three

1.1K 126 88
                                    

oyundaki herkesi yakacağım,
çünkü yapacak başka bir şeyim yok.
chase atlantic - out the roof.

141022
China - South Korea national volleyball match.

''Karşı takımdaki oyuncuları gözünüzde fazla büyütmeyin. Bunca zaman spor camiasının gözünü korkutmuş olsalar da benim bulunduğum takım, asla yenilgiyle bir maçtan ayrılamaz anladınız mı? Kendinize güvenin.''

Kim Taehyung, hepimize işaret parmağını doğrultmuş bir şekilde ürpertici ses tonuyla tehditkari konuşmasını yaptıktan sonra, elini simsiyah saçlarına götürüp geriye doğru taramış ve dilini dudaklarında gezdirmişti.

Bulunduğumuz ortam her ne kadar sesli ve karmaşa içinde olsa da, Taehyung tüm odağı üzerine çekmeyi başarmıştı. Elinde tuttuğu tabletin ekranına birkaç saniye baktıktan sonra derin bir nefes aldı.

''Herkesin ilgi odağı bu maç oldu, kariyerimin en önemli maçlarından birisini gerçekleştireceğim az sonra.''

Kazuha ellerini bileğindeki tokaya götürüp açık olan saçlarını at kuyruğu yaparak toplamıştı. Aynı zamanda bize bakarak konuştuğunda başımla onu onayladım, diğer kızlar da onunla aynı düşüncedeydi.

''Ha, ayrıca unutmadan,'' Taehyung aklına bir şey gelmiş gibi arkasını dönüp bizim için ayrılmış olan odanın en köşesinde bulunan dolaba doğru ilerledi. Bu sırada hepimizin bakışları onun üzerinde geziyordu. Beyaz gömleğinin ilk iki düğmesi iliklenmemişti ve kollarını da katlamıştı. Ayrıca altındaki siyah kumaş pantolon bedenini iyi sarmıştı.

Yakışıklı birisiydi, ayrıca ciddiyeti onun büyüsüydü.

Dolabın içinden göremediğim bir şey çıkarttıktan sonra bize döndü. Aynı zamanda konuşmaya başlamıştı.

''Takım kaptanınızın kim olacağı konusunda düşündüm ve bir karar verdim.'' elindeki beyaz kumaş parçasını bize doğrulttuğunda, hepimizin tek düşündüğü bunu kimin takacağıydı.

''Zamanımız yok. Jennie, bunu al ve koluna tak. Bu kumaş senin Güney Kore Kadın Milli Voleybol Takımı'nın yeni kaptanı olduğunun bir simgesi.''

Her ne kadar şaşırsam ve bu davranışı Taehyung'dan beklemesem de yüzümde mimik oynamamıştı. Bakışlarımı takım arkadaşlarımda hızlıca gezdirdiğimde tebessüm ederek bana baktıklarını gördüm. Taehyung'a doğru bir adım attıktan sonra elindeki beyaz kumaş parçasına elimi uzattım fakat o elini benden çekti.

Kaşlarımı hafif çatıp sorgulayıcı bir ifade takındığımda, Taehyung elindeki kumaşı benim koluma doğrultmuş ve bağlamıştı. Hareketsiz kalarak nefesimi tuttum ve Taehyung geriye çekildiğinde başımı hafif eğerek teşekkürde bulundum.

Kapının birkaç kez tıklanmasının ardından başımı o yöne çevirdiğimde görevlilerden birisinin vakti geldiğini söylemesiyle geriye çekilerek kızların arasına girdim. Bakışlarımı Taehyung'a çevirdiğimde onun da bana baktığını fark ettim. 

''Söylediklerimi unutmayın.''

Elini kapıya doğrultup çıkmamız için işaret verdiğinde, kızların hepsi bana dönmüş ve Lalisa konuşmuştu.

''Kaptanımızın en önde bulunması gerekmez mi?'' gülümseyerek konuşmasının ardından dudaklarım kıvrılmıştı. Kızların hepsi bu sefer gerçekten bir takım havasına sokmuştu beni, antrenmanlarda hepimiz birer yabancı gibiydik ya da ben öyle hissetmiştim.

Bakışlarım tekrardan Taehyung'a yöneldiğinde başıyla onay vermişti. Ardından kızların önüne geçtiğimde kapının dışına bir adım attım ve tribünlerden gelen sesle olduğum yerde kaldım.

ginger flash, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin