addicted to you , minsung

14

oy sınırı:33
yorum sınırı:60

***

boynuma sürtünen dudaklarla birlikte yavaş yavaş sakinleşmeye başlarken jisung yüzümde tuttuğu elini belime doğru ilerletti.
parmakları bel boğumumda oyalanırken istemsizce heyecanlanmaya başladığım için titrek bir şekilde nefes aldım.

"seni kırmak istemiyorum ben."dedim ağladığım için çok kötü bir şekilde çıkan sesimle."benim en uzağımda durmak senin için en iyisi olur sadece diye düşünüyorum."

"cidden öyle mi düşünüyorsun?"
jisungun tonu kırgın çıkan mırıldanışıyla birlikte belimdeki parmaklarının hareketini durdururken bir bacağını üstümden geçirip tamamen üstüme çıktı.

"hayır."dedim dediklerime tezat bir şekilde.
bir anlığına kalbimin sesine ayak uydururken devam ettim."seni uzakta tutmak ikimizin de kariyeri için önemli sadece desem de bir yandan da korkuyorum."

"senden çok fazla etkileniyorum jisung.sana duyduğum hissin bir hoşlantıdan daha fazlası olduğunu bilmek beni korkutuyor."

gözlerimiz konuşmam bittiği gibi birbirine değerken bana karşı olan yumuşak bakışlarıyla ellerimi jisungun ince bel oyuntusuna yerleştirdim.
baş parmaklarımla hafifçe hissettiğim kaburgalarını okşarken öylece birbirimize bakmaya devam ediyorduk.

"neyin önemli olup olmadığı hiçbir zaman sikimde olmadı profesör.ve benden etkilendiğin için neden korktuğunu da anlamıyorum."dedi en sonunda.

çatılmış kaşlarıyla birlikte o kadar sevimli duruyordu ki istemsizce gülümsedim."çünkü beni terk ettiğin zaman beni fazlasıyla yıkıma uğratacaksın."

"seni terk etmeyeceğim.niye böyle şeyler düşünüyorsun?"kızgın çıkan sesini düzenlemek için genzini temizledi.

"minho ben senin yanındayken hiç olmadığım kadar iyi hissediyorum."birkaç saniye önceki sert sesine tezat bir şekilde yumuşak bir ses tonuyla dediklerini duyduğumda hafifçe doğrulup yüzlerimizi aynı hizaya getirdim.
"inan bana, ben de öyle hissediyorum jisung."

ilk defa cesurca kurduğum cümlelerle jisung donakaldığında bakışlarımla yüzünü yeniden incelemeye başladım.şu an jisung tam kucağımda kasıklarımın üzerine ağırlığını vererek oturmaya devam ederken aklımdan geçen şeyin seksten ziyade jisungun ne kadar güzel gözüktüğü olması dahi benim için bambaşka bir seviye iken gözlerimi onun güzelliğinden hiç kaçırmamaya çalıştım.

çok güzeldi.ona gözümün her bir değişinde bana sürekli nasıl bu kadar güzel olabildiğini düşündürecek kadar güzeldi.

cidden onun yanında aldığım her bir nefeste beni hem güzelliğiyle büyülüyor hem de öldürüyordu.ne zaman gözlerim yüzünde gezinse kalbimi yoğunca saran hissiyatla ya diyeceğim şeyleri karıştırıyor ya da düşünmeden ağzımdakileri söylüyordum.

ona karşı duyduğum etkilenme o kadar fazlaydı ki işte tam olarak bu hissettiklerimden korkuyordum.

"sana bakmayı seviyorum." dedim bakışlarım yanağındaki bende dolanırken.jisung transtan çıkmışcasına irkildiğinde birkaç saniye sonra mırıldandı."neyini seviyorsun?"

"her bir zerresini."

"her bir kısmın ayrı ayrı çok güzelken birleştiğinde kusursuz oluyorsun"