13-araştırmacı kişilikler

602 65 128
                                    

peki asla bolum yazmayip eskisi gibi fazla bolum atmam...
ilk defa beni germiyo cok ozlemisim burada olmayi

<>

<sunghoon>

herkes eğlendiğinde hepsinin kardeş gibi olması çok hoşuma gitmişti. belli etmesem de böyle bir ortama ihtiyacım vardı.

"ben biraz maçlarınızı izledim" riki olduğunu öğrendiğim çocuk heyecanla anneme döndüğünde dikkat kesilmiştim. o ise hiçbir şey demeden gülümsemişti.

babama şaşırarak baktığımda onunda benim gibi olduğunu fark etmiştim.

annemin voleybolla ilgili bir konuyu doğal karşılaması ikimizi de şaşırtmıştı.

"aslında biz biraz izledik. annem oğlunuzun ben ve jay ile aynı takımda olduğunu söyleyince sunghoon olduğunu öğrendik" demişti jungwon.

"tabii ben sunghoon'un malezyadan geldiğini öğrenince-biraz dedikoducuyum maalesef" jake'in dediğine jay "biraz mı? hepsi fazla araştırmacı kişilikler" dediğinde jake susması için karnına dirsek atmıştı.

"ben de sizin malezya'da olduğunuzu bildiğim için çocuklara sizin maçınızı gösterdim" diye eklemişti riki.

sunoo gülümseyerek "aslında riki biraz da izlememiş. fazla izleyip hayranınız olmuştu." diyince riki ciddiyetle sunoo'ya dönmüşken sunoo ona gülümseyince bir şey demeden yemeğine devam etmişti. bir anda gözüme çok tatlı gelmişlerdi.

"jisung çok iyiydi yalan yok" changbin amca aklına eskiler gelmişti ki konuşmuştu.

"aman bunu mu konuşucaz? asıl biz sizin her maçınızı izledik. şimdi de siz çok iyisiniz. özellikle riki babana çok benziyorsun" babam konunun kapanması için gülerek söylediği şey ile ben elini tutmuştum.

bana gülümseyerek baktığında jeongin amca "maalesef evde junior hyunjin yetiştiriyorum"

"anne bu durumdan bu kadar memnun değilsen neden kendine benzer bir tane daha çocuk yapmadın?" riki kaşını kaldırıp baktığında "ya size benzeseydi tekrardan?" diyen jeongin amca ile jungwon "aldın mı cevabını?" demişti.

"sunghoon galiba beş yaşındayken gelmiştik aslında. hatırlamıyorsunuzdur belki o zamanlar hatırlıyorum sen kardeş istemiyorum diye ağlıyordun" demişti babam.

chan amca ise "evet hatta jungwon ve heeseung, sunoo'ya çok düşkündü o sıralar" dediğinde seungmin amca devam etmişti.

"kardeşim de sunoo'yu çok severse diye istememiştin. hayır birde üç yaşında ya vardın ya yoktun" dediğinde herkes gülüyordu.

"jeongin amca oğlunda yıllardır gram değişme olmamış" diyen heeseung'a bakmıştım.

aslında onun beni havuzda gördükten sonra yurtta da tanıdığını fark etmiştim ve oradayken bana bozulduğunu biliyordum ama o an annemle kavga etmiştik ve kimseyle konuşmak istemiyordum.

ben bunu düşündüğüm sırada aralarda konuşanlar olsa da duymamıştım. en sonunda sunoo ayağa kalkmıştı.

galiba bir şey söyleyeceğini söylemişti ki changbin amca "bu sefer ne söyleyeceksin sen de mi sevgili yaptın?"

"babam her an bayılabilir tutun" diyen sunoo ile felix amca kıkırdamıştı.

"anne bak ben çok ciddiyim konusu da geçmişken-"

"hatta çok ciddiyiz" diyen riki ile sevinmiştim. gerçekten fark ettiğim şey doğruydu.

"ya bu sefer siz kaç yıllık filan ilişkidesiniz?" heeseung kafasını geriye atıp kollarını sarkıtmışken mızıldanmıştı. bana tatlı geldiği için ona baktığımda kafasını kaldırdığı gibi göz göze gelmiştik. kafamı sunoo ve riki'ye çevirdiğimde o hala bana bakıyordu hissediyordum.

