16.bölüm

26 17 0
                                    

"Şerefsiz adamın dükkanından çıkıp yürümeye başladım. Baya düşünceler içinde yolu baya yürümüşüm bunun farkına varır varmaz ne yapıyorsun kendine gel Rojin.diye hiddetlendim ne yapıyorsun çık şu düşünceler den ne olacak bundan sonra kimsenin sana yamuk yapmasına izin verme! Zaten vermedin mi cezasını korkma ne olur diye kendimi avuttum çocuk gibi,"

Hayat bazen insana güler, bazende ağlatır buna yapacak birşey yok maalesef umduğumuz gibi kolay değil, yaşamak sanıldığı kadar basit de değil,kendimizin değerini bilip Allahın sanatına saygı duyacağız yani kendimizin kıymetini bileceğiz,hiç kimsenin bizi üzmesine izin vermek yok herkesin haddini bilmesi gerekir,

Neyse yurda varmıştım, kızlar yataklarında kendi telefonlarını almış ellerine herkes kendi alemine dalmıştı, yani beni görecek gözleri yoktu, ben zaten o kadar yorgundum ki hem ruhen hemde fiziken  baya yıpranmıştım.

Sesizce yatağıma uzandım kimsenin sorgu sualine yetecek gücüm yoktu zaten,beni taciz eden adamın yaptıkları gözümün önünde gitmiyordu, bunu nasıl aşmam gerektiği hakkında bir fikrim yoktu, tacizle ismimin aynı karede geçmesine izin veremezdim. Bunun için kendi intikamımı kendim almıştım ama içim bir türlü soğumuyordu,bu düşünceler içindeyken uyumuşum, bir ara alarm çaldı uzunca,

kalktım yataktan yavaşça doğruldum ayağıma terliklerimi giyip banyo kapısına gittim.. Ellimi yüzümü yıkadım saçlarımı taradım at kuyruğu yaptım. Montomu giyip okula gittim...

İlk dersimize Sema hocayla başlamıştık,iki saat ders anlatmak ne demek arkadaş kafam kazan gibi olmuştu, kimse sana cerrah bölümünün kolay olduğunu söylememişti Rojin,neyin kafasını yaşıyorsun sen,kendi kendime konuşmam insanlar tarafından fark edilmeden kendime gelmem gerekiyor du, bir iki kız bulup dersi ne kadar anladıklarını öğrenmek için, etrafıma bakındım, bana dersi tekrar edecek, birini bulmak mümkün değildi, herkesin burnu havada kimse bildiğini başkasıyla paylaşmak istemiyor du , sanki Türkiye de tek bir hastane varmış gibi bildiklerini benimle paylaşsalar ekmeklerini ellerinde alacağım gibi davranıyorlardı.

Bakın arkadaşlar bilgi paylaştıkça çoğalır paylaşımcı olmak asla kötü birşey değildir, düşünsenize birileri sizin sayenizde bir yerlerde kendi geçimini sağlıyor bunu sizde biliyorsunuz, o kendi ekmeğini kazansa  bunda hiç bir zarar olmaz, ben kendi bildiklerim sanki bir hazineymiş gibi saklamak taraftarı değilim sizden ricam ne olur gerçekten birinin sizden herhangi bir yardım istediğinde yapın bunda asla bir ezilik yoktur,asıl eziklik bildiğini sırf bencil olduğu için arkadaşıyla paylaşmayandır, nerden bileceksiniz bu iyiliğinizin yarın size misliyle dönmeyeceğini özellikle bu davranışları bazı arkadaşların en çok eğitim hayatında yapması, hiç kimse kimsenin rızkını yiyemez her canlının rızkı Allah'a aittir...

Aldım ellime kitabımı roman gibi okumaya seni anlamak zorundayım dedim. Başka çarem yok bu geri zekalı tayfanın merhamettine kalsam yandım dedim kendi kendime,  doğru gerçekten diyen bir sesle irkildim arkamı döndüğümde bizim sınıftan olmayacak kadar yakışıklı orta boylu bir arkadaştı bu sözleri sarf eden,yüzüne baktım. Şaşkın bir halde sanki hayatımda ilk defa benim düşüncelerime önem veren birini bulmuş gibi içimde kelebekler uçuşuyordu,içimden Rojin ağzını kapa salyalarını çocuk görmesin dedim, şaka maka bir tarafa gerçekten ağzım açık kalmıştı.

"Bana merhaba dedi. Bende merhaba dedim, bana bakarak sen az önce kendi kendine mi konuştun dedi,Bende evet ne var bunda olacak sakıncası mı var,o da ne sakıncası olacak ama şöyle bir şey var, sen çarşı pazar gibi alanda kendi kendine konuşsan derlerki zavallı kız aklını yitirmiş, ben ona dönerek sende mi böyle düşünüyorsun, o da yok ya ben aksine kendi kendine konuşan insanların daha çok zeki olduklarını bir bilim fuarında dinlemiştim.

