Kaksi

597 40 56
                                    

Ofisimin kapısı çaldığı zaman çalışma masamın arka duvarında kapıyı açma düğmesi vardı. Ona bastım ve bilgisayarıma geri döndüm.

Tonlama işi neredeyse bitmişti ve üç fotoğraf kalmıştı.

Midoriya: Merhaba benim en gıcık işkolik arkadaşım!

Midoriyanın sesini duymam ile bakışımı kapıya çevirdim, yanında Tenya ile Uraraka vardı. Bunlara ofisimin yerine söyledim için pişmanım.

Todoroki: Ne işiniz var burada?

Tenya: Arkadaşımızı kurtarmaya geldik.

Dedi ve eliyle saçma sapan birşeyler yapmaya çalıştı. Yüzümü buruşturup bilgisayarıma döndüm. Onlarla ilgilenemem şu an, yarın müşterim geliyor ve bu fotoğrafları yarına kadar tamamlamış olması gerek.

Todoroki: Yarına kadar tonlama olması gerek.

Uraraka: Canım arkadaşım bizde sana yardım etmek için geldik zaten.

Todoroki: Siz bana yardım etmeyin. En son yardım ettiğinizde bir müşterimi kaybettim.

Dedim Midoriyaya bakarak. O da sevimlice sırıttı. Hem yanlış fotoğraf seçiyor hem de kadının giyiniş tarzını sövüyordu.

Midoriya: Ama o etekle üstünde ki kıyafetle alakasızdı bir kere!

Todoroki: Ya sana ne Midoriya! Kadın fotoğrafını alacak gidecekti zaten!

Daha çok sinirlendiğimde önüme döndüm ve tonlamayı yapmaya başladım. Neden böyle salak arkadaşlarım vardı ki?

Üçü aniden saçma sapan fısıldaşmalara hareketlere başlamışlardı, ne gizli iş yapıyorlardı kim bilir.

Bıkkınlıkla derin nefes alıp onlara döndüm. Tamam bakalım ne boklar dönüyor.

Todoroki: Tamam ne saklıyorsunuz söyleyin..

Uraraka: Asla!

Tenya: Söylersek kameralara götümüze sokarsın!

Todoroki: Kamera değil fotoğraf makinesi o!

Midoriya: Todoroki-kun cidden söylersek ofisi bile götümüz sokarsın...

Todoroki: Ya ne yaptınız amına koyayım. Katil miyim ben sizi öldürücem?

Üçü bir birine bakıp derin nefes aldı  Midoriya, gözlerini kapatıp hızlıca söyledi ve Tenyanın arkasına saklandı.

Midoriya: Tanıştıracağımız o arkadaşları buraya getirdik!

Todoroki: Ee yani?

Midoriya: Yani ağzıma sıçma!

Todoroki: Abartma istersen. Müşteri gelmiş zaten ne güzel.

Midoriya Tenyanın arkasından çıkıp şaşkınlıkla bana bakarken ikisi de gülümsüyordu.

Arkadaşları olabilirdi fakat müşteri de olabilirdi. Dış çekim, iç çekim, damat gelin çekim, mezuniyet çekim, bebek çekim her ne ise onları yapan biri olarak bence gayet güzel bir anlaşma.

Tabi bana göre.

Arkadaş demek müşteri demek. Müşteri demek para demek. Para demek anlaşma demek. Anlaşma demek-

Kapı zili çaldığında duvardaki düğmeye basıp kapıyı açtım.

İçeriye üç kişi girdiğinde bugün bana fotoğrafçı mısın diyen salak da buradaydı.

Kaminari: Sen fırıncı değil miydin? Neden buradasın? Yeni arkadaşımız Shoto vardı nerede?

Cidden malmış... Elimle alnıma vurup bilgisayara döndüm. Ardından biri bağırıp çocuğa dövmeye çalıştı.

Bakugou: Salak mısın sen amına çubuk diktiğim!? Fırıncı olsa burada ne işi var mal!?

Kirishima: Hakikaten mal mısın bro?

Kaminari: Üstüme gelmeyin! Mido kanka!

Midoriyanın yanına gidip sarılıp onlara şikayet ettiğinde hafifçe tebessüm ettim. Maldı ama komikti de.

Kirishima: Olum bu kameralar mükemmel!

Todoroki: Kamera değil, fotoğraf makinesi.

Soğuk sesimle dediğimde kafamı çevirmeden onlara baktım ve hayranlıkla fotoğraf makinelerini bakıyorlardı. Tenya da ellememesi için uyarıyor ve kafalarını vuruyordu.

Benim zaafım o makinelerdi, eğer onlara birşey olsa kıyamet kopacağını biliyordu. O üçü biliyordu, arkadaşlarım ama salak arkadaşlarım.

Uraraka bir kere eline almıştı ve yere düşürdü, iki ay boyunca ofiste durup kırık makinemle kalmıştım sonra da Uraraka yenisini aldı.

Gerçi kız zengin koca arıyor. Koca da demeyelim karı da arıyor. Yeter ki zengin olsun hayvanla bile evlenir.

Bakugou: Şimdi sen ne yapıyorsun?

Yanıma Bakugou geldiğinde ona tuhaf tuhaf baktım. Ya ilk defa mı fotoğrafçı görüyorlar anlamıyorum... Renk tonlama da mı yapmadılar bunlar?

Yani sosyal medya kullanmadık deseler yine inanmam.

Todoroki: Tonlama.

Düz şekilde konuşmuştum. Sonunda hepsi bittiğinde gelinle damadın klosörüne kaydettim. Bu sefer de onlar için özel çekim yapmıştım, başka eleman ile onu da klip yapacaktım, programa giriş yaptım Bakugou yine susmadı.

Bakugou: Şimdi ne yapıyorsun?

Bıkkınlıkla dönüp ona baktım. Yok bu böyle olmayacak, cidden kafayı yemek üzereyim..

Todoroki: Bakugou sosyal medya kullanıyor musun?

Bakugou: Ben fenomen bir insanım sosyal medya da çevrede de.

Diyerek kendince havaya girmiş korkutucu şekilde gülümsemişti. Pekala bu insan varlığı cidden benim için korkutucuydu.

Kirishima: Kanka çevren olarak biz ve Mina var.

Kaminari: Hatta sosyal medyada bile en fazla dokuz yüze kadar takipçin var. Mavi tik bile yok!

Dediklerinde ben gülmeye başladığımda Bakugou benim eşyalarımı alıp atmaya kalkıştığında hızlıca elinden alıp kaşlarımı çattım.

Todoroki: Eşyalsrım değerli git kendi eşyanı at çakma fenomen.

Bakugou daha çok sinirlendiğinde inadına bana soru soruyordu ve sıkılmıştım.

Bakugou: Ne bu?

Bakugou: Ne işine yarıyor bu aletler?

Bakugou: Ne yapıyorsun şu an?

Bakugou: Benim de seksi halimle fotoğraf çeksene belki fenomen olurum.

Bakugou: Beni duyuyor musun lan!?

Kulağımın dibinde bağırdığında ayağımla ayağına tekme atıp masadan uzaklaştırdım hepside bize bakıyordu.

Todoroki: Sakın gelme yemin ederim bilgisayarın içine sokarım orada klip yaparım!

Midoriya: Ne klibi ya? Hani tonlama yapıyordun sen?

Midoriyaya dönüp baktım. Doğru bunlar beni dışarıya götürmeye çalışıyordu değil mi? Unuttum ben.

Todoroki: Klibimi yapınca gelirim.

Kaminari: Kaç dakika sürer?

Hafifçe gülümsedim, bu çocuk cidden meraklı.

Todoroki: 4... Saat.

Dedim bekleyerek. Hepsi anında küfürler söylemeye şaşkınlıkla bana bakmaya başladı. Midoriya kolumdan tutup beni kaldırmaya çalıştığında yerimde oturmaya devam ettim.

Midoriya: 4 saat asla bekleyemem ben! Ölmüşsün oğlum sen. Kalk lan!

Tenya: Ben bile bu kadar işime aşık değilim! Gezmemiz lazım!

Kaminari: Hadi fırıncı, pardon fotoğrafçı.

Todoroki: Önce şu pikachu dan başlayarak hepinizi dalarım.

Vores Min Skat ¬BakuTodo¬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin