6

1K 107 208
                                    

Olaylardan sonra numaramı ve evimi değiştirdim, eğer çok ihtiyaçları varsa jungkook'u hastaneye getirsinlerdi.

Jungkook zaten sağlıklı bir çocuktu sadece onun ile ilgilenmedikleri için , verilen sevgi yetersiz olduğu için sürekli hasta oluyordu.

Bebek oldukları için anlamaz sanıyorlar ama bebek dahi olsa her çocuk sevgiyi ve mutluluğu anlar ve eğer o mutluluğu alamıyorsa onun için herşeyi yaparlardı, misal bebekler ağlar ve ilgi isterdi, çocuklar hasta taklidi yaparak annelerinin saçlarını okşamasını istedikleri gibi.

Şimdi minik hastamı kontrol ediyordum, biraz ateşi vardı okadar, annesine dönerek "ateş düşürücü yazıcam, sütüne günde iki damla karıştırın, üstünü fazla sıkı giydirmeyin, evden çıkmıyorsa atlet ve şort, mutlaka ılık suda banyosunu yaptırın, eğer ateşi çoğalır ise yanıma getirin" diyerek  kang'ın tombul yanağını öperek  annesine uzattım.

Annesi saçlarını severek güldüğünde kang'da kahkaha attı, reçete yazarken kapı açılmıştı, baktığımda kucağında jungkook ile namjoon ,arkasında yoongi vardı.

İçeri girdiklerinde reçeteyi uzatarak "geçmiş olsun" diyerek el salladım, kadın dışarı çıktığında namjoon'a bakarak "bir daha böyle içeri girersiniz korumalar ile uğraşırsınız" dediğimde namjoon "üzgünüz hoseok" dediğinde jungkook'a bakarak gülümsedim.

Kalkarak kucağıma aldım, kilosu 2 yaşındaki bir çocuğa göre idealdi, gerekli kontrolleri yaparak namjoon'a döndüm "herşeyi iyi" dediğimde gülümsedi.

Yoongi "evini değiştirmişsin" dediğinde onu takmayarak jungkook'u namjoon'a uzattım, namjoon gerginlik ile jungkook'u aldığında "bir sıkıntısı yok, bu aralar hastalanmadıysa bağışıklılığı biraz güçlenmiş sayılır" dediğimde yoongi "sana soru sordum" diyerek sinir ile konuşunca yerime geçerek "bukadar, iyi günler size" diyerek evraklara baktım.

Namjoon kalktığında yoongi'de kalktı, masaya eğilerek "beni görmezden gelmek ha, sana bunun hesabını sorucam hoseok" diyerek masaya vurdu ve odadan çıktı.

Odadan çıkınca hızlı hızlı nefesler almaya başladım, dizlerimin bağı çözülmüştü ve titriyordum.

Gözlerim dolarken sıkıca yumdum ve yaşları geri gönderdim, kapı çalınca kendimi toparlayarak içeri çağırdım.

Bütün gün  bebeklere baktım, görevim olmamasına rağmen gece geç saate kadar acilde kalıp gelen hasta bebeklere baktım.

Saat 02:19'a gelirken arabama atladım ve evime gittim.

İki hafta kendimi iş ile oyalıyor ve  asla düşünme fırsatı bırakmıyordum kendimde, düşünürsem bataklığa düşeceğimi çok iyi biliyordum.

Ama bu gün resmen zorla eve gönderilmiştim, baş hekim kendimi zorladığımı düşünerek erkenden eve gitmemi söylemişti, her ne kadar ısrar etsemde göndermişti.

Arabamı park ederek asansöre bindim ve kat düğmesine bastım, inerek kapıyı açıp içeri girdim, odama giderek üstümü değiştirerek mutfağa geçtim, dolaba bakarken kapı zili çaldı.

Kaşlarımı çattım, kimseyi beklemiyordum yada birşey sipariş etmemiştim, mutfaktan çıkarak kapıya geldim, kapı deliğinden baktığımda yoongi'yi görmem ile kapıdan uzaklaştım.

Evimi nasıl bulmuştu ki, sırtımı duvara vererek gitmesini bekledim, ama gitmedi, kapıyı çalıyor ses gelmediğinde "hoseok içeridesin çık dışarı" diyerek sesleniyordu.

Duvarın dibinden kalkarak mutfağa gittim, kendime tost yaparak masaya oturdum, hala kapımı çalıyordu ve ben korkuyordum ama onu takmadan  yemeğimi yiyerek yatak odama gittim ve yatağım girerek uyudum.

sope : whitWhere stories live. Discover now