"Vay dedim. Hem yakışıklı hem zeki hemde ikna yeteneği var, ben nereye düştüm. Cennette düştümde benim mi haberim yok diye düşüncelerimin içinden gülmeye başladım.Çocuk bana hayran hayran bakarken,ben kendi kendime gülüyordum hadi Rojin kendine gel, böyle gülerek gerçekten deli konumuna düştün. Birden ciddi bir tavır takındım. Çocuğa dönerek kusura bakma, biraz sinirlerim gergin ondan böyle oldum.Yoksa normalde nadiren gülerim, o da bana dönerek yoo hiç garipsemedim.Gayet doğal görünüyorsun, kendine haksızlık yapma, sana gülmek düşündüğün kadar garip değil, aksine çok yakıştı," samimi bir şekilde söylüyorum dedi."

Çantamı telefonumu aldım tam arkamı dönüp gidecekken, çocuk nereye gidiyorsun ben hafifçe tebessüm ederek hayırdır beyefendi neden sordunuz, o da adını bana lütfeder misiniz hanımefendi demez mi beni bu sefer çok acayip bir gülme krizi tuttu, oda güldü ikimiz baya güldük, sonra birlikte oturduk bankın üstüne, gülme krizinden kurtulduktan sonra, o bana dönerek benim ismim Çağrı bende Rojin dedim ikimizde birbirimize tanıştığımıza memnun oldum, dedik.

"Ben kalkıyım geç kaldım dedim. Çağrı bana dönerek yanlış anlamasan sana birşey soracam nereye gideceksin, ben gülerek niye ki anlamadım eğer çarşıya doğru gideceksen bende o tarafa doğru gidiyorum da ondan sordum,ben ha öyle mi, öyle dedi.

Neyse çarşıya doğru yol aldık. Ben Mehmet amca dan anahtarı almak için dükkana doğru yürüdüm.  bir döndüm  arkama  Çağrı da benimle birlikte aynı yöne doğru yürüdüğünü fark ettim. Ben hayırdır ya sen nereye oda bana bizim dükkanda bu tarafta yani senlik birşey yok korkma dedi. Ben yok ya ne korkması bir türlü benden ayrılmadın ondan tuhafıma gitti...

Mehmet amca beni görünce kızım hoş geldin. Bizim oğlan da burda sende hoşgeldin oğlum dedi Çağrı'ya,oda hoşbulduk dede dedi. "Ben şaşkın bir şekilde onlara bakıp durdum.Mehmet amca durumu anlamış olacak ki şöyle konuşmasına devam etti, kızım Çağrı benim torunum geçen gün sana söyleyecektim bir türlü nasip olmadı siz tanışmışsınız ne güzel dedi.

"Ben öyle mi dedim. Dediğiniz gibi keşke önceden bilseydim. Neyse bir şey yok bundan sonra buraya sıklıkla geleceğine göre bu yakışıklı oğlanı da görürsün dedi içimde ki sinsi ses kıkırdayıp durdu, iyi ki kimse duymadı yoksa rezil olurdum."

Mehmet amca kızım anahtar şurada al, ha birde şey senin bir öğrencin daha oldu, ben kimmiş size yakın mı yoksa yabancı biri mi dedim. Mehmet amca da yakın yakın hem bu sefer bu kişiyi sende tanıyorsun,bende mi tanıyorum şaşkınlıkla diye sordum? Mehmet amca evet kızım sende tanıyorsun, bana dönerek biraz düşün bence bulursun zeki kızsın,"ben gülerek aman Mehmet amca benim burda tanıdığım yok denilecek kadar az, yoksa amca sen mi benim yeni öğrencimsin şakayla karışık söyledim. Oda kızım benden geçti dedi.

Bana dönerek kızım, tahmin etmek o kadar da zor değil ya, neyse neyse en iyisi ben söyleyeyim,senin yeni öğrencin Çağrı, ama Mehmet amca nasıl olur, ben yanlızca
kızların olduğunu düşünmüştüm. Çağrı bana dönerek yoksa korktunmu ben yok ne korkusu kızlar sorun etmese, benlik bir şey yok dimi Mehmet amca dedim.

Mehmet amca tebessüm ederek o iki kız var ya Çağrı'nın kardeşleri,aaa öyle mi güzel miş dedim. Tamam öylese hadi dükkanı açalım  da ilk dersimizi yapalım Çağrı bey dedim..

Sevgili okurum aramıza gün geçtikçe yeni isimler katılıyor sizce Çağrı, Rojin'e iyi gelecek mi?

Kadın Olmak Where stories live. Discover now