7

1K 107 179
                                    

Bir aydır yoongi jungkook'un kontrollerinde gelmiyordu, bu işime gelsede piç yüzünden psikolojik olarak çökmüştüm ve buda yeme bozukluğuna yol açmıştı.

Sabah bir bardak kahve ve küçük bir parça ekmek ile doyuyordum, öğlen bişey yiyemiyordum, akşamları ise ufak atıştırmalıklar ile geçiştiriyordum, işe daha çok zaman ayırıyordum.

Bir ayda göz altlarım morarmış ve 10 kilo vermiştim, baş hekim benim için endişeleniyordu, neşeli ve enerjik olan çocuk doktoru hayatı parçalanmış ve ruhsuz birine dönüşmüştü.

Sürekli ağlamak istiyordum ama yapamazdım, bunu ertiliyordum.

Baş hekim yine iki gün izin vermişti, yaşlı adam beni çocuğu olarak gördüğü için sürekli ilgileniyordu, eve gelerek  ceket ve şapkamı çıkartarak odama giderek üstümü değiştirdim.

Battaniye alarak koltuğa oturdum, yerleştiğimde yine ağlama krizim tutmuştu, o olaydan sonra yine evimi değiştirmiştim ama yine bulmuş , hislerimi ve  psikolojimi sikerek gitmişti.

Yastığa sarılarak ağlamaya başladım, hıçkırarak ağladım ve yorgunluktan uyuya kalmıştım.

Sabah uyandığımda koltukta değildim, odama gelmiştim ama gece uyanarak buraya geldiğimi hatırlamıyorum, kapıyı açtığımda  burnuma yemek kokuları gelmişti.

Korkarak kapıyı kapattım ve yere oturarak hayır diye sayıkladım, gözlerim dolmuştu, yine beni kırıp dökücek ve siktir olup gidicekti, bunu istemiyordum.

Yatağımın diğer tarafına geçerek bacaklarımı kendime çektim , ağlamaya başladım.

Ayak sesleri geldiğinde ellerimi saçlarıma koydum, kapı açıldığında artık hıçkırıyordum.

Gözlerim kapalı, alnım dizimdeydi ve ben hıçkırarak ağlıyordum, saçlarımda el hissettiğimde ittirdim, yumuşak sesi kulaklarıma doluşutuğunda hıçkırıklarım artmıştı.

Yine saçlarımı okşamaya başlayarak "bebeğim, iyimisin, başını kaldır" dediğinde yine elini ittim ve ellerimi kafama sardım, ondan korkuyordum, her zerrem ile  ama asıl korkum ona değildi , bana yaşattığı psikolojik çöküntüdeydi ve ben istemiyordum.

Sinir ile nefesini vererek bir kolunu bacaklarımın arasından geçirerek diğeri belime sardı.

Beni kaldırdığında çığlık atarak "indir beni, istemiyorum" diyerek göğüsüne vuruyordum, ciddi manada beni korkutuyordu.

Sinir ile beni yatağa atarak "beni sinirlendirme hoseok, inan bana bunu istemezsin" diyerek üzerime eğildi, ben yatakta geriye doğru kayarken bacağımdan tutarak kendisine çekti.

Aniden çektiği için çığlık atarken büyük elini yanağıma koyarak okşadı ve az öncekine nazaran sakin çıkan sesi ile "kalk ve elini yüzünü yıka bebeğim, aşşağıda seni bekliyorum" diyerek saçlarımı öptü ve dikelerek odadan çıktı.

Titreyen bacaklarım ile zorluk ile ayağa kalktım ve banyoya girerek kapıyı kiltledim.

Musluğun önüne geçerek aynaya bakmadan yüzümü yıkadım, yüzümü kurulayarak  kremlerimi sürdüm, evet hala bakım yapıyordum ama eskisinden daha az.

Banyodan çıkarak yavaş adımlar ile aşşağı indim, mutfağa geldiğimde telefondan başını kaldırdı , beni görünce kalktı ve elimi tutarak sandalye çekip oturttu.

Karşıma oturdu, gülerek "daha iyimisin bebeğim" dediğinde kafa salladım, masaya baktığımda, patates kızartması, börekler, reçeller, yumurta, ne dersen vardı ama ben bunları yiyemezdim.

Tabağıma biraz peynir, biraz domates alarak yedim, yoongi kaşlarını çatarak baktı, doyduğumda çatal ve bıçağı bıraktım, kalkıcak iken "doydunmu? Hoseok o tabağı doldur ve ye" dediğinde "istemiyorum, doydum ben" dediğimde sinir ile "otur o masaya" diyerek bana baktı.

Boş bakışlar ile gözlerine baktım ve omuz silkerek arkamı dönerek mutfaktan çıktım, bir anda havalanmam ile korkarak çığlık attım.

Bacaklarım ve belime ellerini koyarak beni kucağına alıp mutfağa geri soktu, istemiyorum diye bağırdığımda beni sert bir şekilde sandalyeye bırakarak "ya tabağı bitirirsin yada ben burnundan bile yedirterek doymanı sağlarım" diye bağırdığında  göz yaşlarım akmıştı.

"Ye dedim sana" diye bağırdığında çatalı alarak patates kızartmasından alarak yedim, ama ağzıma koyduğum gibi midem bulanmaya başladı, diğerlerinden de yemeye çalıştığımda midem almadı.

Öğürmeye başladım, midem ağzım geldiğinde koşarak lavaboya girdim ve yediğim herşeyi çıkarttım, sırtımda büyük eli dolaşıyordu.

Ben nefes nefese kaldığımda sesini duydum "bir daha böyle birşey olursa, yemin ederim o  masanın üzerinde nekadar yemek varsa sana yedirtirim bebeğim, beni sınama" diyerek kolumdan tutarak kaldırdı.

Yüzümü yıkadı ve ağzımı çarkalamamı sağladı.

Beni yatağa uzandırdı ve odadan çıktı, elinde  büyük bir kupa ile geri geldi, bana uzattığında korkarak bakarken "nane , limon, ve tarçın , iç hadi" diyerek kupayı uzattı.

Bardağı alarak yavaşça içtim, bitirdiğimde saçlarımı severek "aferin bebeğime" diyerek yanağımı öptü.

Bütün gün böyle geçiceğe benziyordu.

Ve benim ile bebeği gibi  ilgilenmesi hoşuma gitmiyorda değildi.

sope : whitWhere stories live. Discover now