"Bir şartım var." dedi kıvırcık çocuk işaret parmağını havaya kaldırıp.
Genç kız kollarını birbirine bağladı göğsünde.
"İste bakalım, çıkarcı Potter!"
"Defterin..." dedi başını masadan kaldırmadan. "O defterin bir sayfasını okumak istiyorum."
"D...
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Bir Balo Meselesi
"Onunla aranızda ne var?"
Lavi gözlerini devirdi.
"Hiçbir şey Luci, gerçekten abartıyorsun."
Sarışın çocuk başını hızlıca iki yana salladı ve işaret parmağını kıza doğru sallamaya başladı.
"Baloya onunla gittiğini bilmediğimi mi sanıyorsun?"
Lavi gözlerini kıstı ve bu anında Lucius'un elini indirmesine neden oldu.
Genç kız ellerini masaya çarptı ve ayağa kalktı.
"İstediğimle istediğim yere giderim, istediğimle istediğimi yaşarım ve sana bir arkadaş olarak sadece saygı duymak düşer."
Lucius, Lavi'nin arkadaş kelimesine yaptığı vurgudan dolayı oturduğu yere sindi.
"Anlamıyorum, onda olan ve bende olmayan şey ne? Neden onunla gidiyorsun, son zamanlarda onunla geziyorsun ve o seni güldürebiliyor? Bana baktığında sadece gözlerini deviriyorsun ya da sinirleniyorsun ama onunla gülüyorsun, ağlıyorsun, seviniyorsun... Sen onun yanında rahatsın ve ona güveniyorsun!"
Lavi yine gözlerini devirdi. Fakat verecek bir cevap bulamadı.
Bir süre düşündü, düşündü ve düşündü...
"Çünkü," dudaklarına masum bir gülüş eklendi. "O bana senin yaptığın hiçbir baskıyı yapmıyor. Hem, onun yerini bende çok farklı yapan bir şey var ama bunu sana anlatamam."
Lucius kollarını huysuzca birbirine bağladı.
"Crookshanks'i Milan'dan alırsın Lavinia."
Sarışın çocuk tüm hıncını soğuk zeminden çıkarırmışçasına çıktı kütüphaneden.
Lavi onun arkasından bir kez daha gözlerini devirdi ve ödevini yapmaya devam etti.
Geçen gece yine yaptığı araştırma yüzünden uyuyamamıştı.
Bu gizemli kadın her geçen gün ilgisini daha çok çekiyordu. Dün akşam onun bir Weasley olduğunu öğrenmişti!
Sabahları Çapulcular, Milan ve dersler ile geçtiği için bu araştırma için tek vakti geceydi.
Fakat bu da sabahları aşırı uykusu olmasına ve her başını koyduğunda uyumasına neden oluyordu.
Bu yüzden tam uyuyakalmak üzereyken görünen tanıdık bukleler ile gözleri yuvalarından fırlayacakmışçasına açıldı.
"James!"
Tanıdık buklelerin sahibi, Lavi'nin sesiyle genç kızın olduğu masaya doğru hızlı adımlar attı.
"James, ne işin var burada?"
Genç kız gözlüğünü çıkarıp masaya bıraktı ve gözlerini ovaladı.
