15. "Kenan Bey? Siz..."

12.1K 153 6
                                    

Multi; Uzay (Kenan'ın Abisi)


"Kenan Bey? Siz..."

Müthiş bir baş ağrısıyla gözlerimi araladım. Gözlerimi açtığımda biraz bulanıklık yaşasamda sonunda sekreterim Aslı hanımı net bir şekilde görüyordum. Beyaz dar gömleği kıvrılmış kollar kırmızı vücuduna tam oturan kalem etek, gözlükler... Bu bir rüya değilse tam olarak karşımda duruyordu. Tabi suratında ki farklı ifadeleri es geçtim. Endişeli haraketlerle elimi kolumu inceledikten sonra gözlerimi odamda gezdirdim. Maket uçaklar, imzalanması gereken kağıtlar, altın kaplama kalemim, ödüller, takım elbiselerimin bulunduğu dolap... Herşey buradaydı, ve gerçek kadar gerçekti.


Gözlerim kocaman olmuştu bunun olma olasılığı milyonda bir ihtimaldi.

"Bu. Bunlar gerçek mi?" dediğimde gözlerimi kamaştırdım ve etrafa daha dikkatlice baktım.


"Kenan bey siz uçaktan düşmüştünüz, dün cenazenizi kaldırdık." Aslı bu cümleyi kurarken, heyecandan eli ayağı titriyordu. Bir eliylede gözlüklerini düzeltti ve dikkatlice beni inceledi.


Bir dakika cenazem mi? Bu bu olanlar...


Gücümü toparlayıp önce dizlerimin üzerinde sonrada ayaklarımın üzerinde durdum ve kalktım. Doğrulurken üzerimde hiç bir şey olmadığını fark ettim. Şimdi Aslı'nın neden başını yerden kaldırmadığı belli oldu.


"Sen beni dışarıda bekle ve... Ya da..." cümlemi toparlarken aklıma başka birşey gelmişti. Hızla kapıya doğru haraketlenip Aslı'nın arkasına geçtim. Kapıyı kapattıktan sonra "Koltuğa otur." dedim ve kolunu sıkıca tutup yürümesi için destek verdim. Ufak bi "ah"lamadan sonra dediğimi yaptı.


Hiç birşey söylemeden hızla giysi dolabımı açtım ve altımda ki pantalonu çıkardım. Üzerimde zaten birşey olmadığı için beyaz gömleğimi hızla üstüme geçirdim. Takım elbisemi kravatına kadar giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim. Sakallarım iyice uzamıştı, ama şimdi buna vakit yok. Ellerimle saçlarımı ve kravatımı düzelttim.


Odanın ortasında bir kez daha durup etrafa göz gezdirerek şuan rüyada olup olmadığımı kontrol ettim. Ama bir dakika gözler yanıltabilir. İki adımda Aslı'nın yanında bittim ve kolunu yakaladığım gibi oturduğu yerden kaldırdım. İyice kendime çektim. Korkuyla titreyen dudaklarına baktım. Aramızda ki mesafe yok denecek kadar azken kokusunu içime çektim. Ucuz bir parfüm olduğu çok belliydi. Koku alabiliyordum bu bir rüya olamaz. Ancak bu tezimi daha da sağlamlaştırmam lazımdı. Kiraz kırmızısı dudaklarına bir kez daha baktıktan sonra onu öpeceğimi anlamış olacak ki, ben davranmadan o dudaklarıma yapıştı. O kadar sulu öpüşüyordu ki, dudaklarımın ve suratımın ruj olma ihtimalini göze alarak geri ittim. Bu kısa öpüşmede hiç birşey hissetmemiştim. Bu güzel. Zaten bu tür öpüşmelerden pekte bir şey hissetmezdim.



Arkamı dönüp odanın çıkışına yöneldim. "Kenan bey? Babanıza haber vermemi ister misiniz?" Bir an durup omzumun üstünten Aslı'ya baktım.


"Kimseye haber verme." diyerek devam ettim.

***

ISSIZ BiR ADAWhere stories live. Discover now