18. Bölüm

26.4K 720 70
                                    

Çok oy, çok yorum = Motive olan yazar = Hemencecik yeni bölüm

Bu bölümü ireneadler1707 isimli okuyucuma ithaf ediyorum<3

Beni takip etmek isterseniz hesabım lanetlibalik

Bu kitapta emeğimin karşılığını oy ve yorumlarda görememek beni üzüyor haberiniz olsun.

Keyifli okumalar.

***

Hissettiğim ağrılarla sabah erkenden uyandım. Yaman sabaha kadar defalarca benimle birlikte olmak istemişti. Hissettiğim acı fazla zorlandığım için artsa da zevk de aynı oranda arttığı için ona karşı koyamamıştım.

Başını boynuma gömmüş uyuyordu. Onu uyandırmamaya çalışarak kollarından sıyrıldım. Bacaklarımı yataktan sarkıtırken ayakta durabileceğimden emin değildim.

Tam da tahmin ettiğim gibi ayağa kalktığımda bacaklarım titriyordu. Daha kötüsü ise bir adım attığımda anda oldu. Kasıklarımda hissettiğim sızı ile inledim. Banyoya giderken iki büklüm olmuştum.

Sonunda banyoda aynanın karşısına geçebildiğimde gözlerim şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı. "Allah seni kahretmesin Yaman!" Diye söylendim. Gerçi söylenmeye pek hakkım yoktu çünkü ben de oldukça istekli davranmıştım. Yine de aynada bunu görmeyi beklemiyordum.

Dudaklarım öpülmekten şişmiş ve çatlamıştı. Boynumun her yanında morluklar vardı. Aslında vücudumun her yanında morluklar vardı ama en azından bunları kıyafetle kapatabilirdim. Boğazlı kazağım var mı diye düşündüm. Yoktu çünkü boğazlı kazak giyince daralıyordum. Pislik Yaman! Onun yüzünden her yerim sızlıyordu. Tamam ben de istekliydim ama bu şu an ona söylenmeme engel değildi.

O sırada kapı çaldı. Üzerime bir havlu alıp kapıya gittim. "Kim o?" Diye sordum.

"Benim kızım." Dedi ev sahibi.

"Geliyorum amca. Kıyafetim müsait değil biraz bekleyebilir misin?" Diye seslendim.

"Tamam kızım bekliyorum." Dedi.

Kalbim güm güm atmaya başladı. Muhtemelen gece çok ses çıkarmıştım çünkü çığlıklarım hiç dinmemişti. Ev sahibim olan yaşlı karı kocanın bunu hoş karşılayacağını sanmıyordum. Bir evden atılmam eksikti!

Dağınık bir insan olduğum için oturma odasında bir kenara attığım pantolon ve kazağa gözüm ilişti. Dün gece üzüntüyle eve geldiğimde kıyafetlerimi çıkarıp öylece atmıştım.

Hızla üstümü giyip utanç içinde kapıyı açtım. Kim bilir bana neler söyleyeceklerdi? Hakkımda iyi şeyler düşündüklerini hiç sanmıyordum.

"Nasılsın kızım?" Dedi karşımda duran ev sahibim. Hiç de sinirli görünmüyordu.

"İyiyim amca sen nasılsın?" Dedim.

"Ben de iyiyim kızım." Dedi. O an gece bizi duymadıklarını anladım. Apartmanın ses yalıtımı iyi olmasa da ev sahiplerim yaşlı insanlar olduğu için çok da iyi işitmiyorlardı demek ki. Yoksa bizi duymamaları imkansızdı.

"Kızım sana söylemem gereken bir şey var. İnan ki olaylar bu hale gelmesin diye elimden geleni yaptım ama ne yazık ki şartlar izin vermedi."

"Ne oldu?" Dedim merakla. Adam çok üzgün görünüyordu.

"Gebze'de çalışan oğlumu biliyorsun. Üç ay önce onu işten çıkardılar. İşten çıkarılınca evlerinin kirasını ödeyemez hale geldi. İnan ki oğlum da böyle olmasını hiç istemiyordu. Üç ay boyunca deli gibi iş aradı ama nafile. Bulamadı kızım. Son çare onları buraya çağırdık. Biliyorsun üç çocukları var. Bizim eve sığmazlar. Bu yüzden bu evi onlara vermeyi düşündük.''

DİLEFGAROnde histórias criam vida. Descubra agora