18 -İhanet eden bir melek

720 107 60
                                    

Merhabalar!

13 tane fic yazan biri olarak hangi birine yb atacağımı şaşırıyorum. Hepside devam ediyor. Yazık bana. Ve bu bölümde kan, vahşet gibi şeyler vardır rahatsız olmayın diye uyarı koyacağım.

İyi okumalar<3
~~~~~~~~

"Seninle oraya gidemem kuzenim burada"

"Tamam Yongbok buraya geli-"

"Hayır!"

Lisa yine reddedilsede vazgeçmeyecekti. Kardeşinin yaşamasını istiyordu. O yüzden diz çöküp Hyunjin'in ayaklarına kapanmıştı.

"Hyunjin yalvarırım yardım et. Kardeşimin yaşamasını istiyorum. Bak bana inanmıyorsan o resim defterinden resmin arkasına bak. Orada Yongbok ile ilgili bir sürü bilgi var"

Hyunjin bir anda ayaklarına kapanıp yalvaran Lisa ile ne yapacağını bilememişti. Bebeğini onun yüzünden kaybetmişti. Yardım etmeli miydi?

Hyunjin en sonunda Lisa'nın omuzlarından tutup ayağa kaldırmıştı. Çok çaresiz duruyordu. Belkide eski anılarının hatrına yardım etmeliydi, yada canını tehlikeye atarak kendini kurtardığı için.

"Tamam seninle geleceğim ama bunu kuzenime söylemem ve yanıma bir kaç kıyafet-"

"Orada eşyaların var Hyunjin"

"Peki o zaman bana sadece 10 dakika ver"

"Çok teşekkür ederim Hyunjin. Kardeşim iyileşince sana ne istersen vereceğim"

Lisa sonunda kardeşini kurtarabileceği için derin bir nefes almıştı. Yongbok'un ceza almasına sadece yarım saat vardı. Nasıl bir ceza olduğunu Lisa'da bilmiyordu. Ama önceden tanıklık ettiği cezalar tüyler ürperticiydi.

Bir keresinde tanıklık ettiği ağır ceza almış bir meleğin ceza töreninde melek neredeyse öldüresiye işkence edildikten sonra baltayla parçalara ayrılmıştı.

Felix hafif(?) ceza alsada şuan zaten işkence çekiyordu. Ve Lisa'nın içini ürperten tek şey orada olan melek yada insan fark etmeksizin herkesin izlemesi zorunluydu. Yani Hyunjin'de buna tanıklık edicekti.

Dakikalar sonra Hyunjin elinde çantası ile dışarı çıkmış ve Lisa'nın yanına gitmişti. Lisa Hyunjin'in elinden tuttuğu gibi melekler dünyasına geçiş yapmıştı.

Hyunjin'in bununla başı dönsede direkt Yongbok'un ailesinin evinde olduğunu fark etmişti. Lisa Hyunjin'in elini bırakmadan Yongbok'un odasının önüne getirmişti.

"Yongbok ile yeterince temasta bulunmaya çalış Hyunjin. Lütfen kötü şeyler söyleme"

"Tamam Lisa"

Hyunjin Yongbok'un kapısını açtığında yatakta kıvaranan Yongbok'u gördüğünde tüyleri diken diken olmuştu. Her ne kadar yanına gitmek istemesede dayanamamıştı.

"Yongbok!"

Hyunjin koşarak Yongbok'un yanına gitmiş ve endişeyle elini tutmuştu. Teni çok solgun duruyordu. Sanki acı çeken bir ölü gibi duruyordu.

"H-hyunjin?"

"Buradayım"

Hyunjin titreyen Yongbok'un doğrulmasını sağladıktan sonra sürekli saate baktığını görmüştü. Ne için sürekli saate bakıyordu?

Hyunjin saate odaklanmışken Yongbok'un çığlık atıp kendisine sarılması ile şaşırmıştı. Ama Lisa'nın dediği gibi yeterince temasta bulunmalıydı.

Bundan sonraki dakikalar ile sadece Yongbok'un kıvranışları ve çığlıkları geçmişti.

-

Hyunjin Lisa ile en önlerdeydi. Meydandakiler ise arkadaydı. Hyunjin hala ne için buraya getirildiğini bilmiyordu. Ve hemen öğrenmek istiyordu.

Dakikalar sonra bir tane melek garip şeylerin olduğu yere gelmişti. Bununla herkes susmuştu. Toplum içinde yüksek bir yere sahip olduğu belliydi. Ve bu baş melekti.

"Merhabalar halkım! Bu gün burada koruduğu kişiye ihanet eden bir meleğin cezasına tanıklık ediceksiniz! Bunu meydanda yapıyorum ki içinizden birileri böyle bir şey yapmaya cürret edemesin! Lee Yongbok'u getirin şimdi!"

Hyunjin duyduğu isim ile titrerken Lisa'ya bakmıştı. Şimdiden gözleri dolmuştu. Hyunjin ne olacağını bilemezken meydana çıkartılan Yongbok'a bakmıştı.

"Şu an Lee Yongbok ihanet ettiği kişinin acısını aldığı için acı çekmeliydi. Şuanlık acısını aldım. Ama benim verdiğim kararda cezası bittiği anda acısı anında geri yüklenecek! Ve şunu bilmenizi istiyorum! Lee Yongbok öldürülmeyecektir!"

-Bu kısımdan sonra kan, vahşet gibi şeylere tanıklık ediceksiniz. Lütfen rahatsız olacaklar burayı atlasın-

Yongbok hafif bir eşya gibi yere fırlatıldıktan sonra baş melek tarafından ayağa kaldırılmış ve hedef tahtasına benzer yere götürülmüş ve oraya sabitlenmişti.

"Eşyaları getirin!"

Baş meleğin emri ile meleklerden biri ok ve yay getirmişti. Bununla Hyunjin'in gözleri kocaman açılırken Lisa'ya bakmıştı. Çaresizce izliyordu olanları.

Baş melek oklarını hazırladıktan sonra Yongbok'u hedef almıştı. Yayı gerdikten sonra oku bırakmış ve okun hızla Yongbok'un karnına saplanmasını sağlamıştı.

Hyunjin Yongbok'un acı çığlığı ile gözlerini kapatmıştı. Lisa ise Hyunjin'in elini sıkmıştı.

Baş melek tekrardan okları hazırlayıp Yongbok'u hedef aldıktan sonra yayı germiş ve serbest bıraktıktan sonra Yongbok'un göğsüne saplanmasını sağlamıştı.

Baş melek bunu Yongbok'un diğer göğüs tarafına uyguladıktan sonra tekrardan hedef almış ve bu sefer boğazına saplanmasını sağlamıştı.

Bununla Hyunjin hala tepkisizce duran Lisa'ya bakmıştı. Delimiydi bu! Kardeşinin acı dolu çığlıkları ve etrafa sıçrayan kanlarına nasıl tepki vermiyordu!

"Lisa ne duruyorsun! Yongbok ölücek!"

Lisa tepki vermeden izlemeye devam edince Hyunjin ağlayarak Yongbok'un cezasını izlemeye devam etmişti.

"Lee Yongbok'u rahat bırakın ve acısını geri yükleyin!"

Bir kaç melek gelip Yongbok'u hedef tahtasından çıkardıktan sonra bileğini sıkıca tutmuştu. Bununla Yongbok en büyük çığlığını atmış ve  gözleri kapanmıştı.

Melekler bayılan Yongbok'un üstünden okları çıkarttıktan sonra Hyunjin'lerin olduğu tarafa fırlatmış ve hiç bir şey olmamış gibi gitmişlerdi.

-Okumaya burdan devam edebilirsiniz-

"Lee Yongbok'un cezası bitmiştir! Dağılın!"

Hyunjin bununla ağlayarak kanlar içinde kalan Yongbok'un yanına gitmeye çalışmıştı. Giderken düşsede umursamayıp ayağa kalkmış ve Yongbok'un yanına gitmişti.

Hyunjin Yongbok'un başını elleri arasına aldıktan sonra dudaklarını alnına bastırmıştı. Bu çok ağır bir cezaydı! Buna nasıl hafif diyorlardı!

"Yongbok yemin ederim affedeceğim lütfen uyan!"

_________

Bitti ehehe.

Drawn Wings/Hyunlix✓Where stories live. Discover now