16. MORG

98 14 116
                                    

(Oya'nın anlatımıyla)

Hastaneye geldiğimizde Muharrem hocaya mesaj attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hastaneye geldiğimizde Muharrem hocaya mesaj attım. Anında cevap geldi.

Muharrem_denizci: 2. Katta bir morg odası var. Sorarsan söylerler. Oraya bir şekilde Aylin'i sokup kendin çıkıp, Aylin'i tek bırak.

Morg. Aylini morga kilitleyeceklerdi. Bakışlarımı hafif ona kaydırdım, hastaneye bakıp duruyordu.

"Bir yerin falan mı ağrıyor?" diye sordu ilgi dolu bir sesle.

"Ufak bir şey işte, sadece bizimkileri telaşlandırmak istemedim. İkinci kattaymış benim gideceğim yer. Çıkalım mı?"

Aylin sıcak bir gülümsemeyle kafasını salladı. Asansöre yönelerek çıkacağımız kata bastım. Ellerim hafif terlemeye ve titremeye başlamıştı. Derin derin nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Kapılara kısa bir göz gezdirdim. Bir kapının üzerinde kocaman harflerle o yazı yazıyordu: MORG.

İçimin ürperdiğini hissettim. Daha önce hiç morga girmemiş veya görmemiştim. İlk kez bu şekilde görmek istemezdim.

Aylin kaşlarını çatarak bana döndü, "Doğru yere geldiğimize emin misin?"

Yutkunarak başımı salladım, morg yazan kapıya biraz daha yaklaştım, ama Aylin sadece duruyordu. Onu yanıma çağıramayacağım kesindi. İnanmazdı. Hızlı davranarak kolunu tutup, kendime çekerek, aynı hızda morgun kapısına tekme atarak, kapıyı açıp. Aylin'i içeriye atıp, kapıyı ardından kapattım.

Hızlı hızlı nefes alıyordum. Yapmıştım. Bitmiş miydi? Kapıyı Muharrem hocanın verdiği anahtarla kilitleyerek, nefes nefese morgun kapısına yaslanarak yere çömelip bir dizimi bükerek, diğerini karşıya uzattım.

"Oya." dedi Aylin kapıya vurarak, "Niye kilitledin beni buraya ya?"

Konuşmadım, nefesimin düzene girmesi için durdum ama sanki durmadan koşuyormuşum gibi düzensizliği artıyordu. Her saniye daha çok nefes nefese kalıp boğuluyordum.

"Oya." dedi tekrar Aylin titreyen sesiyle, bir yandan da kapıya vuruyordu. "Bak neden böyle bir şey yaptın bilmiyorum ama burası çok soğuk bak lütfen..."

Kulaklarımı ellerimle kapattım duymak istemiyordum. Yapmak zorundaydım, yapmıştım. Pişman olmak istemiyordum. Kendi yıllardır konuştuğum, kardeş yerine koyduğum arkadaşlarım varken. Bir kaç aydır tanıdığım kişileri seçemezdim. Biliyorum hak etmiyorlardı, biliyorum masumlardı. Ama olmazdı yapamazdım.

"Özür dilerim." dedim dolan gözlerim ve titreyen sesimle, "Çok özür dilerim."

"Bak." dedi ardından duraksadı, "Neden böyle bir şey yapma gereği duydun bilmiyorum. Ama aç konuşalım olur mu? Yemin ederim kızmam, anlamaya çalışırım. Oya lütfen ben burada kalamam, çocuk musun diyeceksin belki ama ben morglardan korkuyorum..."

AYDINLIK 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin