'Çocuk işi'

26 2 0
                                    

99. Kat 2.gün              Lara Cebeci^
Hep derler ya yakın arkadaşlar asla ihanet etmez diye. O yalan işte. Çok yakından 'o iyi çocuk yapmaz ya' dediğimiz kişiler bizi en çok yaralayanlardır. En çok arkandan konuşan,ihanet edenler işte ta kendileri. Nerden mi biliyorum. Deneyimliyim. Güveni sarsılan biri bir daha o kişiye güvenirse aynı kafeste çırpınıp durur. Gece herkes uyurken uyandım. Tuvaleti kullanmam lazımdı. Gözlerimi ovuştururken içimdeki korku ve stres hala orda duruyordu. Herkesin yanında çanta olduğu için günlük kıyafetlerimize geçmiştik. Ben açık kahve bir sweat giydim altıma da bol bir eşortman. Heryer çok karanlıktı asla tek başıma gidemezdim,kaybolurdum. Yan oda da Pelin vardı onu çağırırım. Yavaşca kalktım ayağımda eski converselerim vardı. Okula yetişmeye çalışıreken giydiklerim. Odamdan çıktım. Bir adım atmıştım ki yere kapaklandım. Heryer zifiri karanlıktı,yerler de sarmışık dolu. Takılıp düştüm. Tutuna tutuna Pelinin odasına geldim. "Pşşşt,Pelin!!" Fıldayarak seslendim. Pelinin uykusu hafif olacak ki ikiletmeden uyandı."Efendim Lara?" Sesi o kadar tatlı çikiyordu ki. Küçük yeğenimi hatırlattı bana. "Tuvalete gidicem de kaybolurum srn gardım eder misin??" Yav saat kaç gelip kızi uyandırdığin şeye bak! "Tamam mum yakıcam." Çekmeceden bir mum çıkardı. Çakmakla da yaktı. Alev etrafı biraz da aydınlatırken Pelin koridorun sonuna doğru ilerledi. "Diğer katları bilmiorum,benim odamdan bile çıkmam yasak. Ama elektrik kesilir diye mum var odamda." Pelin hala tedaviye devam ettiği için maske takıyordu. Onu pek yormamaya çalışıryorduk. Pelin hızlıca önden giderken tuvalete vardık. Tam tuvaletten içeriye gircektim ki Pelin duraksadı. Hafif sendelendi. Ve anladım ki yine güçsüz düşmüştü. Birden yere yığıldı. Son anda yine Pelini tuttum. Pelin kucağımda baygin yatarken ne yapacağımı bilemedim. Etraf karanlık olduğu için panik yaptım. "Denizzzz!!!!!!!!" Son gücünle Denize bağardım. Korkmustum. Etraf sesizzken Denizin sesi yankılandı. "Lara!!!!! Noldu!!!" Sesi korkmuş geliyordu." Pelin!!! Bayıldıı!!!" Ben yardım çağarırken Pelin öksürmeye başladı. Daha da panik yaptım. Elim ayağım birbirine dolaşmış Denizi bekliyordum. Hemen yan çevirdim Pelini. Pelin birden kan kusmaya başladı. Ama demin iyiydi! Daha da korkmuştum. O an Pelin ölüyor sandım,kucağımda... Iyi bir kız daha onun için erken. Ama bize tedavilerim bitti demişti?! Pelin kan kustukça ben daha çok bağararak ağlıyordum. Sırtını vuruyor,sıvazlıyordum. "Pelinnnnn!!!!!!!!! Hadi kalk kızım!! Ölme! Benim,yanımda ölme!!!!!!" Tüm bu 2 günün korkusunun ve stresinin üstene Pelini kaldırmazdım. Bir ölüm olmaz. Daha yeni tanımıştım ama ona içim ısınmıştı çoktan. Insanlara çok çabuk bağlanıyordum . Bu kötüydü. "O ölme mi dedi!!!?!!???" Ceyhun ilerden delirmiş gibi bağırırken Pelin aralıksız kan kusuyordu. Hadi be kızım yapma!! Bunu bana yapma!! Neden durmuyo bu kann!!? Pelin en sonunda öksürmeye devam etti ama kanlar ağızında değil boğazinda kaldı. Bekle! Boğuluyo!! Pelin boğuluo kendi kanında!!? Kendi kanında!! "Ceyhunnnnnnnn, Denizzzzzzzz, Melissss!!!!!! Pelin boğuluo!!! Pelin ,pelinnnnnn!!!" Ben delirmiş gibi bağirırken Ceyhun son hızla koşarak geldi. "Pelinnn!!!" Delirmiş. "Hemen odadına götür!! Entübe edicem yoksa kendi kanında boğulucak!!!" Melis Ceyhuna emir yağdırırken herşey bir anlığına durdu. Kulaklarım çınladı. Deniz koşarak bana sarıldı. Güven hissinin kollarında duruyorum. "Şşşşş geçti,yok birşey ben varım..." Deniz her zamanki gibi beni sakinleştiremeye çalışıyordu. Ben Pelin için endişeleniyordum. "Gel odana yatalım o iyi olacak, bak hep istediğin gibi sıcacık bataniyenin altında sarılarak uyuruz. Hep isterdin?" Deniz beni neşelendirmek için birşeyler yaparken bu beni daha da üzüyordu. Dışardeyken hayallerim vardı. Şimdi ise herkesin tek ortak hayali bu lanet yerden çıkmak. Hayatımız mahvoldu. Bitti.

5 saat sonra~                           Lara^
Aradan kaç daat geçmiş bilmiyorum ama ben Denizin kollarında bir abi sıcaklığında şefkatinde uyudum. Deniz benim en yakın arkadaşımdı. Onu hiçbirşey pahasında değişmezdim. Pelin in iyi olduğunu söyleyip geçiştiriyordu Melis. Melisi pek sevmemistik. Inci ve ben. Dünki bağırmalarımda Cemre çok korkmuş sabah gittim özür diledim bana sarıldı. Benle konuştu daha da ısındı. Cemre gerçekten çok msdum ve temiz bir kızdı. Ama bir o kadar da güçlü. Bizim piskolojimiz bozulurken o hala mutlu kalabiliyordu. Dün geceden sonra herkesin morali düşmüş,ölü gibi oturuyorduk. Ceyhun Pelin in kapisından ayrılmazken Melis karşıdan göz deviriyordu. Tam bir uyuz kız ,sevgiden anlamaz. Ben tuvalete gidicem artık. Sabah oldu ışık var bur dsha birinin kucağıma bayılmasını istemiyorum. Tam ayağa kalkmıştım ki İnci de benle kalktı. Oda geleceğini söyledi. Birlikte tuvalete gittik. İnci kendi yüzüne aynada bakarken ben ona ayndan bakarak gülümserken önüma bakmadan ilk kabine daldım. Dalmam ve bir boşluk hissi hissetmem bir oldu. Aniden sert yere çakıldım. Bileğimi açıtmış olsam da alt kata inmiştim!... 98. Kat burasıydı. "İnci, burası 98. Kat!!" Mutlulukla İnciye haber verirken İnci bana yukarıdan bakıp gülüyordu. Sanki çıkışa bir adım daha yaklaşmışız gibi bir sevinç kaplarken içimi inci diğerlerine haber vermeye gitti. Etfafımda üst kattaki gibi bir sürü bitki ve sarmaşık vardı. Bomboş bir koridora düşmüştüm. Belki alt kata inmek için merdivenler çok uzakta olacakken ben sakarlığımı kullanarak şansen inişi bulmuştum. Bize zaman kazandırırdı. 3 dakika 55 sanige sonra diğerlirede geldi. Hepsi yukardan bakıp bana güldüler. Hepsi uzun saatler ardında böyle gülüyorlardı. "Bir halat getirdim Pelinin burda tedavisi devam edecek ben sık sık  gelicem ve bakıcam eğer buraz daha iyileşirse onu da ilaçlarıyla getiricem." Melis iyi bir plan yapmıştı. Hiç yoksa Pelinin iyiligini düşünebilmişti. "Vay be sakarlığın işe yaradi hee!" Ceyhun ordan benle dalga geçerken Melih te geri kalmadı. "Bana göre zaten kısaydın şimdi tam bir yerden bitme oldun!" Bu berbat soğuk espiriden sonra ondan soğuduğuma yemin edebilirim. "Berbat bir şakacısın Melih!!" Melis Melihi azarlarken hiç yoksa haklıydı. "Napim,atlıyım mi aşağıya?!" Denizin bu mantıklı sorusuna cevabı geçiktirmedim." Yok kanka yüzcez,atlicaksın tabi ki atlayın artık!!" Denizi azarlarken Cemre halimize gülüyordu. "Yüksek ya biryerimi kırarım oturarak geliyim?" Deniz aslanım,yiğidim diykdum sana hepsini çöp ettin valla. Anma korkak çıktı bu Deniz de!? Cemre hayal kırıklığıyla Denizi onaylamazken bir kere bile teredütt etmeden aşağıya atladı. Vay be ben böyle atlamazdım. Gerçekten de korkusuz yaşına göre. Digerleri de oeş peşe gelirken ben önden gittim. Gözlerim gördüklerime fal taşı gibi açılırken ağızım bir karış açık bakıyordum. Devasa tüm katı kaplayan bir çocuk oyun olanı ve taaa ilerde gözüken exit yazısı. Çıkışa ulaşmak icin burayı geçmemiz gerekiyordu. Ama bu oyun alanı gerçekten devasaydı. Bir kere girdikten sonra çıkısa kadar decam ediyordu. Halatlar,parkurlar,ipler,labirentler... Buradan bir çocuğun çıkması imkansız gibi birşeydi! "Yok ama kedimin tüyü!!" Ceyhunun garip cümlesine sinirden gülerken diğerleri de arkamdan gelmiş öylecene bakıyorlardı. "Bune abi!! Burdan çocuk mu çıkar!!? Paralel evrene geçiş yapar mubarek!!" Melih şaşkınlığını belirtirken,ben burada çok eğleneceğimizi düşünyordum. Belki biraz eğlence şuan bize iyi gelir. Ve bir karar aldım. Çıkana kadar oldukça eğlenceli ve harekteli olucaktım. Böylece mutsuz ve umutsuz olmaları yanı sıra biraz da eğleniceklerdi. Yoksa bu gidişle herkes depresyona girerdi net!. Ağır depresyon sonuçlarınıda görmek kimse istemezdi. Şu oyun alanları olur ya küçükken girerdik. Top havuzlu kaydıraklı eğlenceli makineli falan filan. Şimdi onun devasa halini düşünün. "Yarışa kim var!?" Melih tatlı bir öneride bulunurken Cemreye bakıyordu. Cemreyi eğlendirmek istemesi bence gayet iyiydi. Cemre neşeyle Melihe bakarken İnci büyülenmiş gibi bakarken yakaladım. Çok tatlı duruyorlardı. Cemreyi neşeli görmek İnciyi mutlu ediyordu. Cemre kıkırdayıp Melih tam saçını geriye atarken koşmaya başladı. "Oyun bozan,saycaktık ama!!" Bağirarak koşmaya başlayan Melih hepimiz güldürmeye yetmişti. Ceyhun gülüp bize baktı. O da birden koşmaya başladı. Deniz fırsatı geri çevirir mi hiç!? O da koştu. İnci zaten Melihin arkasından gitti. Melisle başbaşa kaldık. "Ben koşamam alçı var,bana destek olucaksın Melis." Net birşekilde belirttim. Onunla konuşmak dahi istemiyordum. Gözüm pek tutmadı ve aşırı ukala biri. Ben hayatta böyle davranamazdım çevreme. Önden bizinkilerin gülüşme sesleri yankılanıyordu. Melis koluma girdi ve içeri girdik. Birkaç ağ vardı bunların arasından geçicektik. Yavaş yavaş geçtik. Daha sonra bir merdiven vardı devasa. Ordan yavaş yavaş çıktık. Bir kaydırak vardı. "Kayarsan sıkıntı olur mu?" Melis sordu. Açıkcası şuan bana sıcak davranıyordu. Beklenmezdi. Kafamı hayır anlamında salladım.
O önden giderken yavaşca oturdum ve kendimi ittim. Kaydırak baya büyüktü ve kıvrımlıydı. Eğlendim doğrusu. Kocaman bir top havuzuna düştük. Bura beni zorlayacağı için Melis beni yanlardan yürüttü. Daha sonra bir labirent vardı burdan sonra çıkışa ulaşacaktık. "Ben sıkıştım!!" Deniz bağırırken herkes bir kahkaha patlattı. "Ben kayboldum!" Ceyhun da seslenince gülüşmeler ikiye katlandı. "Salaklar,nerdesiniz!?" Ben onlara seslenirken Melis bile kıkırdamaya başladı. Bizde labiremtin içine girdik. Bir sürü inişler ve çıkışlar vardı. Melis ilk yukardam gitti. Düz yerde emeklerken yukarıya birkez daha çıktık. 2 kere indik 4 kere sola döndük. 5 kez daha indik sonra. Ve biz çıktık bile. Doğrusu bu kadar hızlı çıkmamız beni şaşırttı. Melis nerdeyse yolu ezberlemişcesine çıkmıştı. "Biz çıktık eziklerr!!!!" Melis diğerlerine bağırırken diğerleri şanskınlıktan bize bağırıyorlardı. "Yok artık ama biz Cemreyle kaldık!!" Melih sıkıştıklarını söyledi ancak biz exit yazan kalının önünden onu görebiliyordu. Hemen yukarımızdaydı. "Melih 3 kere aşagıya in ,düz yürü!!" Melis ikizine talimatlar verirken ben koridorun öbür tarafına baktım kocaman tabelada 'çocuk parkı' yazıyordu. Bu mu çocuk parkı cidden!? Bizimkiler 15 dakika içerisinde, kayboldular. Sonra exit kapısını gösteren tabelada 'kat 97/96/95 merdivenleri' yazıyordu. Bir dakika gerçekten bu diğer 3 kata inen merdiven miydi!? Bu harika olurdu. Hem zamanımızdan tasaruf eder hemde yorulmadan geçerdik. Melih ve Cemre sonunda çıkmış oturup diğerlerini bekliyorlardı. Birkaç tane mantar şeklinde küçük heykeller vardı önünde de bir masa vardı. Üzerinde bir kağıt vardı. Melis.Melih ve Cemre diğerlerine gülerken ben kağıdı elime aldım. Bir çocuk çizmiş olmalıydı. Üzerinde bir çocuk ve elini tutan bir kız vardı. Etraftada çocukken hep çizdiğimiz diken diken çimenler,kağıdın köşesine çizilmiş bir güneş vardı. Resim bana baya tanıdık gelmişti. Daha önce gördüğüme yemin edebilirdim hatta. Ama bilinçaltı, böyle resimler çok çocukca olduğu için bana tanıdık geliyor olabilirdi. Ben düşünüyorumdur,görmemişimdir. Herkesin sırtında küçük çantalarımız vardı. Hastaneye yatarkenki getirdiklerimiz. Çok kez denesekte hastanenin wifisi yoktu veya bozuktu. Telefonlar hiçbir şekilde çekmiyordu. Kimseyi arayamıyorduk sadece saate ve birkaç uygulamaya girebiliyorduk. Ben de telefonumu çantamdan çıkardım. Resmin bir fotoğrafını çektim masayla birlikte. Sonra kağıtı küçük çantama koydum. Ve bende mantarlardan birine oturdum. Çok yorulmuştum,alçıdaki bacağım bana acı verirken yorgunluğa yenik düştüm gözlerim hafiften kapanıyordu. Ve beni rahatsız bir uyku bekliyordu...

Kat 98                        Lara Cebeci^

1 bina 99 katOnde as histórias ganham vida. Descobre agora