Doğum gününde Hyunjin'e resim defteri hediye olarak gelmişti. Annelerinin aldığı defter ile sevinmişti Hyunjin. Doğum gününün akşamı canı sıkıldığı için defteri eline alıp kanatlı bir adam çizmişti.
Hyunjin'in hayatında her şey normal gidiyordu. Sab...
Okullar açılmadan önce motivasyon olsun diye atıyorum. Okuldan gelincede diğer kurgularımdan birine bölüm atarım.
İyi okumalar<3 ~~~~~~~ 3 ay sonra~
"Sonunda kendi evime taşındım"
"Benim için iyi oldu. Artık görünmez olmama gerek yok"
"Yani seninle tek kaldığım için endişeliyim. İnatla zaten yanıma uyuyorsun"
"Uyurken birşey olabilir sana"
"Susarmısın? En tehlikeli şey sensin ben uyurken. Gelip ahtapot gibi yapışıyorsun"
"Dudaklarına yapışmayı tercih ederim"
"Sapık!"
"Hayır değilim"
Hyunjin Yongbok'un dediği ile kahkaha atmıştı. Dün Hyunjin duşa girdiğinde izleyen, kıyafetlerini giyerken fiziğini puanlayan ve çok konuştuğunda dudağından öpen kişi mi söylüyordu bunu?
"Komik şakaydı Yongbok bir daha olmasın"
"Tamam sustum"
Yongbok Hyunjin'e sırtını dönmüş ve televizyon izlemeye başlamıştı. Sıkılıyordu Yongbok. İnsanlar dünyası eğlenceli değildi.
"Yongbok ben bu gün bir restorana gideceğim"
"Tamam bende geleceğim"
"Sürekli görünmez oluyorsun bu çok sıkıcı"
"Bu sefer kanatlarımı saklayıp gelirim bende"
"Sonunda görünmez olmayacaksın! Seni arkadaşlarım ile tanıştıracağım!"
"Ama bir şartım var"
"Neymiş?"
"Beni arkadaşlarına sevgilin olarak tanıtacaksın"
"Ne? Şartın olmasa ne oldurdu yani?"
"Sen cevap ver ilk önce"
"Tamam, ama seni ben hazırlayacağım"
"İyi olur"
"Haydi gel o zaman"
Hyunjin oturan Yongbok'u kaldırmış ve odasına götürmüştü. Yongbok'a 1 hafta önce kıyafet aldırmıştı. Sürekli beyaz giyinmesi sıkıcı gelmişti Hyunjin'e.
Hyunjin Felix'in giyeceklerini hazırladığında odadan çıkmıştı. Yongbok giyindikten sonra kendiside odaya girmiş ve hazırlanmıştı. Yani Yongbok ile aynı renk giyinmeyi özenle seçmemişti. Kesinlikle.
Hazır olduklarında evden çıkmışlar ve Hyunjin'in arabasına binmişlerdi. Bu arabayı Yongbok geçmiş doğum günü hediyesi olarak almıştı. Tabi zengin oluncada gitmiş pahalı bir araba almıştı.
"Bu kadar zengin olduğuna hala inanamıyorum"
"Burada kullanılan altınlar bizde sadece 1 birim ediyor. Zengin olmam normal"
"İlerde senin gibi zengin bir koca bulacağım"
"Peki"
Hyunjin arabayı sürerken Yongbok ise şehri izliyordu. Kanatsız kendini garip hissediyordu. İnsanlardan farklı olmak hoşuna gidiyordu. Ne kadar insana benzesede boynunda olan kanat izleri onun insan olmadığını belirtiyordu.
Bu kanat izleri insanların dilinde doğum lekesiydi. Koruyucuların dünyasında ise gücün sembolü.
"Geldik"
Hyunjin arabayı park ettikten sonra inen Yongbok ile restorana girmişti. Bir masada oturan arkadaşlarını gördüğünde Hyunjin hiç beklemeden onların yanına ilerlemişti.
"Sonunda gelmiş bizim Hyunjin. Yanındaki kim?"
Hyunjin Seungmin'in sorusu ile Yongbok'a bakmıştı. Yongbok'un güldüğünü görünce konuşmak için ağzını atlamıştı ama Yongbok daha hızlı davranıp konuşmuştu.
"Sevgilisiyim"
"Changbin koru beni sesi çok kalın bunun"
"Kaslarım var benim korkmanı gerektirecek bir durum yok"
Hyunjin kaslarını gösteren Changbin ile göz devirmişti. Yongbok ise kendini bir hamlesi ile kül edebileceğini söylememek için zor duruyordu.
"Bir daha göz devirme bak yoksa peçetelerle boğarım seni. Haydi tanıştır bizi şimdi"
"Yongbok, bu üç gerizekalıyı tanıtıyorum sana. Sesinden korkan Seungmin, güç gösterisi yapan Changbin ve bu mal ise Jeongin "
"Tanıştığıma memnun oldum"
"Bende bende ama Hyunjin bizim neden bundan haberimiz yok? Sevgilim var felan demedin?"
"Jeongin bak sus ben sana her şeyimi anlamak zorunda değilim"
"Neyse ne içersiniz? Ben ısmarlayacağım"
"Nerede beleş oraya yerleş demişler Seungmin"
"Sen pahalı bir şey iste, sevgilimin parası gidiyor diye seni döverim"
Garsonu çağırdıklarında herkes istediklerini söylemişti. Tabi Hyunjin Yongbok'un yerinede seçmişti. Yemeklerin ve içeceklerin ismini bilmediği içindi bu.
-
"Hyunjin bana ne içirdin bilmiyorum. Kafam dönüyor ve senden 2 tane var"
"Bende senden 2 tane görüyorum. Ne şans değil mi?"
Hyunjin ve Yongbok evdelerdi ama ikiside içkinin verdiği sarhoşluk ile saçmalıyordu.
"Yataktayım ama üstümü değiştirmek istemiyorum. Çok uykum var"
"Çok tembelsin Yongbok. Bu yüzden bende yanında uyuyacağım"
"Hani rahatsız oluyordun"
"Yok ya hoşuma gidiyor"
"O zaman gel sıkıca sarılırım sana"
Hyunjin sırt üstü yatan Yongbok'un göğsüne kafasını koymuş ve sıkıca beline sarılmıştı. Yongbok ise kendine sarılan Hyunjin'i karşılıksız bırakmamış ve sarılmıştı.
___
Bu kadar geç geldiği için özür dilerim. 7'de başladım ama bitmek bilmedi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
