8

279 24 74
                                    

bulusma gunu

bulusacagimiz yere dogru yola koyulmustum. ustumde biraz gerginlik vardi, derin bir nefes alip kafami dagitmaya calistim, bugunun eglenceli olacagindan emindim. zaten herkes ile cok iyi anlasmistim, hatta gereginden fazla iyi anlasmistik.

kafeye tam girecekken karsimda Chan hyungu gordum:

"Felix selam!!" diyerek hizlica gulumseyerek yanima geldi. beni gordugune cidden sevindigini anlamistim:

"selam hyung." gulumsedim, ne yapacagimi bilememistim cok tuhafti gercekte cok daha guzeldi saka yapmiyorum. herhalde havadaki tuhafligi sezince bana yaklasti ve hafifce sarildi. karsilik olarak ona sarildim ve gulumsedim:

"ayni anda gelmemiz sans herhalde, hadi iceri gecelim hyung." geri cekildim:

"tabii olur lix." bu tatli lakabi agzindan duymak cok daha sirin gelmisti. hizli bir sekilde kafeye girdik, Hyunjin, Jeongin Changbin hyung ve Jisung gelmisti. Jisung Hyunjin'in yaninda oturuyordu ve sanki Hyunjin bu durumdan hic memnun degildi. muhtemelen sevgilisinin yanina oturamadigi icin surat asiyordu. Minho hyungun aksine Hyunjin'e guvenmistim, bence Jeongin ile mutlulardi:

"herkese selam." hemen Jeongin'in yanina oturdum. Jisung, Chan hyung ile ikimize bakti:

"yalniz siz iki Avustralyali oyun disinda bile berabersiniz." ikimize bakip goz kirpti. hizlica bakislarimi kacirdim, boyle imalar karsisinda ne diyecegimi cidden bilemiyordum, sahi kim imalar karsisinda cevap verebiliyordu ki? insan sak diye kaliyordu:

"aynen oyle iki Avustralyali beraber hareket ediyoruz." Chan hyung bana bakip guldu, yapma soyle be adam sus. oyle kalmamak icin ben de karsilik olarak guldum.

neyse ki Changbin hyung ile konusmaya baslamistim, sohbeti ve kendisi cok iyiydi. gerci herkesin sohbeti cok sariyordu. Minho hyung ile Seungmin gelmisti, evleri yakin oldugundan muhtemelen Minho hyung Seungmin'i evinden almisti. Minho hyungun, Hyunjin ile Jeongin'i ayri gorunce icten ice ne kadar mutlu oldugunu fark etmistim. Jisung ile birbirlerine goz kirpmislardi. bunlarin ikisi bir seyler planliyordu ama neyse:

"ee niye toplandik simdi zaten gruptan da konusabiliyorduk amina koyayim."

"gelmeseydin jisung cok isteyerek cagirmadim seni canim arkadasim." Hyunjin sahte bir sekilde gulumsedi ve onune dondu. Chan hyung herkese tek tek bakti "Bence ilk bir seyler yiyelim falan sonra gezeriz? sahile ineriz belki hos olur."

herkes Chan hyungun fikrini kabul etmisti. menuye kararsiz bir sekilde bakarken karsimdan Chan hyungun bana hafifce yaklastigini hissettim:

"bence bunu denemelisin, burada nasil yapiyorlar bilmiyorum ama baska yerde yemistim ve cok guzel bir tadi var."

"hic denemedim, eger bu kadar guzelse sana guveniyorum ve denemek isterim. umarim dedigin kadar vardir"

"emin ol cok seveceksin, begenmeme ihtimalin sadece bu yerin kotu yapmasindandir. eger kotu olursa bir gun seni o restoranta gotururum, asiri guzeldi" gulumseyip bana bakti.

anlik suratina sak diye baktim, sadece tek olarak beni restoranta goturmeyi mi teklif etmisti simdi? bayilmamak icin kendimi tutarken hemen gulumsedim:

"sevsem bile yine o cok ovdugun yere gidip denemek isterim hyung." sakin kalmaya calisarak cevapladim, yani fazla arkadas canlisiydi ben abartiyordum muhtemelen cunku baska aciklamasi olamazdi.

herkes yemekleri zar zor soyledikten sonra -her zamanki tartismalar yuzunden tabii ki- yemekleri beklemeye basladik. herkes birbiri ile sohbet ediyor oyle gulusuyordu. hepsi birbirinden keyifli insanlardi.

yemekler gelince hepimiz yumulduk, sahsen cok acikmistim. kendi yemegime baktim, cidden asiri fena gozukuyordu:

"hyung almak ister misin?" baska bir sey almisti ve ona sormamak kabalik olur gibi hissetmistim, cok sevdiginden bahsetmisti cunku:

"yok hayir hayir, sen ye lix dusuncelerini cok merak ediyorum."

kafami salladim ve chopsticklerimi alip yemekten tattim, cignedikten sonra gozlerim kocaman acildi, bu yemek falan olamazdi saka yapmiyorum cok guzel bir seydi bu:

"hyung cok guzel!! dediginin bir on kati var cok lezzetli." heyecanli bir sekilde Chan hyunga baktim, bu kadar guzel bir sey beklemiyordum:

"begenmene cok sevindim, afiyet olsun. unutturma bir ara bahsettigim yere de gidelim, orasi resmen bu yemegi ile unlu."

heyecanla kafami salladiktan sonra ikimiz de yemegimize devam ettik. ayip olmasa bir tabak daha yerdim.

yemegim bitince arkama yaslandim ve digerlerine baktim, herkes yemek sonrası dogal olarak cokmustu, changbin hyung arkasina yaslanip ofladi:

"simdi bunlari eritmek icin spor yapmaliyiz."

sahsen kendi adina konusmaliydi cunku butun gun odamda oturup got buyuten birisiydim:

"kalkalim madem oturursak hic kalkamayiz su yemekleri eritelim azicik."

herkes guc bela kalktiktan sonra hesabi sekiz kisi bolusup odedik. simdi sahile gidecektik. sahili-plaji cok ozluyordum, sahsen Avustralya'dayken surekli gidip gezerdim, insan rahatliyordu.

hep beraber sahile gelmistik, denize buyulenmis bir sekilde bakiyordum:

"cok guzel degil mi?" aniden yanima gelen Chan hyunga baktim ve kafami salladim:

"kesinlikle, insanin baktikca bakasi geliyor, denizin ayri bir havasi var." gulumsedim. bana katilircasina basini salladi ve biraz Avustralya hakkinda konusmaya basladik, Avustralya'dan hobilere oylece konudan konuya atladik. digerleri kendi halinde takilirken biz de baya dolu dolu sohbet etmistik. gercekten benziyorduk ama bir yandan da zit gibiydik, tuhaf ama hostu:

"Avustralya yemekleri de cok guzel ama Kore yemeklerine fazlaca alistim. Kore yemeklerinin cogu cok guzel." simdi de yemeklerden konusuyorduk. evet daha yeni yemek yedik ama olsun, yemek konusmak guzeldi:

"aslinda burada da guzel Avustralya yemekleri yapan yerler var, birkacina gitmistim. tabii ki yerinden yemek cok ayri." hizlica kafami salladim, tabii ki kotu degillerdi ama yerinden yemek cok daha guzeldi. aniden yanimiza digerleri de geldi:

"cok tatlilar ya, Avustralya ozlemi gideriyorlar." Jeongin bize bakip kalbini tuttu:

"Avustralya'ya gidip ozlem gidersek tam anlami ile muhtesem olacak." Chan hyungun sozleri ile kafami salladim, konusunca daha da ozlemistim:

"hava baya karardi, cok gec olmadan gidelim bari." saate bakinca 9 oldugunu fark etmistim, vaktin bu kadar hizli gectigini asla anlamamistim.

hep beraber konusarak sahilden cikmistik. yuz yuze bulusup konusunca sanki hepimiz birbirimiz ile daha da yakinlasmistik. Minho hyung bile Hyunjin'i sevmis gibiydi, tabii bunu asla kabul etmezdi orasi ayriydi.

ben basindan beri zaten Chan hyungu kendime yakin goruyordum, ama bugun sanki daha farkliydi. beraber guzelce yemek yemis bol bol sohbet etmistik. onunla konusurken asla rahatsiz hissetmemistim. acaba herkese boyle hissettiren birisi miydi?

son kez herkes birbiri ile vedalasmisti, hepimiz birbirimiz ile sarilmistik. simdi bugunu dusunerek otobus duragina yurume vaktiydi.

yazdigim en uzun bolum 🥸 yarisini dun diger yarisini de simdi yazdim. boyle bulusturup yakinlastirmak daha mantikli geldi. sahsi fikrim olarak insani yuz yuze daha iti tanirsiniz falan iste uzatmayacagm. cok sirin oldular ya hepsi boyle anlasiyor falan, minho bile sevdiyse ortami iyidir guvenin

bu arada sincabimz jisungumuz dogmus askim benim iyi ki var 🥺💗 boyle buradan da kutlayalim unutmadn 🫶🏻

optum oy vermeyi unutmayin tm mi😾😾 gprusurz💗

among us | chanlixWo Geschichten leben. Entdecke jetzt