365 Days Alone *Düzenlendi* || JiRosé ~s4llix

.8.

-Lalisa-

Telefonum çalmaya başladı.

"Gereksiz şahıs arıyor"

Jimin arıyor ne var yine.

"Alo ne var Jimin."

"O- o uyandı Lisa."

"N-ne!"

Doğruca çantamı alıp çıktım.

"Yuna sen beni idare der misin?"

"Tabii."

~

Kapıdan içeri girdiğimde doktor Namjoon güler yüzüyle elindeki raporları dolduruyordu.

"Rosé meleğim."

Ona sımsıkı sarılmıştım.

"İyisin değil mi? Karnın falan aç mı? Canın bir şey istiyor mu?"

"Sakin ol abla."

Gözlerimden süzülen yaşlara engel olamıyordum.

"Geçmiş olsun Rosé yarın taburcu olabilirsin."

"Bugün çıksam olmaz mı?"

"Aslında birkaç testin ardından çıkabilirsin ben sadece tetkik amaçlı kalmanı istemiştim."

"Ben bugün gitmek istiyorum."

"Peki testlerden sonra Lalisa taburcu işlemlerini halletsin."

"Teşekkürler ben hallederim."

~

"Odamı çok özledim."

"Gidiyoruz meleğim sana bir sürprizim var."

Eve girdiğimizde dolaptaki Rosé'nin en sevdiği çilekli pastayı dolaptan çıkarıp üzerindeki mumu yaktım.

"İyi ki doğdun Rosé."

Jimin de benle şarkıya eşlik etti Rosé aynı bir çocuk gibi alkış yaparak dilek dileyip mumu üfledi.

"İyi ki doğdun güzelim."

"İyi ki doğdun meleğim."

~

-Jimin-

"Hala yanımda olduğuna inanamıyorum beni bırakmandan çok korktum güzelim."

"Aslında seni affetmeyecektim ama aşkım kinimden ağır bastı Jimin."

Yürümeyi bırakıp bir banka oturduk. Kafamı dizine yatırıp dizlerimi kıvırarak banka uzandım bir süre sonra saçlarımla oynamaya başladı.

"Saçlarını çok özledim Jimin."

"Bende senin saçlarımla oynamanı özledim en çokta neyi özledim biliyor musun?"

"Neyi?"

Yattığım yerde doğrulup yanaklarını avuçlarıma arasına aldım.

"Jimin n'apıyorsun?"

Yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdim birkaç saniye sonra ayrılıp alınlarımızı birleştirdim.

"Bunu."

"Sen gerçekten delisin."

"Evet sana deliyim."

~

-Lalisa-

1 yıldır ilk defa yaşadığımı hissediyordum Rosé'nin uyanmasıyla birlikte bende hayata dönmüştüm sanki. Telefonum çalınca elimdeki bezi bırakıp elime telefonumu aldım.

"My kookie arıyor"

"Alo Jungkook."

"Nasılmış benim sevgilim?"

"Ben gayet iyiyim sen?"

"Ben birşeye çok ihtiyacım var."

"Neye?"

"Sana. Diyorum ki acaba bu akşam seni Rosé'den kaçırsam mı?"

"Hmmm bilmem."

"Ben bilirim bu akşam 8'de seni alırım."

"Tamam o zaman."

"Ha birde birşey daha var."

"Ne var?"

"Seni seviyorum bebeğim."

"Bende seni seviyorum."

Gülümseyerek telefonu kapattım.

-Jungkook-

"Bu iş tamamdır beyler."

"Bana bak davetiyeleri ilk bana göndereceksin ha."

"Önce bir senden davetiye alalım da."

"Olum daha sevgilim bile yok."

"Jennie'yi unuttun heralde."

"Ona daha açılmadım ki."

"Yemin ediyorum salak bu çocuk."

"Salak diyeceğine taktik verde açılayım artık."

"Bende taktik maktik yok."

"Bambambam diyorsun."

"Aynen öyle diyorum."

"Ama ya beni sevmiyorsa."

"Tae sen ya körsün ya da salağa yatıyorsun."

" Kör?"

"Kızın sana bakışlarını görmüyor musun?"

"Bakıyor mu ki?"

"Yok yok gerçekten körsün."

Bu fic gerçekten aşırı içime siniyor