a c ı k a h k a h a l a r

63.5K 787 317
                                    

2 hafta sonra

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

2 hafta sonra

"Sevgilim, hazır mısın?"

"Hazırım, çıkalım."

Odadan çıkıp koşar adımlarla merdivenin başında durmuş beni bekleyen adama doğru ilerledim, "Nasıl olmuşum?" diye mırıldandığımda, elindeki telefonu alelacele cebine koyup, "Nefes kesicisin." diyerek elimi tuttuğu gibi dudaklarına bastırmıştı.
Cebine koyduğu telefona ters ters baktım, ardından kocaman gülümseyip, "Belki, birkaç ay sonra bizim de düğünümüz olur." dedim ve alt dudağımı dişledim.

"Hmm, evlilik mi?" diye mırıldandı gıcık bir ses tonuyla.

"Bekar hayatı güzel ya!"

Koluna vurup, "Sus, evlenmeliyiz." dedim ve ellerimi ağzıma doğru götürerek kıkırdadım.
Güldü, sol kolunu belime doladı ve beni kendine doğru yaklaştırıp omzumdan öptü daha sonra hemen kapının yanında bulunan boy aynasından yansımamıza baktım bir süre.
Giydiği, beyaz çizgileri olan siyah takım elbise ona o kadar çok yakışmıştı ki...
Geniş omuzları ve kaslı vücudu içinde patlamamak için zor dururken, yüzüne bakmıştım bu defa.

Kirli sakalları, düzgün ve sivri uçlu burnu, çok ince olmayan dudakları ve sıktığı bu ağır parfüm kokusu başımı döndürmüştü.
Gözlerimi ondan alıp bu defa kendime çevirmiştim. Bordo, özel tasarım olan bir elbise giyinmiştim. Elbise uzun ve satendi.
Yırtmacı ve göğüs dekoltesi derin, omuzlarımı saran ince askıları ise oldukça seksi bir görünüm katmıştı.
Hafif dalgalı olan saçlarımı kulağımın arkasına almış ve yine özel tasarım olan ayakkabılarımla, kendime tam not vermiştim.

Hayranlıkla ikimizin uyumuna bakarken, gözlerim yansımadaki gözlerime takılmıştı.
Mavi, onun değimiyle hırçın mavi gözlerim berrak ve sakindi. İnce ve yapılı burnum, bordo rujun sardığı dudaklarım ve belime kadar uzanan dalgalı saçlarım bir bütün gibiydi. Yüzümde inanılmaz bir ışıltı yatıyor ve bu ışıltının nedenini gayet iyi biliyordum; mutluluktandı hep, mutluluk yüzüme bir güneş gibi doğmuştu...

"Burada dikilmeye devam mı edeceğiz?"

"Bize bakıyordum da, çok yakışıyormuşuz."

Sözlerime karşılık güldü, ben de ona güldükten sonra beraber kapıya doğru ilerledik. Bugün bir ortak arkadaşımızın düğünü vardı ve ısrarla bizi çağırmıştı. Ne ben ne de Akın, onu kıramamış ve davetine icabet etme kararı almıştık.
Gitmek istememe nedenimiz tamamen ilişkimizden kaynaklanıyor olsa bile, insanların ne düşündüğü veya ne konuştuğunu takamayacak kadar yorgunduk...

FULYA / +18Where stories live. Discover now