KADER -HYUNLİX-

28. Bölüm

~YAZARDAN~

"Zamanın çok hızlı geçtiğini hissetmiyor musun?" Dedi. Jennie dudaklarında parlak bir gülümseme ile.

"Evet... aslında çok hızlı." Hyunjin gülümseyerek ona bakarken cevap verdi.

"Birkaç hafta sonra, evlilik törenim nihayet gerçekleşiyor" Jennie yüzüğünü tutarken mırıldandı.

"Mutlu görünüyorsun." Dedi. Hyunjin dudaklarında hafif bir kıvrılma ile.

"Tabii ki öyleyim! Sonunda sevdiğin kişiyle evlendiğin zaman kim mutlu olmaz ki?"

"Hmm..." Hyunjin mırıldandı. Alyansını ondan aldı ve inceledi, "Bu alyansın senin için yeterince iyi olduğundan emin misin? Daha iyisine layık olduğunu biliyorsun"

Jennie hızla alyansı Hyunjin'nin elinden aldı ve dördüncü parmağına taktı. "Elbette öyle! Dürüst olmak gerekirse tasarımı hiç umursamıyorum, benim için önemli olan bu yüzüğün içinde depolanan duygular." Yüzünde bir gülümsemeyle alyansıyla oynarken belirtti.

Hyunjin kıkırdadı, "Sanırım haklısın." Ona hayranlıkla baktı, "Anlıyorum... Demek sonunda evleniyorsun, ha."

"Değil mi?! Hala ilkokulda oynarken daha dün gibi ve şimdi ikimiz de büyüdük ve sonunda evleniyorum!" Heyecanla ciyakladı.

"Aslında... zaman çok hızlı geçti." diye mırıldandı Hyunjin.

"Peki, senden ne haber?" Aniden sordu.

"Ne demek istiyorsun?"

Gözlerini devirdi, "Yapma, neden bahsettiğimi biliyorsun!"

"Oh hayır?" Hyunjin kahvesinden bir yudum alırken söyledi.

"Ne zaman evleniyorsun?"

Hyunjin, Arkadaşının sözleriyle neredeyse Kahvesiyle boğulacaktı. "N-Ne? Birdenbire nereden çıktı?"

İçini çekti, "Merhaba? Sen Hwang Hyunjin'sin. Kesinlikle, şimdiye kadar bir ilişkinin içinde olmalıydın. Yani, o muhteşem yüzünle hala bekar olmana şaşırıyorum. Eminim milyonlarca erkek sana doğru koşuyordur."

Hyunjin gergin bir kahkaha attı, "Pekala..."

Birden dikkati başka bir şeye çevrildi. Sağ tarafına, cam pencerenin dışına baktı ve tanıdık bir yüz gördü, o kadar tanıdıktı ki Heyecandan gözleri büyüdü.

Lee Felix?

Birisiyle birlikteydi, daha önce hiç görmediği biriyle. Sanki ikisi birbirini çok uzun zamandır tanıyormuş gibi, onunla çok yakındı. Kollarını diğerinin omzuna dolamıştı ve Hyunjin'nin kaşları çatılmıştı.

Yüzünün tamamını göremiyordu ama o kişinin Felix olduğundan emindi.

Hemen oturduğu yerden kalktı ve arkadaşının kafasını karıştırdı.

"Hyunjin?"

Hyunjin tereddüt etmedi ve az önce gördüğü kişinin peşinden koşarak kafeden çıktı. Ama gittikleri ara sokağa baktığında boştu. Etrafta kimse yoktu ve yüzünü görme fırsatı bulamamıştı.

"Hyunjin!"

Arkasını döndüğünde nefes nefese kalan arkadaşını gördü. "Jennie, beni mi takip ettin?"

"Sen... telefonunu düşürdün aptal!" Nefesini toparlamaya çalışırken konuştu.

"Ah... pardon." Hyunjin, telefonunu jennie'nin elinden alırken konuştu.

"Bu arada, kimin peşinden koşuyordun?" Diye sordu.

"Ben... Tanıdığım birini gördüğümü sandım."