festival

568 70 94
                                    

slm slm

uzun bi bolum yorum atin ltfn sacmalamak serbest

iyi okumalar!

***

Bütün yarışma kargaşası bittip kalabalık dağıldığında Jisung koşa koşa arkadaşlarının yanına gitti ve ikilinin sevinç çığlıkları eşliğinde onlara sarıldı

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

Bütün yarışma kargaşası bittip kalabalık dağıldığında Jisung koşa koşa arkadaşlarının yanına gitti ve ikilinin sevinç çığlıkları eşliğinde onlara sarıldı. Yeonjun, Felix ve Jisung üçlüsü birbirlerine sarılmış şekilde zıplarken Soobin'in geldiğini gören Yeonjun ikili hâlâ sarılırken onlarla vedalaşıp Soobin'in yanına gitti, ve koluna girip uzaklaşmaya başladılar. Onların da birlikte vakit geçirmeye ihtiyacı vardı tabii.

Ayrıldıklarında Felix yerinde durmayıp Jisung'un yanaklarına sulu sulu öpücükler konduruyordu. "Yapabileceğini biliyordum!" Tekrar boynuna atılıp sıkıca sarıldığında nefes alamadığını hisseden Jisung konuşma ihtiyacı hissetti.  "Ay, Felix! O sahnede ölmediysem şuracıkta öleceğim şimdi, boğuldum!"

Felix'in sırtındaki ellerini kaldırıp boynundaki minik ellerden kurtulmaya çalıştı. Felix aldırmıyordu pek, en nihayetinde Jisung'un kucaklaşmalara herkesten çok ihtiyacı olduğunu biliyor, tüm sevgisini onun gibi minik olan arkadaşına göstermeye çalışıyordu.

"Yah! Gerçekten boğuluyorum ama!"

Felix şakasına gözlerini devirip geri çekildi, çekildiği gibi Jisung'un arkasındaki barda öpüştüğü ve kucak dansı yaptığı çocuğu görmesiyle yeni hedefi belli olmuştu. O da kendisine şaşkın bir şekilde bakıyor, Minho'nun onu Jisung'lara doğru çekiştirmesine rağmen yerinden bir adım kımıldamıyordu.

Felix şaşkınlığını üstünden attığı gibi arsızca sırıtmaya başladı. Changbin'in yutkunduğunu görmesiyle sırıtışı daha da büyüdü ve ona anlamsızca bakan Jisung'un, Felix'in bakışlarını takip edip arkasına bakmasına sebep oldu. Minho'yu gördüğü gibi odağı ona kayarken Minho da sonunda aradığı kişiyi bulmasıyla kurdunun da kendisiyle birlikte rahatladığını hissetti.

Jisung gözleriyle Felix ve Changbin'i işaret ettiğinde Minho da ima ettiği şeyi anlayıp bilmiyorum dercesine dudaklarını büzerek omuzlarını kaldırıp indirdi. İkisinin önceden tanıştıklarını bilmiyorlardı. İkisi de bunun hesabını sonrasında soracaktı, ama şu anda odaklanmak istedikleri şey birbirleriydi.

Bir araya geldiklerinde bunu istemeleri kaçınılmazdı. Sanki birbirlerine mıknatıs gibi çekiliyorlardı. Ve bundan kesinlikle şikayetçi değillerdi. Kurallar yoktu, birbirlerine ihtiyaçları vardı sadece.

Bunu bu kadar erken istemelerine ikisi de anlam veremiyordu ama bunu engelleyemiyorlardı da. Geri dönüşü olmayan bir yola girmenin eşiğindeydiler.

Felix kendilerine bakan Changbin ve Minho'nun bir adım atmayacaklarını anladığından Jisung'un koluna girip onlara yaklaştı. Adımları ağır, düzenliyken Changbin'e o geceyi hatırlatmak istercesine özellikle fazlaca kıvırdığı kalçaları Felix'i olduğundan kat be kat etkileyici gösteriyor, amacına ulaşmasına olanak sağlıyordu.

kurye, minsung!Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon