Kasaba Doktoru - HakMin

361 16 3
                                    

Ömer ve Leyla'nın düğününü düşünelim. Zeynepsiz bir versiyon
Ömerin annesi vefat etmemiş ve her şey yoluna girmiş ve olması gereken bir şekilde olmuş

Düğünün sonuna doğru herkes içtikleri alkol den dolayı epey sarhoş bir durumdaydı. Yavaş yavaş herkes ayrılmayı düşünüyor du.

Mine ve Hakan sallana sallana gülerek yerlerinde duramıyordular. Sadece Turgut içmemişti. Herkes veda ettikten sonra Turgut, Hakan ve Mine kalmıştı. Mine durmakta zorluk çekiyordu ve Hakanı kolundan tutarak ayakta durmayı deniyordu.

"Haydi Hakan sen burda beni bekle bende Mine'yi lojmana kadar götüreyim ondan sonra da seninle uğraşırım."

"Aaaahhh Turgut aşk olsun bak sen git ben karımı - ama pşşşşt kimse bilmiyor Mine benim Karım olduğunu - götürürüm. Sen git hem bak Mine de benim kolumda zaten."

Mine kıkırdayarak daha sıkı Hakanın kolunu tutu.

"Emin misiniz ? Sizi bu halde bırakmak istemiyorum."

"Hakan haklı Turgut bak ben onu tuttum o da beni lojmana bırakır demi kocacığım?"

Hakan sırıtarak başını salladı.

"Sizin bu durumu aslında çekmem gerekiyor da neyse..."

"Mine sarıl bana Turgut resimimizi çeksin. Gel buraya hayatım."

"Kemal sen bana hayatım dediiiiin"
İkisi sarıldılar birbirlerine ve gülmeye başladılar yine yeniden.

Turgut ne yapacağını bilemediğinden dolayı onların epey resimlerini çekti ve onlardan vedalaştıktan sonra ayrıldı.

Mine ve Hakan sarmaş dolaş lojmana doğru sesiz sakin şekilde vardılar.

"Hakan... ben bu merdivenleri çıkamam başım çok pis dönüyor..."

Hakan Mine'yi kucağına aldı ve yavaş yavaş odasına bıraktı.
Mine Hakana daha sıkı sarıldı ve Hakanda bunu fırsat bilerek kokusunu ciğerlerine kadar çekti.

Mine'yi yatağına kadar taşıdı ve yere bıraktığında alınlarını birbirlerine dayadılar.

"Mine... Ben seni çok özledim..."dedi Hakan kısık sesle ve nefesini düzeltmeye çalışarak.

"Kemal biz her gün görüyoruz ya birbirimizi. Nasıl özleyebilirsin ki?"

"Öyle değil... kokunu... tenini... dudaklarının benim dudaklarıma deymesini... Sabahları seninle uyanmayı...Sana korkmadan dokunmayı..."

Minenin gözlerinde yaşlar toplanmıştı ve Hakanın dediklerinden sonra dayanamadı ve Hakanı daha fazla kendinde çekerek öpmeye başladı.
İlk başta Hakan şaşırmıştı ve öpmeleri sakin ama aşk dolu ama ilerleyen zamanda daha da istekli bir şekile gelmişlerdi.
Elleri rahat durmuyordu resmen. İlk ayrılan Hakan oldu.

"Bak sen dur dersen ben dururum ama bu şekilde bir daha öpersen maalesef kendimi tutamam..."

Mine cevap olarak durdukları tempoda Hakanı öpmeye devam etti.
Hakan yavaşça Mine'nin elbisesinin fermuarını açtı öpmeyi bırakmadan. Mine sadece iç çamaşırıyla kalmıştı ve Hakan da üstündeki smokin den kurtulmaya başlamıştı.

Arada sırada nefes almak için dudakları ayrılıyordu ama kimse ellerini diğerinden ayırmadı.

Hakan Mine'nin gözlerine baktı yeniden son defa yeter mi devam mı daha da ötesi için sorarak gibi.
Mine gülümseyerek kafasını evet anlamında salladı.

Artık Hakanı durduracak kimse yoktu. Mine'yi yatağa doğru taşıdı ve son geçen 8 yılın hıncını çıkartarak daha da fazla öpmeye başladı.

Dizi OneShotTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang