuğum?"annesinin tekrar konuşması ile dişlerini sıktı Hitoshi.
"Isterseniz size frambuazlı kek getireyim?"gergin ortamı dağıtmak isteyen Yua konuştuğunda Mihoko "Hayır tatlım bir dakika, bugün bu iş olacak."diyerek kaşlarını çattı.
"Anne!"Hitoshi adeta sinirden patlayacağı sırada Yua, onun annesine neden bu kadar çok engel olmak istediğini düşünüyordu.Engel oluyorsa ,sevmiyor muydu onu?
"Hiç kimseye aşık falan değilim ben."Yua gözlerini aniden Hitoshi'ye çevirdiğinde gözleri büyüdü.Kalbinin sıkıştığını hissetti kız.
Hitoshi yutkunduktan sonra devam etti."Her zaman ki gibi neye inanmak istiyorsan ona inanmayı kes anne."
Yua gözlerinin dolmasını engellemeye çalışırken dudağını ısırdı.Içinde yaşadığı duygu patlamasını dışarı vurmak istemiyordu."Hito-"
"Ben gidiyorum ,eve yakın burası anne.Kendin gelebilirsin."Hitoshi annesinin lafını keserek ayağa kalkıp kafeden bir hışımla çıkmıştı.
"Sen ona bakma güzelim."Yua zar zor gülümseyerek kafa salladı."Senin de. Ona karşı duygularının olduğunu biliyorum.Bunu söylemeye çekindiğini de biliyorum.Her zaman ki inadi işte gerizekalının!"
Yua bu sefer içtenlikle kadına gülümsedi, hislerini dışarı vurduğunu anlamıştı.Ama öyleyse Hitoshi'nin de anlaması gerekirdi.
"Bu aralar okul yüzünden stresli sanırım,fazla agresif.Zamanla düzelecektir."Yua kafasını tekrar salladıktan sonra "Teşekkür ederim.."demişti kafasını eğip.Kadın ona en içten gülümsemesini vermiş ve elini kızın kahverengiye saçlarına atıp karıştırmıştı.
Yua ise içinde kırılan kalbinin kırıklarını ruhuna verdiği zararlar ile başa çıkmaya çalışıyordu, dediğim gibi sadece çalışıyor.
______________________
Amk Hitoshi'si
Bütün erkekler aynı hepiniz bokunuzda bogulun amciklar.
Erkek okuyucum varsa sey etmeyin siz KFMSMXMMSMCMSMCMAKCND
Neyse oy ve yorum atin askolarim.
Sizi seviyorum mwah 🤍💞💓💅
Kelime sayısı:713
