~BAŞA ÇIKMA~

69 30 0
                                    

Durduğum yerden geçen insanları izliyordum. Bakışlarına çarpıyordu bakışlarım.
Biliyordum kalbimin her atışında yaşanacak günler, görülecek yüzler vardı.
Tanıdık tanımadık onca simanın ardından sahipsiz anılara doğru yeltendim.
Geleceğin bana hazırladığı sahneye adımlarken rastladığım her ana kucak açmak için bir kez daha ayağa kalktım.

Bir sözüyle kaçtığım yere dönmüştüm. Sorgulamak yerine her daim ona duyduğum güvenle yola çıkmıştım. Şimdi nasıl döneceğimi düşünürken rehbere girdim. İsimlere bakarken dolan gözlerim görüş açımı kısmıştı. Beni aldığım darbe değil aradığım çare yıkıyordu.
Neden tek başıma yapamıyordum?
Neydi bana engel olan, ben neden kendime engeldim?

Savrulan adımlarım beni otogara götürürken yalnız yapacağım ilk yolculuğumun bir dönüş olduğunun farkına varmıştım. Çantamda birkaç parça eşya ve cüzdanımda ancak bilete yetebilecek para vardı. Otobüste su dağıtmalarını temenni ederek biletimi aldım. Son anda alınınca daha pahalı oluyordu. Tabi ki ben bunu planlamamıştım ki zaten hiçbir şey istediğim gibi ilerlememişti.

Otobüsün hareket etmesini beklerken unutkan olduğum için hazırladığım ilaç alarmım çalmaya başlamıştı. Kapattıktan sonra ilacı elime aldım. Su olmadan içemezdim. Saatini geçirmekte riskliydi. Epilepsi nöbetlerimi ilaçlar sayesinde kontrol atında tutuyordum.
Yüz ifademe çöken çaresizlikle oturduğum yerden kalktım. İleri geri attığım adımlarla dikkat çekmeye başlamıştım. Bunu fark edince durdum. Bir köşeye geçip yüzümü gökyüzüne döndüm. Yaratıcıdan medet umarken tevekkülle kapattığım gözlerimi edilen anonsla açtım.

Otobüsüm saatinden evvel gelmişti. İzin isteyerek erkenden yerime oturdum. Titreyen ellerimi gizlemeye çalışırken muavine seslendim. Dinlenme saatini böldüğüm için özür dileyerek su istedim. Suyu getirdiğinde bana doğru uzattı. Ellerimi sabit tutmaya çalışsam da başarılı olamıyordum.

- Şey ben, yani ellerim…

Yarıda bıraktığım cümleye bir şekilde devam ettim.

- Epilepsi hastasıyım.

İki kelimenin arasında ne kadar es verilebilirse vermiştim. Anlayışla kafa salladıktan sonra yerine geçti. Biraz gözlerimi yummak istemiştim ama göz bebeklerim de titremeye dâhil olmuştu. Yerimde kıpırdanırken muavin yanıma geldi.

- Kulaklığı tak. Eminim iyi gelecek.

Hiç sorgulamadan bana uzattığı mp3 çaları aldım. O ise sözlerine devam etti.

- Şuan tek probleminin annenin sana almadığı dondurma olduğunu hayal et. Seni oyalamak için kulağına söylediği şarkıya kendini bıraktın ve sözleri gözünde canlandırırken uykuya daldın.

Şarkıyı başlatınca gülümsedim. Hayatın bana sunduğu zorluğa karşı hayâle sığınmıştım.
__                                                                    __
"Otobüsün tekerleği yuvarlak yuvarlak yuvarlak
Otobüsün tekerleği yuvarlak dönüyor
Çocuklar otobüse bindiler bindiler bindiler
Çocuklar otobüse bindiler oturdular"
__                                                                    __

Çıkan seslerle gözlerimi açtım. Saate baktığımda hareket vaktinin geldiğini benimse uykuya daldığımı anladım. Kulaklığı çıkartıp kenara koydum. Ellerim artık titremiyordu. İşe yaradığına inanamamıştım.

Seyir halinde ilerlerken ikram başlamıştı. Sıra bana gelince müzik çaları uzattım. Üstüne bir not iliştirmiştim. Tebessümüme karşılık vererek yanımdan geçti. Çok geçmeden katladığım kâğıdı geri getirmişti. İçinde cevap olduğunu düşünüp kâğıdı açtım.

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin