KADER -HYUNLİX-

11. Bölüm

~ YAZARDAN~

"Dostum, bu cheesecake gerçekten çok lezzetli!" Felix, cheesecake'i yerken heyecandan bağırdı ve lezzeti tattığında parlak bir şekilde gülümsedi.

Woo, sarışın genci görünce gülümsüyordu. Yüzünü avucuna dayadı ve "Cheesecake'leri gerçekten seviyorsun, değil mi?" dedi.

Woo'yu Felix'e bakarken görünce. Hyunjin kaşlarını çatarak. "Cheesecake sever misin?"

"Evet! Çok lezzetliler!" diye bağırdı Felix.

Woo Hyunjin'ne dönerken sırıttı, "Ne yani Felix'in cheesecake sevdiğini bilmiyor musun?"

Hyunjin ona ters ters baktı, "Yani? Ne ima etmeye çalışıyorsun?"

Omuzlarını silkti, "Hiçbir şey, sadece Felix'i benim kadar tanımadığının farkına vardım. Eh, bu sürpriz değil. Ne de olsa, onunla benim kadar yakın değilsin."

Woo bu sözleri söylerken Hyunjin'nin aklındaki tek şey buydu. 'Piç'

"Hm, yakın olmadığımı nereden biliyorsun, ha?" Hyunjin karşılık verdi.

"Neden? Yakın olsaydın onun hakkındaki şeyleri bilirdin?" Woo dedi ve kısa süre sonra ikisi apaçık bir savaşa girdi.

Felix, yanında iki kişi arasındaki ani gerilimi hissedince cheesecake'ini yemeği bıraktı. Birbirlerinin gözlerine hançer fırlatırcasına bakışlarını inceledi. O anda kendini garip hissetti, göz kamaştırıcı yarışmaları daha da yoğunlaşıp yüzleri birbirine yaklaşırken vücudunu rahatça geriye doğru kaydırdı. Aniden, Felix kıkırdayarak iki adamın da ona dönmesine ve ona kafası karışmış bir ifade vermelerine neden oldu.

"Sadece öp, olur mu?" Felix şaka yaptı. "Siz ikiniz, birbirinizden nefret ediyorsunuz ve sonra bir bakıyorsunuz, öpüşüyorsunuz."

"İyyyy!" dedi ikisi de tiksinerek. Uzaklaştılar.

Felix güldü, "Gördün mü? Uyum içindesin! İkiniz birbirinize aşık olursanız hiç şaşırmam." Sonunda keyifle cheesecake'inden bir ısırık daha alırken, dedi.

Birden çenesinde bir parmak hissetti. Yüzü yukarı kalktı, sadece Woo'nun gözleriyle buluştu, "Felix, her şeyi yanlış anladın. Aşık olacağım kişi sensin. Sadece sen" Woo çapkın, asil tavrıyla belirtti.

Ama sonra Woo'nun elleri Hyunjin'nin eline sertçe vurmasıyla Woo'nun havlamasına neden oldu. "Ah! Ne oluyor ahbap?!"

"Ona dokunmayı kes!" Hyunjin sinirle söyledi. Sinirlendiğini anlamak zor değildi hızlı nefes alıyordu. Elinden gelse onu şimdi burada dövecek gibiydi.

"Seni ilgilendirmez!" Demesiyle Hyunjin daha da sinirlendi ve masaya vurmak için elini kaldırdı tam o sırayda Felix'in heyecan ile bağırmasıyla duraksadı ve ona baktı.

"Ha! Bir oyuncak yakalama makinesi!" Cafe'nin dışındaki oyuncak yakalama makinelerini görür görmez ciyakladı.

"Bunu denemek ister misin?" diye sordu.

"Evet! Ne zaman oyuncak yakalama makinelerini görsem heyecanlanırım!"

Woo kendinden emin bir şekilde alay etti, "Gerçekten mi? O zaman sorun değil, sana oradaki pelüş oyuncaklardan birini alacağımdan emin olabilirsin. Hadi!" Dedi, onu dışarı çekmek için sarışının elini tuttu ama sonra Hyunjin, Felix'in diğer elini tuttuğunda durduruldu.

"Sana Felix'i almanı kim söyledi?" Hyunjin alçak sesle sordu, Woo'ya sertçe bakışlar fırlattı.

"Hm? Onu almanın nesi yanlış? Ona sahip değilsin."