13. FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK

1.7K 229 285
                                    

KIYAMET PERİLERİ VADİSİ

♪ Sasha Alex Sloan, Dancing With Your Ghost

13. FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK

🌘

"Hepsi bu kadar, yemin ederim." diye bitirdim sözümü.

O gün yaşadığım her şeyi Alpes'e anlatmıştım. Tek bir saniyesini bile atlamamıştım. Her şeyi bilmesi gerekiyordu, başından sonuna kadar olan her ayrıntıyı.

Dakikalar boyunca salonun bir köşesinde tek bir kelime bile etmeden, lafımı bölmeden sessizce beni dinlemişti. Anlatmayı bitirince başını kaldırıp nihayetinde gözlerimin içine baktı.

"Alpes," dedim tereddütle. Kristal maviliklerine çöken sisli ifadeyi görünce iç çektim. "Bakma öyle. İşte bu yüzden anlatmadım sana. Anlatamadım daha doğrusu. Bunları bilmek senin en doğal hakkın, biliyorum. Ama gözlerinde kardeşlerine karşı oluşan hayal kırıklığını görmek istemedim."

Dudakları hüzünlü bir tebessümle kıvrıldı. Bu sefer içimi ısıtmadı gülüşü. "Bana küçük şeytan dedi, öyle mi?" diye sordu bir umut öyle dememiş olmasını uman bir tonla.

"Alpes..." dedim bir kez daha. Göğsüme çöken ağırlık içimi daraltıyordu ve nedense ağlamak istiyordum. "Ben sana inandım. Senin öyle biri olmadığına inandım. Evet, en başında tereddüt ettim ama daha sonra seni tanımaya başladıkça..."

Ellerinden birini havaya kaldırdı ve, "Sorun değil." diye sözümü kesti. "Senin suçun yok. Bana kardeşlerim bile inanmıyor, senin tereddüt etmekte en ufak bir suçun bile yok."

Hızla, "Hayır." diye karşılık verdim ve olduğum yerden kalkıp, onun oturduğu koltuğun önünde çömeldim. "Var. Suçum var, Alpes. Suçluyum ben." Ellerimden birini destek verircesine dizinin üzerine koydum. "Oradaki Ador muydu yoksa Atlantis miydi bilmiyorum ancak karşısına geçip de seni savunmak adına tek bir kelime bile etmediğim için benim suçum var. Bana suçun yok deme."

"Beni tanımıyordun bile..." diye mırıldandı.

"Hayır." dedim bir kez daha. "Bu bir şeyi değiştirmezdi. Lanet olsun." Duraksadım. O noktada diyecek hiçbir şey bulamadım. Ne söyleyip de yaşadığı hayal kırıklığını gözlerinden silebilirdim?

"Hem haksız sayılmaz ki."

Kaşlarım çatıldı. "Nasıl?"

"Ben krallığımdan kovuldum, Peri Kızı."

Afallayarak ona bakakaldığım sırada, "Ama," diye karşılık verdim fakat bir an ne diyeceğimi bilemeyerek duraksadım. "Nasıl kovuldun?"

Ellerini şakaklarına dayadı ve başı ağrıyormuşçasına o noktayı okşamaya başladı. Bu konu hakkında konuşmak istemediği belliydi, benim de zaten onu konuşmaya zorlamaya niyetim yoktu çünkü fazlasıyla yorgun görünüyordu. Bu hâlleri beni korkutuyordu.

Bir süre o sessizlikte, birbirimizin nefes seslerini dinleyerek oturduk. O sırada şakaklarını ovan ellerinden birini usulca dizlerindeki elimin üzerine koydu ve sıkıca tuttu. Temasıyla birlikte titrek bir nefes vermemin üzerinden beş saniye gibi bir süre geçmişti ki, evin dış kapısının tıklatılmasıyla hafifçe irkilerek doğrulmak zorunda kalmıştım.

KIYAMET PERİLERİ VADİSİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt