Toz.8.

136 14 1
                                    

Rubi'den

Sınır: 5 Oy

Hayatın çıkmaz sokaklarında nefessiz kalışıma acıyla baktım. Gidişlerim hep karanlığaydı sanki. Bir yere varmaya çalışıyordum ama hedefim koca bir bilinmezlikti. Abilerim diye dizlerimi kanatırcasına koştuğum adamlar aslında yabancıydı. Onları tanımıyordum. Beni tanımıyorlardı. Ortak anılarımız bir cinayetin kurbanıydı. Biz abilerimle koca bir hiçlikten ibarettik.

Ama yine de durduramıyordum kendimi. İçimde ki çocuk hıçkırıklar eşliğinde onlara koşmak istiyordu. Kafamda yankılanan belli belirsiz seslerden abilerimin beni sevdiğini çıkarıyordum mesela. Daha çok koşmak istiyordum onlara.

İnci tanem. Bu sabah beynimin içinde yankılanan bu ses uyandırmıştı beni. Biri bana sürekli böyle sesleniyordu. Kimdi o? Sadece bir rüyadan ibaret olmayan bu ses iç sesimle birleşip abilerindi diye avaz avaz bağırıyordu. Ve ben bu ihtimale son nefesimi verircesine tutunuyordum.

Yıllarca çektiğim yalnızlığa bir aydınlık istiyordum. Bu yüzdendi tüm bilinmezliklere sevgiyle koşmam. Bu yüzdendi aslında bana yabancı olan adamları herşeyim yapmam.

Düşüncelerimden arınıp etrafıma baktım. Bu sabah neredeyse uyanır uyanmaz Deniz'i beni buraya getirmesi için ikna etmiştim. Abisi ve o beni Dali amcanın cebime sıkıştırdığı kağıtta yazan bir yere götüreceğini söyledi. En nihayetinde insanların ve hatta hayvanların bile unuttuğunu düşündüğüm bir sokakta buldum kendimi. Bu ıssız ve köhne sokak beni korkutsa da yanımda ki Deniz'in varlığına tutunup iyice baktım etrafıma. Fakat koşup düştüğüm sokakların tanıdık mazisi hafızamda yer edinemiyordu. Ama hissediyordum. Kalbimde ki güçlü his tüm içimi sarıyordu. Bu gezegene aittim. Bu ülkeye aittim. Bu şehre ve bu sokaklara aittim.

Sarı beyaz karışımı bu eve aittim.

Kulaklarımda yankılanan küçük bir kız çocuğunun neşeli çığlıkları karşımda duran evden çıkmıştı. Biliyordum. Hissediyordum.

Karşımda ki tek katlı evin eskimiş yüzeyi, oldukça bakımsız bahçesi vardı. Yıkılmaya yüz tutmuş haliyle içler acısı duran bu ev benim geçmişimdi. Neden ona sarılmak istiyordum? Delicesine olduğunu bildiğim bu fikir beni sarsıyordu. İnsan hiç bir eve sarılmak ister miydi? Ben istiyordum. Hemde bu zamana kadar hiç birşeyi istemediğim kadar istiyordum.

"Burası İnci."

Deniz'in neşeli sesi etrafımı sarıp beni gerçek dünyama ulaştırdığında gözlerimi onun güzel gözleriyle birleştirdim. Tüm hayatımı anlatmıştım ona. Tüm yaşadıklarımı ve hatta ölümümü. Hıçkırıklarla ağlaması beni dehşete düşürmüştü. İlk defa biri benim için üzülüyordu. İlk defa biri bana sarılıyordu. İlk defa biri herşeyin iyi olacağına beni inandırmaya çalışıyordu. Yıllarca kendi kendine yetmeye çalışan bana ne büyük iyilikti bu.

"İsmimin İnci oluşuna hâlâ alışamadım."

Kısık sesimden çıkan mırıldanmayla Deniz'in hafif kıkırtılarını işittim. Dün abisininde kabul etmesi üzerine onlarda kalmıştım. Ona karşı gelemeyeceğimi biliyordum ama bu kadar çabuk herşeyi anlatmayı da beklemiyordum. Öyle ki yüzümün çalındığını bir kaç saat içinde kendi yüzüme kavuşacağımı bile söylemiştim. Öyle de oldu. Sabah uyandığımda tamamen farklı olan suratım Deniz'in çığlığı ile aynanın karşısında kendini bulmuştu. Kıvırcık saçlarım yerli yerinde dursa da diğer herşey değişmişti. Ben kendime kavuşmuştum. Fakat bu durum beni öylesine korkutmuştu ki bir daha ayna yüzüne bakmaya da kendimi detaylıca incelemeye de cesaret edemedim. Ne zaman ederim bunu hiç bilmiyorum. Bildiğim tek şey artık Ketre ile aynı yüze sahip oluşumuzdu.

"Adres burası İnci. Korkak amcanın cebine sıkıştırdığı kağıtta buranın adresi yazıyordu. Şimdi ben gidiyorum. Cebine koyduğum kağıtta evimin adresi ve abimle benim numaralarımız yazıyor. Dedim ya telefon diye bir alet. Ondan bize kolayca ulaşabilirsin. Kendine iyi bak olur mu?"

Dolu gözlerine uzun uzun bakıp kafamı onaylar anlamda salladım. Küçük dünyasında kocaman umutları olan biriydi Deniz. Yaşadığı acıları gülümseyerek karşılayabilen en cesur insandı. Sende kendine iyi bak Deniz. Umarım bir gün yeniden karşılaşırız.

"Görüşürüz güzel gözlü kız."

Fısıltılı cümlem Deniz'in sarılışıyla son buldu. O kendisini bekleyen abisine doğru gitti. Bende kendi gerçekliğime geri döndüm. Kendi abilerime. Hiç tanımadığım aileme. Unuttuğum geçmişime.

Bitti.

Fazlasıyla kısa olduğunun farkındayım ama geçiş bölümü gibi düşünebiliriz. Bir daha ki bölüm abiler geliyor 🔔

Doğrusu Rubi abilerine gidiyor 🔔

Deniz'in bu kitapta ki hikâyesi burada bitti. 🐣

Düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi benimle paylaşır mısınız?

Akşama bir bölüm daha atacağımm sınır geçilirse 🙆

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu 🌼

Keyifli okumalar dilerim..🍂

Toz ✨Where stories live. Discover now