Araz Ve Aylin

738 25 2
                                    

Araz vurulduktan ve hastanede uyandıktan sonra Aylin ve Araz sahnesi

Aylin bir süre kapının önünde bekledi. Kapıyı çalmak veya çalmamak konusunda kararsızdı. Ama bir yandan da bunu yapmaya mecbur hissediyordu kendini. Sonuçta içeride, o hastane yatağında yatan kişi, onun hayatını kurtarmıştı. Diğerleri onu yalnız göndermek istemese de, o bunu yalnız yapması gerektiğini söylemiş ve onları dinlememişti.

Aylin en sonunda kapıyı çaldı ve içeriden bir  "gel" denmesini bekledi. Bu sefer de içeriye girmek için bütün cesaretini toplaması gerekti.

İçeriye girdiğinde ilk gördüğü şey pencereden dışarıya bakan bir Araz oldu. Araz onu görünce yatakta doğrulmak için bir hamlede bulundu, canının yandığını gören Aylin düşünmeden bir hamlede bulundu ve "Dur, yavaş," diyerek iki eli ile Arazı kolundan tuttu ve ona yardımcı oldu. Buna şaşıran Araz Ayline baktı. Bir kaç saniye göz göze geldiler, bunu ilk bozan ise Aylin oldu. Sonra da yavaşça ellerini geri çekti.

"Şey, oturabilir miyim?"

"Prenses beni ziyarete mi geldi, bunu hakkedecek hangi iyiliği yaptım acaba."

Aylin gözlerini devirdi ve yatağın yanındaki sandalyeye geçti.

"Iyilik demeyelim de aptallık diyelim."

Nedense az önceki tedirginliği yok olmuştu. Arazla konuşmak oldukça kolaydı aslında.

"Sen hayatını kurtaran her insana böyle mi teşekkür ediyorsun?"

Aylin derin bir nefes alıp verdi. Aklına Arazın vurulduğu an geldi. Hiç beklemediği kişi hayatını kurtarmıştı. Ve geriye kalan tek bir soru vardı 'Neden?'

Aylin bir kaç saniye düşündü, sonra ise tuhaf bir neden geldi aklına.

"Sana borcum olsun diye, değil mi?"

Araz kaşlarını çattı. Sonra Aylinin ne demek istediğini anladı ve gülmeye başladı. Her gülüşünde daha da ağrıyordu ameliyat olduğu yer.

"Aylin seni hayal kırıklığına uğratmam gerek galiba. Sandığın kadar zeki değilim, böyle ince işler pek bana göre değil."

"O halde aptalın tekisin ki, hiç hazetmediğin birinin hayatını kurtarıp kendi canını riske attın."

Araz bir kaç saniye sustu, fakat sonraki sözleri Aylinin afallamasına sebep oldu.

"Senden hazetmediğimi kim söyledi? Ben böyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum."

Aylin tam bir cevap verecekken, içeriye Sevda ve Vural girdi.

"Bunun ne işi var burada?", diye soran Sevdaya Vural ters bir bakış attı.

Araları iyi değildi zaten bir süredir ve Sevdanın her hamlesi bunun böyle devam etmesi için bir sebep gibiydi.

"Teşekkür etmek için gelmiştir," dedi Vural sakince.

Aylin ayaklandı.

"Aynen öyle, gidiyordum zaten. Bu arada arkadaşınıza dikkat edin, vurulmakla kalmadı, başına bir darbe de yedi herhalde," dedi Aylin Araza bakarak.

O odadan çıkarken diğerleri peşinden baktı.

"Ne oldu ki buna şimdi?", diye sordu Vural.

"Hiçbir fikrim yok," dedi Araz sadece.

Arlin İçin Kısa Hikayeler Where stories live. Discover now