Yaşadığı kötü olay nedeniyle bir senesini soğuk ve sessiz hastane duvarlarının arasında, derin bir uykunun içinde can savaşı vererek geçiren Rosé, hayatının geri kalanında sevdiği adamdan ayrılmamak ve huzurlu bir hayat yaşamakta kararlıydı.
[Jimin...
O mühteşem gecenin ardından bir ay geçmişti kızlarla beraber gelinlik seçmiştik bile düğün günümüz 3 gün sonrasındaydı herşey hazırdı.
"Lisa elindeki yüzüğe bakıp bakıp gülmeyi ne zaman bırakıcaksın 1 aydır böylesin evleneceksin tamam anladık?"
"Aaa Lisa henüz çıkma teklifi bile alamayan Jisoo unniemi üzme olan var olmayan var."
"Bana bak Jennie!"
Jisoo bir anda Jennie'nin üzerine atlayıp onu gıdıklamaya başladı Rosé ve bende onların bu şirin hallerine kahkahalarla gülüyorduk.
"O değilde unnie hakketten Jin oppa ne zaman sana çıkma teklifi edecek?"
"Yılbaşında bana 'biz daha tatlı oluruz' demişti bende 'bu bir itiraf mı?' dediğimde bana 'kimbilir' demişti ama bu bir çıkma teklifi olmuyor değil mi?"
"Doğru düzgün 'sana aşığım bile dememiş ki unnie."
"Jennie haklı unnie."
-Tae-
"Selam millet nasılsınız?"
"İyidir sen?"
"Oooo damat beylerde buradalarmış."
"Off Tae sus bi zaten heyecanlıyım."
"Ee sen nasılsın Jin?"
"Bildiğin gibi."
"Ne oldu canın mı sıkkın?"
"Olum baksana Jungkook bile evleniyor senin sevgilin var e Jimin'in de durumu mağlum bi ben kaldım sap."
"Git açıl."
"Taktik verin de açılayım."
"Bu konuşma bana birini hatırlattı."
"Alay etme bir kerede be!"
"En iyisi aklına ne geldiyse söyle."
"Öyle olur mu ki?"
"Valla kız seni gerçekten seviyorsa ne gittiğiniz mekanı önemser nede senin saçma cümlelerini."
"Adam haklı beyler."
"Tamam o zaman."
~
-Jin-
Telefonumdan Jisoo'yu aradım.
"Mister my wife aranıyor"
"Alo."
"Alo Jisoo sana çok önemli birşey söylemem gerek."
"Dinliyorum."
"Telefonda olmaz akşam seni alsam?"
"Tamam saat kaçta?"
"7 uygun mu?"
"Olur tamam."
~
"Jisoo çok güzelsin."
"En son bunu yılbaşında söylemiştin."
"Bak Jisoo uzun bir zamandır kafamda bunları kuruyorum yani eğer saçmalarsam n'olur affet beni."
"Tamam dinliyorum."
"Bak. Ben. Şey."
Bir türlü cümleleri toparlıyamıyordum.
"Sanırım yapamayacağım rezil oldum."
"Rezil olsaydın hala seni dinliyor olmazdım."
"Tamam söylüyorum. Ben sana aşığım Jisoo."
"Ne kadar zamandır bunu bekliyordum biliyor musun? Bende seni seviyorum."
Öylece yüzüne bakıyordum.
"Ne duruyorsun sarılsana!"
"Ah doğru."
Birbirimize sarıldığımızda en derin nefesimle kokusunu içime çektim.
~
-Jungkook-
Kıravatımı iyice düzelttikten sonra nikah salonuna indim masada beklerken içeriye meleğe benzer bir kız geldi öldümde cennetteyim sandım babası ağlamaklı gözlerle onu bana teslim ettiğinde mutluluktan neredeyse ağzımız kulaklarımıza varmıştı.
~
Evimizin kapısını açtığım gibi onu kucağıma aldım.
"Jungkook n'apıyorsun?"
"Seni odamıza götürüyorum."
Kapıyı kapatıp onu odamızda yatağın üzerine oturttum.
"Senelerce bu günü bekledim Lisa."
"Artık beklemene gerek yok."
Dudaklarımızı bu kez o birleştirmişti.
~
Smut bölüm yazamıyorum yaaa off
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
