9. Bölüm

14.3K 335 46
                                    

İçime sinmedi ama siz beklediğiniz için attım, düşüncelerinizi söylersiniz bölüm sonunda.

Diğer bölüme de 10K oluruz sizi seviyoreee


"Uykucu güzel."

Karnımın hemen üzerindeki elleri ittirdim hemen, çünkü fena halde gıdıklanıyordum.

"Ya çek ellerini."

Oysa beni daha çok gıdıklayarak ters bile dönmemi sağlamıştı, sırf beni gıdıklamasın diye arkamı dönmüştüm.

Elini ağzıma kapattı ama elini ısırdım.

"Yuh, nasıl dişlerin var kızım."

Kollarımı göğsümde birleştirip dilimi dişlerimde gezdirdim. Gözleri dudaklarıma kaydı.

"Terbiyesizlik yapma ben senden büyüğüm."

Önümdeki yastığı fırlattım yere. "Götümün büyüğü," arkamdan sesli bir şekilde ikaz amaçlı adımı seslendiğinde aldırmadan yürümeye devam ettim odamın içindeki banyoya. "İşine gelince senden büyüğüm, anca işine geliyor zaten keşke ben büyük olsaydım."

Yüzümü söylenerek yıkadım, arkama döndüğümde onu görmemle bağırdım. Efrah aldırmadan beni omzuna attı ve yatağa atarak üzerime kuruldu.

"Ne- Ne yapıyorsun?"

Soğuk ellerini karnıma koyduktan sonra ovdu, bir öpücük kondurdu ondan sonraysa onun aldığı sweati sıyırdı. Tenim ürperiyordu.

"Uf," dedi dudaklarını öne uzatarak. Elini başının altına koyarak karnımı seyretmeye başladı. Yan yattığı için koca cüssesinin bir parçası olan ayakları yataktan sarktı. "Tenin sadece ellerimin hareketiyle bu kadar kızardıysa..." Öyle bir ustalıkla söylüyordu ki gözümün, yüzümün hatta ellerimin tepkisini bile izliyordu.

"Önce dudaklarını yalayacaksın, sonra yutkunacaksın," dedi gözlerini kısıp bana bakarken.

Aynısını da yaptım.

"Sinirimi bozma benim," dedim sesimi yükselterek. "Öyle bir şey olmayacak, sen benden büyüksün ya zaten hani." Gözlerimi büyüterek, ve fazlasıyla da abartarak kurduğum cümle aslında bir manipülasyondan ibaretti. Çünkü onun itirazına ve bana bu durumu açıklamasına ihtiyacım vardı. Çünkü insanlar, ihtiyaçları doğrultusunda insanları manipüle ederdi.

Ve Onun bana kuracağı, umut vaadedeceği cümleyi açıklamasına çok ihtiyacım vardı.

"Ben sana hiçbir zaman benden küçük olduğun için bir ilişki yaşamayacağımızın imasını yapmadım," kollarının başının arkasına yasladı, şimdi yüzü tavana bakıyordu. "Hatta seni bu eve ilk gün soktuğumda, zaten olacak şeyleri hızlandırıyorum demiştim."

Sonra başını benden taraf çevirdi.

"Gözlerini büyüterek benden istekleri doğrultusunda cümleler bekleyen kız benim öğrencim yaşında olabilir," elini bacağıma uzattı işaret parmağıyla yavaşça okşadı. "Çünkü seni sen, yapan bu açıklamayı sürekli sana hatırlamam olacak zaten."

O kadar tecrübe dolu ve o kadar haklıydı ki içimdeki çiçekler yeniden açmıştı.

"Şimdi sen bana aşık olmadan kahvaltıya inelim."

Yataktan kalkmadan ince dediği cümle buydu. Bir 'hah' sesi çıktı ağzımdan istemsiz.

"Boş konuşma."

Arkasını döndüğünde şirince yanına iliştim ve onunla yürümeye başladım.

"Selim'i arıyorum," dedi.

"Özge'ye söyle Zerrin Hanımdan siparişleri alsın.

....

"Bu kadar paragöz biri olduğunu zannetmiyorum." dedi, kapatmadan önce.

....

Sıkkınca bir nefes aldı. "Arayayım bir de özel olarak istersen Selim?"

Mutfaktan ayrıldığımda içime huzursuzluk çökmüştü. Efrah'ın şefkatinden dolayı doğan kıskançlık tohumlarını çoktan toprağa ektiğimi hissediyordum.

Oflayıp masadakileri topladıktan sonra halâ gelmeyen Efrah'a doğru yürüdüm.

"Özge de nasıl biriyse artık, nerdeyse her işini yapıyor." Kapattığı telefonu odanın ortasındaki camlı masaya koyduktan sonra kısık gözlerle beni süzdü.

"Benim minik bebeğim beni mi kıskanmış?" Yanıma vardığım gibi ellerimi parmak uçlarımda yükselerek yanaklarına bastırdım. "Sadece kıyafetlerimle ilgilenen biri." Dedi kaşlarını çatarak. Beni kucağına aldığında belimi ovuyordu sakinleştirmek ister gibi.

Kıyafetleriyle ilgilenen.

Asistan görmüştüm de kıyafetleriyle ilgilenen şahsi bir çalışanı ilk defa duymuştum.

Ellerimi saçlarına daldırdım.

"Bu kıyafetler ne için?"

"Annenlerle yemeğe çıkacağız, Didem ve Erdem için. Söz merasiminden önceki tanışma yemeği işte," dedi kestirip atar gibi. Hoşlanmadığı belliydi bu durumdan, bir nefes verdi boynuma doğru.

Dudaklarına doğru fısıldayarak, "Erdem hakkında bilgi vermeye ne dersin," dedim kışkırtıcı bir tonda.

Kendine aşık edecek kahkahası evin duvarlarına çarptığında, "Sen kendini kullanarak benden bilgi mi almaya çalışıyorsun minik surat." Kafamı salladığımda dudağımın kenarına minicik bir öpücük kondurmuştu.

"Yanılıyorsun o zaman Ayrıca hemen tahrik olup, istenileni veren biri de değilimdir."

Ona dilimi çıkarttığımda beni daha sıkı sararak dilimi ısırmıştı ve ben bağırdığımdaysa, "Bağır da bizi yanlış anlasınlar," demişti sırıtarak.




Ayol neler yaşıyorum ama yine de oturup paşa paşa bölüm yazıyorum... hayattan beklentim karakterlerim...asla istediği kişiyi bulamayan ben...

Olsundu arkadaşlar ben karakterlerimle mutluyum (asla mutlu olamadığım için demiyorum.)

Hepinizi çok öpüyor, selamlıyorum. ♥️

ÇIĞLIK VE SAĞANAK| Daddy İssues +18Where stories live. Discover now