9

1.5K 113 28
                                    

Keyifli okumalar dilerim. シ

"Araba göndereceğim demiştin!"

"Patronuna sesini yükseltmemelisin."

"Sikmişim patronunu ya, haspama bak sen, yalancı pislik!"

"Mafya bankası demeyi unuttun."

"Mafya bankası!"

Pekala, ne mi oluyordu? Az çok tahmin etmişsinizdir aslında ama yine de anlatayım.

Taehyung, Jungkook'a sabah onu alması için bir araba göndereceğini söylemiş ancak kendisinin geleceğini belirtmemişti...

Hayır hayır, devamı yok, üç nokta değil yani. Tüm problem bu kadardı gerçekten.

Taehyung, Jungkook'a sabah onu alması için bir araba göndereceğini söylemiş ancak kendisinin geleceğini belirtmemişti.

Tekrar etmenize gerek yok yahu, aa! Siz de iyice delirdiniz.

Neyse olaya geri dönelim.

"Seni almaya gelecek olan araba arıza yapmış diyorum, niye anlamıyorsun ya!"

Yalan!

Yani, onca gün varken sık sık bakımı yapılan arabanın arıza yapması tam da bugünü mü bulmuştu? Saçmalık!

"Saçmalık!"

Aynen öyle.

"Neyse ne! Şunun şurasında beş dakikalık yolumuz kaldı, dayan biraz daha." dedi Taehyung ve sonra yapmacık bir somurtmayla devam etti. "Hem, benimle aynı ortamda olmak bu kadar kötü mü yani?"

Jungkook bu sefer cevap vermek yerine susmayı tercih etmişti çünkü Taehyung gerçekten kırılmış gibi gözüküyordu. Tabii işin aslı Taehyung'un tarafında öyle değildi ama Jungkook'un böyle bilmesi daha iyiydi.

Aradan geçen beş dakikanın sonunda gerçekten de Taehyung'un dediği gibi oldu ve şirkete vardılar. "İnebilirsin."

Jungkook arabadan beklemeden indi ve peşinden inmek üzere olan Taehyung'da bu sırada kendi kendine gülüp söyleniyordu. "İnatçı keçi."

Şirkete girip Jungkook'un çalışacağı kata kadar çıkarken bile Jungkook inatçılığından vazgeçmedi. Mesela sanki yolu biliyormuş gibi önden önden ilerlerken yanlış yöne dönünce Taehyung hemen yakasından tutup yanına çekmiş ve "Yanlış yöne gidiyorsun." diyerek onu uyarmıştı ancak Jungkook, inatçılığı ve yersiz gururu yüzünden ağzını kapamayı becerememiş ve saçmalamıştı.

"Hayır, bir kere ben lavaboya gidecektim. Evet, lavaboya gitmem gerekmişti ama... Öyle yani."

"Lavabo da o tarafta değil Jungkook."

Tamam, tamam. Siz de haklısınız, Taehyung'un da hiç acıması yoktu yani. Aman ben bu çocuğu seviyorum, deyip de alttan almıyordu asla ama onların olayı da buydu işte. Zıt kutuplar birbirini çeker lafının somut örneği olmak için varlardı.

"İşte, geldik!" diye hevesle söyledi Taehyung. "Çalışacağın kat burası. Benim sekreterim olacağın için odan da hemen benimkinin yanında yer alıyor. Diğer çalışanlarla tanışman için sana şimdilik izin veriyorum ama istemiyorum diyorsan, gel ve hemen odanı göstereyim."

Jungkook bulundukları katı kocaman gözleriyle incelemiş ve tüm çalışanların ciddiyetle işlerini yaptıklarını görünce de kimseyi rahatsız etmek istememişti. Nasılsa molada hepsiyle tanışabilirdi, öyle değil mi?

Öyle.

"Odamı göreyim." dedi.

Taehyung büyük bir şaşkınlıkla onu odasına götürürken içinden sorguluyordu. "Nasıl olur da sekreterim oluşuna tepki vermez?"

Yani, açıkçası haklıydı çünkü Jungkook sırf arabasına bindiği için bile yol boyu bıt bıt konuşmuş biriydi.

"Burası odan. Hem dışarıdan hem de benim odamdan girişi var." diyerek odayı gösterdi Taehyung.

"Bir dakika, bir dakika..." dedi Jungkook kaşlarını çatarak. Sanırım olayın farkına yeni varıyordu. "Niye odam seninkiyle iç içe?"

Taehyung bıkkınlıkla nefesini verdi. "Biraz önce beni dinlemedin mi?"

Jungkook biraz önceyi hemen zihninde tarayarak konuştu. "Yani, dinlemedim, dinlememişim."

"Jungkook, sekreterim olacaksın, anlaşıldı mı?" diye tek kaşı havada ciddiyetle konuştu Taehyung ve arada bu ifadeyi kullanması gerekiyordu sanırım çünkü Jungkook bu sert bakışından dolayı minicik tırsmış ve sakince "Anlaşıldı." demişti.

Taehyung başını sakince salladı ve elini cebine koyarak odanın içinden kendi odasına geçmek üzere kapıya yürürken boştaki eliyle şimdilik kapalı duran perdeyi işaret etti. "Bu perdeyi önemli görüşmeler yapmadığım sürece açık tut."

Jungkook başını salladı.

"Biraz sonra eski sekreterim sana yapman gerekenleri öğretmek üzere yanına gelecek."

"Tamam."

Konuşma bittiği gibi Taehyung arkasını dönüp kendi odasına girmiş ve bıyık altından gülümsemişti.

Jungkook ise sakince beklemeye başladı. Nasıl yapılacağını öğrenmesi gereken bir işi vardı artık.

__

Yeter arkadaşlar.
Bu bölümü daha fazla uzatırsam batardı yani.

Birazcık yorum mu yapsanız bu arada. Hani bana da yardımcı olur güzel yorumlarınız onun için diyorum. Öyle okuyup geçiyorsunuz, olmuyor yani.

Haydeee
Öptüm sizi gidiyom
Lilya kaçarrr

-Lilya'

Hangover | TaekookWhere stories live. Discover now