idol ↯ hyunlix

37'

niye attım bilmiyorum yb
canım sıkıldı çünkü yorumları okiyim bari
..

Tamam kıskandım ama bunu dile getirmek yerine neden Hyunjini kışkırttım?. Zaten çocuk şu dönemlerde çok stresli.

Aferin Lix gerçekten. Bravo.

Kendime söverken son merdivenide çıktıktan sonra uzun koridorda yürümeye başladım. Koridorun sonunda duvara yaslanmış Hyunjini görmem ile yutkunup yürümeye devam ettim.

Hyunjin ona geldiğimi farketmiş olucak ki gözlerini ayağından çekip bana doğru çevirdi. Ona doğru yürürken duruşunu bozmadan beni izliyordu.

"Hyun?" dedim yavaşça. Çünkü yanına gelmiş olsam bile hala donuk bir ifadeyle yüzüme bakıyordu.

"Of Lix. Şunu yapma bana." dedi Hyunjin ve boynumdan tutup beni kendisine çekti. Ellerini aşağı indirip belime dolarken sıkıca sarıldı bana.

"Hm? Neyi?" dedim.

"Sana sinirliyken bu kadar tatlı durma. Dayanamıyorum." dedi Hyunjin ve beni kendine daha çok bastırdı. Gülümseyip kollarımı sırtında birleştirerek bende ona sarıldım.

"Sen Jeonginle o postu atınca anlık gaza geldim. Siz değil de yorumdakiler sinirimi bozdu! Ship dışında başka bir şey düşünmez mi bunlar? Bir de çok eminler gerçek olduğuna??" dedi

"Of bebeğim neden takıyorsun onları? Benim seni sevdiğimi ve bizim sevgili olduğumuzu biliyorsun. Jeonginde biliyor bunu. Ve evet baya sinirlendim ama zaten sinirliydim bu sadece senin yüzünden çıkmadı." dedi ve saçlarımla oynarken devam etti.

"Jaebeom'a seninle takılmaya başladığından beri sinirliyim. Tamam postu attığında daha da bi yükseldim ama senin suçun yok. Özür dilemene de gerek yok." dedi Hyunjin burukça gülümsediğini hissettim.

"Ama gene de abarttım. Özür dilerim başında bu kadar dert varken daha da gerdim seni." dedim yüzümü boynuna gömüp.

"Şu an bütün kötü düşüncelerim, gerginliğim geçti biliyor musun? Sana baksam bile kötü duygularım hemen geçiyor. Naptın bana sen?" dedi Hyunjin gülerek sırtıma yavaşça vurdu.

"Bilemicem." dedim gülüp ardından ellerimi sırtından çekip sarılmamızı bitirdim.

"Kendini suçlama tamam mı bebeğim? Bir şey olduğu yok. Hem dediğin gibi ben kışkırttım seni." dedi Hyunjin sırıtıp.

"Gülme be! Hem en çok shiplendiğin kişiyle öyle post atarsan herhalde shiplerler!" dedim omzuna vurup.

"Tamam tamam. Bende özür dilerim. Bu arada Jaebeom ile konuştunuz mu? Şu aşk meselesini. Sana aşık olduğunu söylediğinde rahattın çünkü?" dedi Hyunjin ellerimi tutup oynamaya başlarken.

"Evet konuştuk. Dedim işte benim sevgilim var falan filan.." dedim Hyunjin sırıtmaya başlayınca durdum.

"Gülme salak gibi! Anlatmam bak." dedim gülerek ellerimi çekmeye çalıştım.

"Tamam tamam. Anlat hadi." dedi Hyunjin ve ellerimi çekmeme izin vermeden tekrar oynamaya başladı. Bende ellerimize bakarak konuşmaya devam ettim.

"Neyse işte onu sevmediğimi ve sevmeyeceğimi söyledim. Benden vazgeç falan dedim. Oda seni rahatsız etmem istiyorsan ama seni sevmeyi bırakabilir miyim bilmiyorum falan dedi."

"İşte sonra dedi bir anda senden vazgeçemem ama denicem dedi. İyi geçti işte." dedim kafamı ellerimizden çekip Hyunjine baktığımda dudaklarını büzmüş yüzüme odaklanmıştı.

"Seni bırakamayacağını mı söyledi?"

"Buna mı takıldın? O kadar şey de."

"Evet?"