10 : Bardak

984 67 29
                                    

"Hürkan düzgün tut şu kediyi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hürkan düzgün tut şu kediyi." Hürkan'ı uyarırken montumu Hürkan'ın kucağındaki kedinin üstüne sermeye çalışıyordum.

Basket sahasında takılırken birden bir kedinin ağlama seslerini duymuştuk. Merak edip bakmaya gittiğimizde gri bir yavru kedinin arabanın altında ağladığını fark etmiştik. Canla başla kediyi arabanın altından alabilmiştik. Islaktı. Birileri onu ıslatmış olmalıydı. Hürkan hızlıca avucu kadar olan kediyi kucağına almıştı. Kedi miyavlarken onu tutamıyordu bile.

"Ya! Ama bu tırmalıyor!" Hürkan kediden uzaklaşmaya çalışırken kedi düşeceğim korkusuyla ona tutunmaya çalışıyordu.

"Aşkım düzgün tutarsan yapmaz bir şey! Ver şunu." Kediyi ondan alıp kucağımda sakinleştirmeye çalışırken montumu üzerine serdim. Biraz soğuktu ama katlanacaktık.

"Sweatimi almak ister misin?" Hürkan'a bakıp kafamı sağa sola salladım.
"Sen ne giyeceksin?" Hürkan bir omzunu olsun der gibi kaldırıp indirirken onu reddettim.

"Sakın çıkartma elimde kalırsın!" dedim kızarak. Hürkan sırıtıp sweatinin uçlarından tutunca hızlıca elini tuttum.

"Yapma dedikçe yapıyorsun Hürkan!" Hürkan kıkırdayıp yanağımdan öpünce elini bırakıp kediyi daha sıkı tuttum.

Eve sessizce girip kapıyı kapattığımda yavru kedi çoktan miyavlamaya başlamıştı. Hürkan kucağımdaki kediye dönüp işaret parmağını dudaklarına bastırdı.

"Sus sus! Küçük canavar. Cüssenden büyük sesin var."

"Miyav!" Kedi ona cevap verir gibi miyavladığında sırıttım. Onu koltuğa yerleştirdim. Hızlıca montun üstünden kalkıp etrafta dolaşmaya başladı. Önce koltukta gezindi, sonra yere zıpladı. Onu izlerken Hürkan yanıma oturdu.

"Adı ne olsun?" diye sorduğunda düşündüm. Sehpadaki bardak gözüme çarptığında Hürkan'a baktım. Sanırım o da aynı şeyi düşünmüştü.

"Bardak." dedik aynı anda. Bulduğumuz bu saçma isime kıkırdarken kedi bize seslendi.

"Miyav!" Kafamı ona çevirdim. Acıkmış olabilirdi.

"Acıkmış olabilir. Peynir var mı evde?" Hürkan sorduğum soruyla değişik değişik bana bakarken soruma soruyla yanıt verdi.

"Ne yapacaksın peyniri?" diye sorduğunda kalkıp buzdolabına ilerledim. Aynı zamanda cevapladım.

"Kediler peynir yemeyi severler. Eskiden mahallemizde bir kedi vardı. Çok huysuz bir kedi olduğundan tüm mahalle ona Huysuz derdi. Kimse yaklaşmazdı ona ama biz Emre ile inatla ona yemek vermeye çalışırdık. Peynir verirdik hep. O da çok severdi." Dolaptaki peynir tabağından bir dilim kaşar peynir kapıp kedinin yanına eğildim. Peyniri ona uzattığımda kokladı ve ısırdı.

Hürkan gözlerini büyütüp gülümsedi. "Vay be, bilgili bir sevgilim var demek hm?" dediğinde ben de gülümseyip yanına oturdum.

"Hayvanlar konusunda öyle tabii." dedim havalanıp. O da sırıtıp koltuğa uzanırken esnedi.

Bi' Özür İstiyorum -Hugola. [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now