"Demir, dur! Orası olmaz, gıdıklanıyorum!"
Karnımın üzerindeki başını ittirmeye çalışırken kahkaha atmaktan kendimi alamadım. Sakalları, saçları tenime batıyordu ve felaket derecede gıdıklanıyordum. "Yapma!" Yatakta yan dönerek ondan uzaklaşmaya çalıştım ama es vermeden sakallarını çıplak karnıma sürtmeye devam etti. Duvarlarda yankılanan kahkahalar bana aitti ve içimden bir ses, bu evin ilk defa bu kadar neşeye tanık olduğunu söylüyordu. "Patlayacağım sanırım, dur, dur!"
Onun da güldüğünü işittim, benim gibi kontrolsüzce kahkaha atmıyordu belki ama gülüyordu. Yüzünü karnımdan kaldırıp doğrulduğunda huzurluya yakın bir ifadeyle baktı bana. Ellerimi yataktan çekip onun yüzüne yerleştirdim ve uzanıp dudaklarını kısaca öptüm. Sonra bir daha ve sonra bir kez daha. Kolumu boynuna dolayarak kendime çektiğimde ağırlığı üzerime bindi, sızı gibi bir acıydı.
"Ben.." dudağını öptüm, "acıktım," dilimi dün gece onun yaptığı gibi ağzının içine soktum, "hem de çok."
Gülerek başını yana bıraktı. "Uyuyan libidonun harekete geçtiğine inanamıyorum." dedi alayla. "Konuşmak için ara verebilirsin güzelim."
Başımı çevirip ona bakmak istedim, yüzünü görmek istiyordum ama bulunduğum pozisyon buna pek elverişli değildi. "Uyandırana bakacaksın." dedim kendimi durduramadan. Utanmıyordum. Pekala, azıcık utanıyor olabilirdim ama yalnızca o kadar. Onun dışında rahattım, bana sadistçe seks işkenceleri yapmadığı müddetçe bundan zevk alacağımı da biliyordum.
"Çok düşünüyorsun." Uzanıp şakaklarımı öptü ve ağırlığını üzerimden kaldırarak şınav pozisyonunda bekledi. "Düşünme, konuş. Sesini duymak istiyorum."
"Biraz utanıyorum." diye mırıldandım koyu renkli gözlerinin odak noktasıyken. İşaret parmağımla baş parmağımı birbirine yaklaştırıp o küçük aralığı gösterdim. "Azıcık. Kötü bir şey mi bu? Yani bu konuda çekingen olmak?"
"Kötü bir şey değil. Önemli olan senin rahatlığın. Konu ne olursa olsun." Yaklaşıp dudaklarını benimkilere bastırdı. Öpüşmenin bu kadar zevkli olduğunu daha önce fark etmemiştim. "Bundan sonra tek gayem senin rahatlığın olacak."
İçimde anlamlandıramadığım bir duygu kabardı, gurura benziyordu ama daha kadınsı versiyonuydu. Güzel sözlerinden cesaret alıp edalı bir şekilde omuzlarımı silktim. "Şımarırım bak." dedim gözdağı verircesine. "Haberin olsun."
Alt dudağını dişlerinin arasında ezdi. "Bunu görmek isterdim." Dili dudaklarımın üzerinde gezindi. "Şımarık bir kız çocuğu ol."
Beni alttan alması o kadar hoşuma gitmişti ki altında yarı çıplak yatıyor oluşumu ya da dev gibi üzerimde dikilmesini sorun etmeden, "Ya beni üzersen?" dedim dudaklarımı büzerek.
Çenesi kasıldı. "Üzmem."
"Kalbimi kırarsan?"
Başını kati bir şekilde salladı. "Bundan sonra kırmam."
Bir tutam saçımı işaret parmağıma dolayarak çevirdim. Bakışları oraya kayınca da biraz daha sardım parmağıma. Oyuncu bir tavırla iç çektim. "İnanayım mı sana?"
Derince soluklandı, birden sesi mi kalınlaşmıştı ne? "İnan bebeğim."
Beni hep böyle mutlu etsene Demir. O kadar çok üzüldüm ki artık yoruldum.
"Tamam. İnanıyorum o zaman."
Bir an ikimiz de öylece birbirimize baktık. Ben, ona karşı koyduğum sınır namına ne varsa her şeyden vazgeçtim. O da bir hesaplaşma içine girdi ama bunu dillendirmedi, sadece yüzümü izledi. Göğsüne dokundum o hareketsiz durmaya devam edince. Kalp atışlarını avuç içimde hissettim ve gövdesi boyunca kaydırdım. Kaslarını hissedebiliyordum, sert yapısını, şeklini. Gözlerinin içine bakarak ona dokunmak tuhaftı, birdenbire sıcak olmaya başlamıştı her yer. Pantolonunun beline geldiğimde daha ileriye gidip gitmemek konusunda kararsız kaldım. Bunu istiyor olabilirdi. Dün akşam bana dokunduğunda zevkten delirecek gibi olmuştum ve aynısını onun da istediğini düşünmek çok zor değildi. Yine de arada kaldım, kemerinin metal başlığıyla oynadım. Çenesini sıkması hoşuma gitmişti, onu etkiliyor muydum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KAPANI
ChickLitBir adamın evlilik teklifini reddederken iki defa düşünün. Sonrasında siz ona teklif etmek zorunda kalabilirsiniz. 💦 "Ne düşünüyorsun?" dedim daha fazla dayanamayarak. "Kabul edecek m-" "Sana teklif ettiğim ettiğim günü hatırlıyor musun?" dedi se...