Bölüm 14: Karım

394 25 29
                                    

Merhabalar canım okurlarım yeni bölümüme hepiniz hoş geldiniz🤍

Keyifli okumalaaaaar🎈

Gözlerimi hafif araladığımda uzun zamandır dalmadığım en derin uykulardan birine dalmıştım. Bu uyku sakin ve huzurluydu. Gözlerimi tamamen açmaya çalıştığımda esneye bildiğim kadar esnedim. Ardından yatakta doğrulmaya çalıştığımda yanımda ki kişinin yanımda olmadığını gördüm.

Gözlerimi övüp etrafa baktığımda tam karşımda Ömer duruyordu ve gömleğinin düğmelerini ilikliyordu.

Dün baya hararetli bir geceydi.

Tereddüt üzerime baktığımda üzerim giyinikti. Ömer ciddi bir şekilde gömleğini iliklerlerken dün olanlar gelmişti aklıma.

Ömer'in ilk kez gözleri dolmuştu. İlk kez kendini bana bırakmıştı. Benden ona soru sorduğum soruyu sormamam için ricada bulunmuştu.


"Günaydın" dedim bir kez daha esneyerek. Yataktan kalktığımda havanın oldukça soğuk olduğunu hissettim.

Bana sadece bakın abartmıyorum sadece bir saniye baktı ve gözlerini tekrar düğmelerine çevirdi.

"Günaydın" dedi tek düze bir sesle.


Eveeet hoş geldin denyo Ömer Cihanbeyli.

Bu adam eski fabrika ayarlarına geri dönmüş. Şaşırdık mı? Ben cevap vereyim HAYIR.

Ayağa kalktığımda ürperti geldiği an kendimi ısıtmak istercesine kollarımla kendime sarıldım.

Etrafa bir pike var mı diye bakındığımda buna gerek olmadığını anladım. Zaten odamız hemen aşağıdaydı koşarak bile hemen gidebilirdim.

Bir kaç saniye onu izlediğimde artık gömleğini tamamen iliklemişti. Bir şey söylemesini beklediğimde hiç bir şey söylemedi. Vay canına çok şaşırdık dimi?

Ona gözlerimi devirip arkamı döndüm. Ve odadan çıkmak için bir kaç adım attığımda tek düze bir sesle konuştu.

"Bekle" dedi emri vaki. Gerçekten değişen hiç bir şey olmamış mıydı?


Ee bu dünkü, her zamanki Ömer. Odunluğu, ses tonu, konuşması bile aynıydı.

Zaten üşüyordum neden beni bekletiyordu. Ona dönmemle bana arkasını dönüp bir odaya girdi.

Yaklaşık iki dakika sonra odadan elinle ince bir pikeyle çıktı.

Pikeyi bana uzattığında aynı fabrika ayarlarına dönmediğini anlayıp ona tebessüm ettim.

Tam elindeki pikeyi alacakken "Al şunu hasta olacaksın" dedi bir kez daha emri vaki. Hayvan herif ya bu aynı Ömer arkadaşlar değişen hiç bir şey yok.

Şeytan diyor fabrika ayarlarını boz bir daha kendine gelemesin.

Allah sabrını veriyor arkadaşlar!

ALLAH SABRINI VERİYOR!

Ona , onu küçümser bir ifadeyle bakıp pikeyi almadan odadan çıktım.

Allah'ın denyosu. İnsan biraz kibar olur. Madem iyilik yapacaksın insan gibi yap. Al şunu ne demek ya Allah rızası için al şunu ne demek?

Sakin Mihri sakin ol kızım!

Odaya koşarak gitsem de yağmur o kadar çok yağıyordu ki sanki üzerime bir kova su dökmüşler gibi ıslandım.

Bir kaç adım daha attığımda sonunda odanın kapısına geldim. Hızla kapıyı açıp kendimi odaya attım. Ardından kapıyı hızla kapattım. Giyinme odasına gidecekken üç kere üst üste hapşırdım.

BERCESTE (Mihriban &Ömer)Where stories live. Discover now