BitterSweet Rose

Episode 85: Sometimes Love Isn't Enough for Everything

Nyssa iş birliğini reddettiğinde beri ilk defa başka bir yere götürülmüştü. Barney Barton onunla birlikte sorgulama odasında bekliyordu. Nyssa güçlerini kullanmaması için yapılan aşıyı hissedebiliyordu. Normalde buradan güçleri ile kolayca kaçabilecekken çaresiz kalmıştı. Böyle bir aşı olduğunu bile bilmiyordu. Ice Box'da kullanılan tasmalardan haberleri vardı ama bu çok daha farklı bir şeydi. Aklındaki düşüncelere engel olamazken içeri giren sarışın kadına baktı.

Nyssa: Ben de ne zaman geleceksin diye merak ediyordum Vicktoria Potts.
Alaycı bir şekilde konuşmuştu. Vicktoria ise bu durmu umursamadan karşısındaki sandalyeye oturdu. Kısaca karşısındaki kadını süzüp gülümsedi.
Vicktoria: İş birliğini kabul etmedin.
Nyssa: Seninle neden anlaşayım ki!? Hele de Power Broker'a yaptıklarından sonra!
Vicktoria kadının öfkeisne göz devirdi. Zaten Nyssa pek umrunda değildi. Ona bu şansının vermesinin tek nedeni Logan'dı. İkisine mutlu olmaları için bir şans vermek istemişti.

Vicktoria: Bilmiyorum Nessa Nyssa Sagona. Belki de aşık olduğun adamla tek mutlu olma şansını kaybetmemek için yapmalıydın.
Kaıdnın gözlerini kaçırdığını fark edince gülümsedi. Nyssa salak değildi. Logan'ın her şeyi komutanına anlattığını tahmin edebiliyordu. Burada bağlı olması da bunu kanıtıydı.
Nyssa: Bana aşık olsaydı burada olmazdım.
Vicktoria: Bazen aşk her şeye yetmez.
Kadını kısaca süzmüş ve derin bir nefes vermişti.
Vicktoria: Yaşını hesaba katarsak bunu bilmeni beklerdim Lady Gohst.

Nyssa: Sen ve Albay Rhodes'de yetmediği gibi mi?
Vicktoria'nın hasssas noktasını biliyordu. Sarışın kadının bedeninin gerildiğini görürüken sırıtmıştı. Onun canını yaktığını bilmeyi seviyordu. Vicktoria ise gözlerin sakince onun üstünde gezdirdi.
Vicktoria: Tek bir fark var. Albay Rhodes bana ihanet etmez.
Nyssa'nın çenesinden turarak kendisine çekmişti bunu söylerken. Haklıydı. Rhodey asla ona ihanet etmezdi. Belki birbirlerinden sırlar saklarlardı ama ikisi de bir diğerine ihanet edecekleri bir konuma gelmezlerdi.
Vicktoria: Bana ihanet edebileceği bir konuma gelmez.
Çenesini rahat bıraktığında kadının geriye yalanmasını izledi.

Vicktoria: Ben ikinci şansı vermem.
Bu bir yalandı. Vicktoria sadece belli kişilere ikinci şans verirdi. Nyssa bu kişilerden birisi değildi sadece. Yavaşça ayağa kalktı. Nyssa olacakları merak ediyordu. Bildiği bir şey varsa Vicktoria'dan korkması gerektiğiydi. Özellikle böyle bir anda. Mutantların güçlerini kapatabilen bir ilaça ulaşmıştı. Bu bile ondan korkması gerktiğini gösteriyordu. Sürtüklerin Kraliçesi korkutucu bir kadındı.

Bedeninde hissettiği elektrik şokunun kesilmesi ile nefes alamya çalıştı. Başını öne eğmişti.
Vicktoria: Wilson.
Wade'in yeniden düğmeye basması ile yine titremeye başlıyordu. Başta acı umrunda olmamıştı ama sürekli gelen bu acı artık nefeslerini kesiyordu. Ağzına tıkılan kumaş parşası yüzünden konuşamıyordu. Sertçe kumaşı ısırdı. Bedeni uyuşuyordu artık. Gözleirni kapattı. Bir süre sonra elektiriğin kesilemsi ile rahat bir nefes alabilmişti.

Gülümseyerek karşısındaki kadına baktı. Onu zorluyordu. Sakince ayağa kalktı.
Vicktoria: Götürebilirsin Wilson.
Wade: Emeredersiniz komutanım.
Ofisine geri döndüğünde Wade'i bekliyordu. Hiçbir bilgi alamışlardı ama yine de akıllarında birkaç fikir vadı.
Wade: Logan iyi değil gibi komutanım.
Bunu biliyordu. Sesli bir nefes vermişti. Nyssa'ya iş birliği teklif etmesinin sebebi bile oydu.

Vicktoria: Onu yalnız bırakma.
Wade: Güvenmiyor musunuz?
Kaşlarını çatmıştı. Logan'a güvenmesini bekliyordu. Sonuçta adam sevdiği kadını tutkatmıştı. İşkence çekeceğini tahmin ederek yapmıştı bunu.
Vicktoria: Kendisine zarar verecek şeyler yapmasını istemiyorum. Ona dikkat et.
Wade başını sallamıştı. Logan'la sürekli şakalaşsa da onu önemlisyordu.

Sakince ofisinde çıktı. Norman Osborn'dan aldıkları bilgileri incelemişti. Onun şirketini kapatma işini S.H.I.E.L.D. ve Avengers'a bırakmayı tercih etmişti. Belgeleri kendisi ile paylaşmayacaklarını bildiği için Osborn'dan yeterli bilgileri almıştı. Harry ise şu anda şirketin yasal varisiydi. Şu anda yönetemezdi, sadece 4 yıl sonra koskoca bir şirketin başına geçecekti. Bu 4 yıl boyunca yönetim kurulu CEO seçmişti. Harry'nin, Avengers kulesinde kalacağı ise kesinleşmişti. Steve ve Tony ondan sorumlu olan kişilerdi.

Eve vardığında salona adımlamıştı. Kahve sehpahasının üstünde onu bir buket kırmızı gül bekliyordu. Gülümseyerek gülleri eline adı. Rhodey evde değildi ama yine de onu düşünmüşyü. Vazoyu kahve masasına geri bırakarak üstündeki üniformasında kurtulmaya gitti.

Sharon'dan sonra kız kardeşinin de ortadan kaybolması sarışın kadın için kesinlikle iyi değildi. Akıl sağlığını kaybedecek gibi hissediyordu. Onları özlemişti. Kız kardeşine sarılmak istiyordu, Sharon'u öpmek istiyordu. İkisinin de yanında olmasını istiyordu.

Çığlık atarka eline geçen şeyi yere fırlatarak kırılmasını sağladı. Öfkesi çığırından çıkmaya başlamıştı. Onu sakinleştirecek kimsesi yoktu. Sia yine yanlızdı. Nyssa ile tanışmadan önce yüzyıllarca yanlız olduğu gibi. Nyssa'dan sonra da Sharon, o da yoktu ama.

Vicktoria'nın ordudan olmasına bir küfür savurdu. Amerikan Ordusu'na savaş açamazdı. Vicktoria Potts'a da savaş açamıyordu. Lanet olası Magneto ile olan bağı onu durmaya zorluyordu. Dizlerinin üstüne çökerek ağlamaya başladı. Lady Death de ağalayabiliyordu demek... Güçsüz kaldığında yere çökebiliyordu...

Sia'yı da yere çökertip ağlattı ya...