7.2

13.7K 459 82
                                    

"Neden ya! Neden?" az önce bulduğum elime aldığım bibloyu aynaya fırlatırken ağlamam şiddetli bir hal aldı. "Neden bana bunu yaptın Karan?"

Gözyaşlarımı silmeye çalıştım ama kırık ayna parçalarında kendi yansımamı gördüğümde bundan vazgeçtim. Tam anlamıyla yıkılmış bir haldeydim.

Annem odamda ki şiddetli gürültüyü duyup aşağıdan bana seslenmeye başladığında ona her şeyin yolunda olduğunu sadece bir şeyin yere düşüp kırıldığını söyledim. Üzerimde sadece giydiğim beyaz bir tişört vardı ağlamaya devam ederken bir yandan da kıyafet dolabımı açıp ne bulduysam elime aldım. Mavi bir kot ve üzerine siyah deri ceketimi geçirdim saçımı da yukarıdan at kuyruğu yaptım. Son olarak kırmızı rujumu da sürünce hazırdım.

Çekmecemin üzerinde duran kulak üstü kulaklığımı da kulağıma takıp evden çıkmıştım. Kulağımda çalan son ses şarkı kafamda yankılanıyor diğer tüm sesleri kapatıyordu.

Hem hiçbir şey hissetmiyordum hemde her şeyi çok fazla hissediyordum.

Yürüyerek geldiğim evimize bir sokak yakınlığında ki gece kulübüne girerken kulaklığımı boynuma indirdim.

Deli gibi eğlenmek istiyordum ve çılgınlar gibi dans etmek..

İlk önce bara gidip bir kaç tekila içmiştim sonra çalan şarkıyla gaza gelip dans etmeye başladım. Planlanmamış dans figürlerimi sergilerken özgür hissediyordum. Saçlarım her dans edişimde havalanıyordu bu his havalı hissetmemi sağlıyordu.

Tanımadığım bir erkek yanımda dans ederken bana baktığını hissediyordum göz ucuyla baktığımda benim yaşlarımda yakışıklı biri olduğunu fark ettim. "Selam!" dedim hiç düşünmeden samimi olmaya çalışarak.

"Selam.. Çok güzel dans ediyorsun." utançla başımı yere eğdim ve beni daha iyi duyabilmesi için kulağına eğildim. "Biliyorum."

Dans etmekten sıkıldığımda bara gidip bir kaç bardak daha ismini bile söyleyemediğim içkileri içmeye başladım. Az önce dans ettiğim çocuk ta yanıma gelip bana eşlik etmeye başladı.

"Dikkat et sarhoş olacaksın." dedi gülerek. Onu yakından daha iyi inceleme fırsatı bulmuştum. Siyah saçları ve ela gözleri vardı giydiği siyah tişörtünden bile kasları belli oluyordu itiraf etmeliyim ki çok yakışıklıydı. "Benim amacım da o zaten."

"Kim üzdü seni bu kadar?" siyah gözlerini üstümde gezdirip onun da beni incelediğini fark ettim. Üzgün olduğumun bu kadar mı belli olduğunu düşünüyordum içten içe yüzümde aptalca bir gülümseme oluşurken ona doğru eğildim. "Bence üzgün olmak için çok güzelim."

"Bence de."

"Bu arada senin adın ne?" meraklı bakışlarım üstünde dolaşırken vereceği cevabı beklerken dudaklarına bakmaya başladım. "Savaş." el sıkışmak için bana elini uzattığında anında bende uzattım. "Arya."

Barmenden istediğim bilmem kaçıncı bardağımı içerken Savaş elime uzanıp engel oldu. "Bence yeter bu kadar içtiğin." kendinden emin bir tavırla yüzümü kendisine çevirdi. "Yarın sabah uyandığında beni unutmuş olmanı istemiyorum."

Eli hala çenemde dururken gözlerimi kapattım. "Unutmayacağımdan emin olabilirsin."

Çalan telefon sesiyle gözlerimi araladım. "Buna bakmam gerekiyor." Savaş yanımdan kalkıp telefonla konuşmak için dışarı çıktığında kendimi arkasından bakarken yakaladım. Onu tanımıyordum ama beni tanımayan biriyle konuşmak o kadar iyi gelmişti ki.

Barmene dönüp içki istediğimi söylediğimde beni duymamazlıktan geldi. "Bir tane daha." diye tekrarladım.

Bu sefer beni duymamazlıktan gelmedi ama başını olumsuz yönde sallayıp kaşlarını çattı. "Savaş bey eğer içki isterseniz vermememiz gerektiğini söyledi." histerik bir gülüşle karşımda ki barmene boş bakışlarımı sürdürdüm. "Pardon da Savaş bey kim oluyor da benim içki içmeme engel oluyor?"

Barmen kendinden emin bir tavırla onu duymam için yaklaştı. "Buranın sahibi olarak."

Sarhoş olduğum için adamın söylediklerini anlamam uzun sürüyordu. "Buranın sahibi mi?" diye tekrarladım şaşkınlıkla. Ne yani ben buranın sahibinin oğluyla mı konuşup dans etmiştim?

Adam'ın bana içki vermeyeceğinden emin olduktan sonra kulüp çıkışına yöneldim. Gözlerim Savaş'ı aramıştı ama görünürde yoktu her halde acil bir işi çıkıp gitmek zorunda kalmıştı diye düşündüm ama insan bir veda ederdi değil mi? Bir saniye sonra bir daha görmeyeceğim çocuğu düşünmenin gereksiz olduğunu fark ettim.

^^^

Sabah okula gelmekten daha kötü olan bir şey varsa o da okula uykusuz gelmekti. Dün gece aldığım içkilerden sonra başım ağrıdan çatlıyordu elimi anlıma götürüp ateşim olup olmadığını kontrol ettim neyse ki yoktu. Okula  gireceğim sırada yanımdan geçen son model siyah lüks arabanın çok hızlı bir şekilde geçmesiyle sendeledim. "Yuh be!" diye bağırdım arkasından elimde olmadan.

Okula daha da yaklaştığım da az önce hızla önümden geçen arabanın da otoparkta durduğunu görmüştüm öfkeyle arabanın sahibine fırça atmaya giderken yerimde çakılıp kalmıştım.

Arabadan havalı bir şekilde inen çocuğa bakmaya koyuldum gözünde ki güneş gözlüğünü çıkartıp eline aldı ve geldiği okulu hoşnutsuz bir bakış eşliğinde süzdü. Kızlar da aynı benim gibi onu süzerken dibi düşmüştü. Yok artık! Diye tekrarladım içimden.

Savaş?!







_____

Savaş'a benim de dibim düşmüş olabilir djdkxd

Savaş hakkında ki düşünceleriniz?

Sizce yeni bölüm nasıldı?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!




Neden? | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin