Tanıtım

1.9K 46 13
                                    

Merhabaaa yeni kurgum ile sizlerleyim. Umarım beğenirsiniz. Şimdiden iyi okumalar diliyorum ❤️❤️

Medya: Franco Castelli





Korkulu gözlerle karşımda bana kaşlarını çatarak bakan adamı seyrediyordum. Gergin bir şekilde dudağımı kemirirken, şu an burada olduğuma inanmakta güçlük çekiyordum.

"Demek yazdığın klasik ve basit hikayende benim fotoğraflarımı kullandın ha?" Dedi, aksanlı Türkçesi ile. Yutkundum.

"Ben.." diye, mırıldandım lâkin devamı gelmedi. Öylesine yazdığım ve yaşamak istediklerimi yansıttığım kitabımın bu kadar okunmasını beklemiyordum. Hatta okunma sayısı o kadar artmıştı ki, kitabımda erkek karakter olarak tanıttığım ünlü İtalyan mafyası Franco Castelli'nin kulağına kadar gitmişti..

Aklıma yazdığım seks sahneleri geldiğinde, yüzüm kızardı. Acaba kitabı okumuş muydu yoksa sadece kendi fotoğraflarını koyduğum kısımlara mı bakmıştı?

Allah ım nolursun ikincisi olsun!

"Kitabına erkek karakter olarak beni koymuşsun, fakat kız karakter olarak kimseyi koymamışsın. Neden?" Dedi, yüzünde alayvari bir ifadeyle. "Yoksa kendini hayal ederek mi yazıyorsun? O yüzden mi bir kız karakter koymadın?" Türkçesi aksanlı olsa da, ses tonu bir hayli çekiciydi.

Ayrıca tahmini doğruydu. Ben karşımda deniz mavisi gözleriyle bana sert bir şekilde bakan bu adamın oldukça büyük bir hayranıydım. Ben ünlü İtalyan mafyası Franco Castelli'nin platonik aşığıydım...

Franco'nun sağ tarafında ki adam pis pis sırıtıyordu. Diğer adamlar ise sinir bozucu derece de sessizlerdi.

Biraz olsun mantık yürütünce böylesi ünlü, zengin ve yakışıklı bir İtalyan mafyasının bana bakma ihtimali sıfırdı. Ben oldukça sıradan bir kızdım. Ailem baskıcı ve geri kafalıydı. Ayrıca bana şiddet uygulamaktan hiç çekinmiyorlardı. Ben ise kitap yazarak hayal dünyamdan çıkmayan hayalperest ve asosyal bir kişiliğe sahiptim.

Aile baskısı yüzünden üniversite hayalleri suya düşmüş, hatta liseyi bile açıköğretimden bitirmiş garibanın tekiydim işte. Ailemin durumu iyiydi. Fakir değildik. Lâkin elalem ne der düşünceleri yüzünden hayatı bana zindan etmişlerdi. Hatta sırf cinsiyetim kız diye ellerinden gelse beni bir kaşık su da boğacaklardı..

Ben böyle düşüncelerimle boğuşurken, elimden alınan telefonumun çirkin melodisi karanlık oda da yankılandı. Yerimden sıçradım. Telefonum Franco'nun elindeydi. Gözlerini kıstı. Bakışlarını benden çekip, telefonun ekranına çevirdi. Ben telefonu duvara fırlatmasını beklerken, gelen çağrıyı açtı. Sesi hoparlöre verip, dikkatle gözlerimin içine baktı. Babamın sesini duymamla irkildim.

"Kız saat akşamın sekizi olmuş neredesin sen? Eve gel ki senin ayaklarını kırayım fahişe seni! Kim bilir kimin altında yatıyorsun sen! Yeter senin bu ettiğin evlenip, siktir olup gideceksin bu evden!"

Yutkundum. Başımı utançla önüme eğdim. Ne diyeceğimi bilmiyor, öylece önüme bakıyordum. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Eve gidince bir kat dayak yiyecektim. Hatta ellerimi kollarımı bağlayıp, beni bir odaya kilitleyip aç susuz bırakacaklardı..

"Konuşsana orospu seni! Kimin altındasın sen!"

Şu an platoniği olduğum, hatta yan yana gelmemizin imkansız olduğunu düşündüğüm bu yakışıklı adamın karşısında küçük duruma düşüyordum. Baba demeye bin şahit isteyecek pislik adamın bağırtısı Franco'yu rahatsız etmiş olacak ki, yüzünü buruşturarak telefonun kırmızı tuşuna bastı.

Başımı kaldırıp, dolu gözlerle yüzüne baktım. Gözlerini kısmış dikkatle yüzüme bakıyordu. Biraz daha böyle bakıştıktan sonra sağında ki adama döndü.

"Porta la ragazza a casa." Dedi, tok sesiyle. Kendisine olan büyük hayranlığımdan dolayı az çok İtalyanca öğrenmiştim. Ama şu an ne dediğini anlamadım. Sağ tarafında duran adam bana doğru ilerleyip, sertçe kolumdan tuttu. Ve hiçbir şey söylememe fırsat vermeden beni çıkışa doğru sürükledi.

Ben Asiye Demirci. Aslen Mardin'liyim ama babamın işi gereği Muğla da yaşıyorum. 21 yaşında hayalleri yaşından büyük olan ve hiçbir zaman hayal kurmaktan vaz geçmeyen bir kız çocuğuyum. Hatta hayallerini kitap yazarak yaşayan bir kız çocuğu..

Ne kadar hayal kurarsan kurayım böyle bir şey yaşayacağım aklıma gelmemişti. Ne zaman internete girsem, fotoğrafları ile aşk yaşadığım yakışıklı adam ile göz göze gelme fırsatım olmuştu.

Eve gidince yiyeceğim dayağı umursamayarak; mutlu bir şekilde gülümseyip, sıkıca kolumu tutan adamın beni arabaya doğru sürüklemesine izin verdim...

Adı Bende Saklı (+18)Where stories live. Discover now