"şimdi şöyle ki jungwon gibi bir sonum olsun istemiyorum"

"yah abi ne var benim sonumda gayet de güzel" diyip jay'in elini tuttuğunda heeseung "zorlama istersen won" demişti.

"ben de heeseung hyung ve changbin amcayı kırmak istemem" demişti riki.

"fazlasıyla alındım" diyen jay ile jake "e bi zahmet" demişti.

ben ikisine gülerken "yakın bir zamanda ilişkiye başladık aslında jungwon ve jay hyung gibi bir örneğim olmasa daha açıklamayacaktık" diyen sunoo ile riki açıklamak için konuşmuştu.

"hepimiz doğduğumuzdan beri beraberiz. aramızda bir şey olursa sizi etkilemek istemiyorduk" riki konuştuğunda sunoo onu onaylayıp konuşmaya başlamıştı.

"aslında bu yüzden jungwon ve jay hyunga daha çok hak verdim bu süreç içinde"

"teşekkür ederim abi" diyen jungwon hava yapmak için saçını arkaya doğru atmıştı.

"çocuklar bana daha önce söylemeliydiniz o kadar uğraştım siz sevgili olun diye. changbiiin... hayatııım" felix amca mutluluğunu belirttikten sonra etrafa donuk donuk bakan changbin amcayı dürterken gülmemek için kendimi zor tutmuştum.

"changbin bayıldı. şimdi kaldı heeseung" hyunjin amca dalga geçerken jeongin çoktan sunoo'ya sarılmıştı.

hepsinin arasındaki ilişki o kadar güzeldi ki bir an annem ve babamın beni burada bırakıp bana aile olmalarına gerek kalmadığını düşünmüştüm.

"hyunjin sus. changbin uçacak bak üstüne" chan amca gülerken seungmin ise onun omzuna vurarak kahkaha atıyordu.

babam ve anneme baktığımda onların da çoktan ortama ayak uydurduğunu fark etmiştim.

"şey ben tuvalete gidecektim ama?" yanımda oturduğu için jake'e sorduğum soruyla hemen kalkmıştı.

"gel beraber gidelim. bu evin değişik bir dizaynı var. daha yeni taşındıkları için anlatsam da anlamazsın zaten ben de anlatamam" diyip kıkırdamıştı.

"sen hep böyle sessiz ve tepkisiz misin?"

"anlamadım?"

"çok özür dilerim birden sordum yanlış anlama daha yeni tanışıyoruz sonuçta ama okulda da konuşulurken duydum. başta inanmamıştım anlattıkları kadar tepkisiz olmana ama öyleymişsin. tabii seni zorlamıyorum sadece içeride gördün biraz bizi... biraz ama gerçekten biraz fazla yükseğiz" demişti.

biraz derken parmaklarını yaklaştırıp konuştuğunda kıkırdamıştım.

"oh güldün?"

bunu fark etmem ile kendimi toparladığımda "aslında böyle değildim ama alıştım galiba bilmiyorum... bu arada seni yanlış anlamadım tam tersi yeni tanışmamıza rağmen düşündüğün için teşekkürler" kafamı biraz eğip teşekkür ettiğimde gülümsemişti.

cevap vermesini beklemeden tuvalete girmiş ellerimi saçlarıma atmıştım.

daha yeni tanışmışken beni düşünüyorlardı. bir kez olsun annemin de beni bu kadar düşünmesini istemiştim.

yere çömelip kendimi sardığımda içeride ağlamamak için kendimi zor tutmuşken buraya gelmem ile yaşlarım akmaya başlamıştı.

gözlerim kızarmasın diye kendimi tutmaya devam etsem de bir süre öylece beklemiştim.

yüzüme biraz su çarptıktan sonra peçeteyle kurulamıştım. ıslandığı için tel tel ayrılan saçlarımdan düşen damlaları izlerken kapı çalmıştı.

"sunghoon? ben heeseung bir sorun yok değil mi? birkaç dakikadır gelmedin ve jake bir şeyler söylemiş ona kırılmadın değil mi?"

hızla kapıyı açtığımda heeseung ile göz göze gelmiştik.

<>

birkac bolum sunghoon anlaticak genelde cunku cok konusturmicam
asil konusacagi zaman varyaaa susmicakQKWKLSJSJSMLSJS
neyse hoon nerede diye kizmazsiniz ins artik bana

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin