Kaksikymmentä

395 24 24
                                    

İlişkimiz olalı neredeyse iki ay olmuştu. İlkimi aldı ve bana daha çok sevgi gösteriyordu.

Hem cinsel sevgi hem de duygusal sevgi. Ofisime gelip benimle ilgileniyordu. Yeni yıla girmemize bir gün kaldı. Bugün de ofisten erken ayrılıp ona hediye almaya çıktım.

Aynı zamanda Midoriya ile Kaminari vardı. Bu çocuğa alışmıştım, deliydi bana kafayı takmıştı ama seviyordum.

Kaminari: Ee Bakuya ne almayı düşünüyorsun?

Todoroki: Emin değilim, ya beğenmez ise?

Midoriya: Bu da saçmaladı. Ya sevmediği birşey olamaz!

Oflayarak bir mağazaya girdim, yeni yıl için bir sürü hediyeler vardı. Kaminari ile Midoriya başka tarafa giderken benim gözüm kar kürsesine çarptı.

İçinde hilal ay olan salladıkça kar taneleri düşen bir küre. Çok güzel bir hediye olabilirdi ancak sever mi bilmiyorum.

Kaminari: Şş Kiri bunu sever mi- OHA LAN BANA MI O!?

Kaminari yanıma gelip elimdekini almaya çalışınca gözlerimi devirdim. Ne için geldik ne diyor bu mal.

Kasaya gidip hediye paketi yaptırıp çıktık. İçimde heyecan vardı ve yarın hediyesini vermek istiyordum!

...

Bu gün yeni yıl ve Bakugouya hediyesini verecektim. Evime davet ettim ve onun sevdiği baharatlı yiyecekler hazırladım. Neredeyse yarım günüm bitti ama değdi.

Hava karaedığınds üzerime şık bir kıyafet giydim, saçlarımı özenle şekil verdim ve Bakugounun bana hediye verdiği parfümü sıktım.

Zil çaldığında koşarak kapıya gidip kocama gülümsedim ve sarıldım. Ama bana sarılmadı. Yorgun diyedir birşey demedim ve içeriye geçmesine izin verdim.

Todoroki: Senin sevdiğin yemeklerden yaptım Katsuki.

Bakugou önce ona hazırladığım masaya baktı ardından bana. Neden öyle bakıyordu ki bana?

Bakugou: Shoto sana birşey demek istiyorum.

Todoroki: Tamam ama yemekten sonra ayrıca sana bir sürprizim var.

Yemek masasına oturup yemek yedik. Ama Bakugou mutsuzdu sanki yanımda durmak istemiyormuş gibi. Sanki zorlayarak yanımdaymış gibiydi.

Todoroki: Bir sorun mu var sevgilim?

Bakugou: Aslında.. İşle alakalı.

Gülümsedim ve masadaki elini tutup okşadım.

Todoroki: Sorun değil halledersin, güveniyorum sana.

Bakugou: Bana cidden güveniyor musun?

Todoroki: Elbette! Ne olursa olsun hep güveneceğim kişi sensin.

Bakugou da burukça gülümsedi. Masayı beraber topladık, enerjisi biraz gelmişti ve film izledik, yeni yıla girmeye beş dakika vardı heyecanla hemen odama gidip hediyemi bulup salona gittim.

Bakugou biri ile konuşuyordu.

Bakugou: Tamam gelicem.

Bakugou: Shotoya herşeyi anlatıp gelicem dedim.

Bakugou: Benim için daha zor onu üzmekten korkuyorum.

Bakugou: Gelir şimdi kapatıyorum.

Bana ne gibi herşeyi anlatacak ki? Ben neden üzülücem ki? Bakugou arkasını dönünce beni gördü ve aniden korku ile endişe arasında bana baktı.

Ne işler çeviriyordu bu herif?

Todoroki: Ne işler çeviriyorsun?

Bakugou: N-ne işi be? Hadi gel~

İç çekip yanına gittim duvarda ki saatte baktım. Tam bir dakika vardı. Elimdeki kutuyu ona uzattım o ise merakla baktı. Açıp içindeki küreyi çıkartıp bana şaşkınlıkla bakarken ben gülümsedim.

Todoroki: Bu benden sana hatıra. Sadece iki ay oldu ama hayatımda sadece sen varmışsın gibi hissediyorum, sana güveniyorum inanıyorum. Öz ailemden daha çok sana güvendim Katsuki.

Bakugou: Shoto-

Todoroki: Beni asla bırakma olur mu? Ben seni çok seviyorum çünkü, her baktıkça beni hatırla tamam mı?

Gülümsediğim gibi boynuna sarıldım. Aniden duygusala bağlamışım. Yeni yıl oldu. Belime sarıldı ve kokumu içine çekti.

Todoroki: Yeni yılımız kutlu olsun sevgilim.

Bakugou: Sensiz yeni yılımız kutlu olsun sevgilim.

Sesi titrediğinde dediği cümle ile donup kaldım. Ayrılıp yüzüne baktım, ne demek o?

Todoroki: Şaka mı? Yan yana-

Bakugou: Todoroki ayrılalım.

Dediği şey ile başımdan aşağıya kaynar su döküldü. Sanki nefes alamadığım hissettim.

Todoroki: Katsuki ne diyorsun? Ne ayrılması? Sana hata mı yaptım yoksa?

Bakugou: Bana yapabilecek en iyi hatan varlığın güzelim. Sen beni çok güzel sevdin bende seni sevdim fakat Ben-sikeyim ben yapamıyorum.

Dediği şey ile sinirlenip omzundan itirdim. O da küreyi düşürmemek için cebeleşti.

Todoroki: Ne diyorsun be!? Neyi yapamıyorsun!? Şaka mısın sen!?

Artık dayanamadım ve gözlerimden göz yaşı akmaya başladı. Ağlamaya başladım ve kesik kesik nefes almaya başladım. Bana bir adım yaklaştığında gözlerine yalvararak baktım.

Todoroki: Ne olur şaka yaptım de Katsuki. Denemek için yaptım de, lütfen..

Bakugou bana sarılıp dudağıma son kez öpücük kondurdu ve gözyaşımı sildi. Onun gözleri ise doluydu. Madem o da bu hale gelecekti neden ayrıluyroduk?

Bakugou: Çok özür dilerim, çok özür dilerim... Affet beni tamam mı?

Todoroki: *Hıck* eğer gidersen, beni bırakıp gidersen seni asla affetmem Bakugou!

Bana son kez bakıp son kez alnıma öpüp gitti. O kapıda giderken ben krize girmeye başladım. Beni bu halde bırakıp gitmiş olamazdı değil mi?

Beni terk edip gidemezdi değil mi?

Gitti...

Todoroki: SENİ ASLA AFFETMEYECEM BAKUGOU!

O an onun arabasının sesini duydum zar zor kapıya kadar gittim. Yanında bir çocuk vardı. O çocuk gülümserken Bakugou ağlıyordu..

Todoroki: Yapmadım de.. BAKUGOU!

Bağırdığım gibi bana baktı ve gözlerim kayıp yere düştüm. Ama düşerken de kafamı bir yere vurup yere düşmüştüm.

Madem beni terk ettin, krizimi bile bile git. Beni burada terk et ve sakın yanıma gelme Bakugou. Çünkü seni görmeye tahammül edemem.

Vores Min Skat ¬BakuTodo¬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin