Boşluk Hissi

9 0 0
                                    

Kalbinizden bir parça koptuğunda ne yapardınız? Oturup ağlar mıydınız yoksa uas mı tutardınız. Bir binadayız, birkaç genç ,tutsak ve ortak yönlerimizden biri daha var ki hepimizde bir boşluk hissi var.
Aramızdan biri eksildi. Bir kişi. Bir tek aramızdan Ceyhun eksilmedi, hepimiz eksildik onla birlikte. Derin bir denizde aşağıya çekiliyoruz. Ne hissediyorsun deseler cevap veremeyiz. Hepimiz tükendik. Pelin'e söyleyemedik Melis durumunun iyiye gittiğini ancak bunu duyarsa  
Onun üzüntüsüyle tedavisi gerileyebilir daha kötüsü ölümüne yaklaşabilirdi. Ilk defa Melis'in bile yas tuttuğunu aramızdan birine üzüldüğünü gördüm. Demek ki kalpsiz görünenlerin de bir mucizeleri olabiliyordu veya bir istisnası. 89. Kata gelmiştik binanın bir yarısı kopmuştu biz iple aşağıya inmeyi düşünmüştük ancak diğer katlar hala sağlamdı. Sanki binanın köşesini koparmışsınız gibi gözüküyordu. Bu kat dinlenme alanıydı birşey yoktu. Bomboş beyaz koltuklar, duvardaki bir tuvaletin fayanslarını anımsatan bir duvar kağıdı ve birkaç beyaz masa. Heryerin beyaz olması beni sinir etmişti. Beni daha da delirtiyordu bembeyaz olması. Boşluk gibiydi bu oda bana hiçbirşey hissettirmiyordu bu beni deli ediyordu. Sanki hisleri alınmış bir robottan farksızdım. Diğerleri azcık da olsa uyuyabilmişti ancak ben ne zaman gözümü kapasam o geliyordu önüme. "Hadi Lara artık dinlenmen lazım" Deniz artık uyumam için yalvarırken Melih de sessizliğini korumadı. "Kızım manyak mısın 4 gündür hiç uyumadın,su içmedin,yemedin ve ağızın bıçak açmıyor!!" Melih bu duruma sinirlenmiş olmalı ki çatılmış kaşlarıyla beni azarlıyordu. 4 koca gün. Ceyhunu öldüreli 4 koca gün olmuştu. Ne kadar çabuk geçmiş daha demin olmuş gibi geliyor. "Hadi ama böyle yaparsan ölüceksin! 4 günde en az 5 kilo verdin Lara yapma bunu!!" Berke bile bana sinirini gösterirken Melis'in beni hüzünle izlediğini gördüm. Üzülmesi umrumda bile değildi,aslında Melis direkt umrumda değildi. Inci ise sürekli benim için ağlıyordu,bana birşeyler yememi söylüyordu,uyumamı ve konuşmamı. Ama ben hiçbirini yapmıyordum. Benim bitik halimi gören Deniz kendini yiyip bitiriyordu. "Lara  bak ne getirdim!" Cemre bana bir mendil getirmişti. Umutla bana bakıyordu. Mendili almam için. Onu üzmemek için aldım ve açtım. Içinden küçük bir poğaça çıktı. Galiba otamat veya üst kattaki kantinden almıştı. "Bence yemelisin yoksa Pelin'den bile sıska olacaksın şu 4 günde" Aleyna beni önemsiyordu. Daha tanışalı bir hafta olmamıştı ama en az diğer çocuklar gibi beni kendine ısıtmıştı. Melis bize Pelin'i getirceğini söyledi. Artık çok aşağıya inmiştik 98. Kata kadar çıkması onu çok yorardı. Aleyna ve Berke beni deliye çeviren koltuklardan birinie oturmuştu. Sırnaşıp  birbirlerine birşeyler söylüyorlardı ve zoraki de olsa gülüyorlardı. Aleyna'nın bana olan benzerliği inanılmaz dercede olması beni bir tık ürkütmüştü. Kız bejim kopyamdı. Cemre ablasına birşeyler söylüyordu. İnci ise sadece onu dinliyor ve saçını okşuyordu. Melih bir yanımda Deniz diğer yanımda benimle ayakta dikilmişlerdi. Deniz benim yüzümü ezberlercesine izliyordu,inceliyordu. Melih ise İnci'yi aynı şekilde izliyordu. Kardeşinin saçını okşayışını gülümseyişini izliyordu. Ben ise boşboş bakıyordum. Konuşma ksteği katiyen duymamam herkesi üzerken ben birşey hissetmiyordum. Başımı yavaşca kaldırdığımda Denizin beni hayranlıkla izlediğini gördüm. Yine ve yine bıkmadan beni izliyordu. Bu kadar kargaşanın arasında bana yine umut gülücükleri saçıyordu. Bazen onlar gibi olmak istiyorum. Hiçbirşeyi önemsemeden gülümsüyorlar. Sahte olsa da onu ben yapamiyorum işte. 4 günde ne kadar değişmiştim. Kendimi bile tanıyakıyordum artık! Napiyordum kendime böyle,peki gerekçesi neydi? Bu boşluğun amacı neydi ki yumru oluşturmuştu boğazıma!? Dayanamayıp ağlamaya başladım. Diğerlerinin duymasını istemediğim için sesizce ağlıyordum. Damla damla yaşlar yanaklarımdan düşerken ben hızlıca Denize sarıldım. Dejiz beklemiyor olcak ki şasırıp kalmıştı. Ben ona sıkı sıkı sarılırken o da aynısını bana yapıyordu. Saçlarımı okşuyordu. Daha önce ailemin bile bana yapmadığı bişeydi bu! Ben sevgiden mahrum büyümüş sürekli ve sürekli baskı görürdüm . Zamanla ailemin beni önemsemediğini anlayınca kendime yetmeyi öğrenmiştim. Daha 6 yaşındaydım,babam içkiden körkütük sarhoş olmuş öylesine yatıyordu koltuğa. Saçma şeyler mırıldanıyordu. Küçük ben babamın sadece mutlu olduğu için mırıldandığını sanardım. Ne kadar da aptalmış küçük ben? İçerden annem gelir babama bağırır babam da geri ona bağırınce susardı. O uyumaya devam ederken tüm öfkesini bana vurarak çıkartan annem ise dakiklara sonra birşey olmamış gibi bana 'istersen dışarıda arkadaşlarınla oynayabilirsin canım' dediğini hatırlıyorum. Tüm çocukluğum 13 yaşına kadar böyle geçti. Kısaca ben hiç ilgi veyat sevgi görmedim. Hep başkalarından bekledim. Deniz ise bana bu sevgiyi sorgulamadan aralıksız yıllardır verdi. Tek ailem Deniz di. 6 yaşındaki Lara babası tarafından öldüresiye dövüldükten sonra koşarak küçük arkadaşı Denize giderdi. Onları unutmak usmuduyla onla saatlerce oynar konuşurdu. Hep teselli si Deniz'di. 23 dakika olmuştu Melis sonunda Pelin'le birlikte gelmişti. Saçları uzayan Pelin'in teni bir pamuk kadar beyazdı. Dudakları kurumuş ve yorgun gözüküyordu. Saçlarının uzamış olması ilaçlarının hafiflediği anlamına geliyordu. Bu beni birazda olsa mutlu ederken. Gözü hemen beni aradı. Hızla gözlerimi sildim beni bu halde görmesini istemiyordum. Aksi takdirde ne olsuğunu soracak ve hepimizi zora sokacaktı. Ona daha söyleyemezdik. Koşarak bana geldi. Kollarını açtı ve bana sarıldı. Gözlerim dolarken ondan saklamaya çalışıyordum. Deniz hüzünle beni izlerken ben kaskatı kesilmiştim. Hemen ona sıkıca geri sarılırken Melih bizi izliyordu. Yüzündeki hafif tebesüm beni mutlu etmişti. "Seni çok özledim Lara!!" Heyecanla bana sarılırken ben sadece gülümsemekle kaldım. "Dilini kedi mi yuttu, neden konuşmuyorsun benle!? Hepiniz neden solgunsunuz noldu sizin enerjinize!??" Pelin bize çatık kaşlarıyla sorular yığdırırken Cemre birşey yapması gerektiğini anladı. Koşarak Peline geldi. "Ah,Pelin'cim hepimiz seni o kadar özledik ki diğerleri ağlamamak için kendini zor tutuyor!" Cemre neşeyle Pelin'i rahatlatırken hepimiz bir oh çekip yeniden enerjimizi topladık. Gergin olna ortam Cemre'nin sevecenliğiyle bozulmuş ve hepimiz Peline sarılmaya onu özlediğimizi söylemeye başladık.
Gözleri etrefı gezerken İnci'nin endişelendiği yüzünden belliydi.
"Ceyhun nerde!?" Sesi halâ enerjik çıkan kıza ne cevap vereceğimizi bilmiyorduk. Melih ve Deniz telaşlanırken İnci ağlamaya başladı. İnci'nin yanına giderken aklıma bir fikir geldi. "Ceyhun önden ilerliyor" aklıma gelen tek fikrin bu olması inanılmaz saçmaydı. Hemen paniğe kapıldı. "Nasıll, Ceyhun yek başına kalmaktan çok korkarr!!! Gitmesine nasıl izin verdiniz!!? Lara geçen hafta tuvalet yolunda kaybolduğu için panik atak geçirmişti!!" Şu detayı unutmuştuk ki Ceyhun un inanılmaz derece de yanlız kalma korkusu vardı! Ve ben bunu unutup cevap vermiştim. Melih dahil herkesin gözleri dolarken o yavaşca arkasını döndü. Kıvırcık saçlarıyla yüzünü kapadı. Deniz acıyla ne yapacagız der gibi bakıyordu. Cemre ise İnciye sıkı sıkı sarılmış ona birşey belli etmemeye çalışıyordu. İnci sesizce arkası dönük ağlarken, Melis dümdüz soğuk bir yüzle Pelin e döndü. "Ceyhun intihar etti." Kısa ve net. Bir yıkılış bu kadar kısa ve net olmamalıydı. Gerçekleri acımasızca ortaya koyarken olacakları gram düşünmüyordü. Tam bir kalpsiz olduğunu bir kez daha kanıtlayan Melis, hiçbir şekilde mimik oynatmıyordu. Melis Gün; acımasız birisin.

                                     Tarih; 4 Şubat 2023* Ceyhun'un ölümünden 4 gün sonra.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 28, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

1 bina 99 katWhere stories live. Discover now