1

2K 64 2
                                    

"Günaydın canım ablam." Dün akşam ki yemek baskınından sonra ablasının sahildeki hali Caner'i korkutmuştu. Ender eve geldikten sonra tek bir kelime etmemiş direkt odasına kapanmıştı. Ablasını ilk defa böyle gören Caner hem gergin hem de ne yapacağını bilemez haldeydi. Şu an ise karşısında girişteki aynanın önünde durmuş küpelerini takan ablasından bir cevap bekliyordu.

"Günaydın." Ender tek bir duygu dahi barındırmayan ses tonuyla konuştuktan sonra çantasını eline aldı ve kapıya yöneldi.

"Şirkete mi?" diye soru yönelten kardeşine bakmadan kapıyı açarken onaylar bir mırıltı çıkarıp evden çıktı. Arabasına bindiğinde rotası şirket değildi. Çözmesi gereken bir oyun vardı. Dün gece sabaha kadar uyumamış ve önce neler olduğunu anlamaya başlayıp daha sonrasında ise bir plan yapmıştı.

Arabasını park ettiği sokak 25 yıl önce yaşadığı yere benzer bir sokaktı. Kendisini pek de yabancı hissetmediği bu yerde yönü bir gecekonduya doğruydu. Kapısına ulaşıp tıkladığında kapıyı bir kadın açtı. "Merhaba ben Şahika. Şahika Ekinci. Eşiniz Haluk Bey'in iş vereniyim."

"Ah isminizi eşimden duymuştum Şahika Hanım, hoş geldiniz. Buyurun gelin içeriye, lütfen."

...

Şirkete girerken gözlüğünü çıkarıp çantasına koydu. Bu sırada duyduğu ses yüzünü ekşitmesine neden olsa da anında toparlayıp ifadesiz haline geri döndü.

"Yengecim hoş geldin. Ay pardon eski yengecim." Şahika her zaman ki gibi masum ses tonuna tezat bakışlarıyla Ender'i süzerken onun yanında duran Kerim ise ilgili bir şekilde Ender'e bakıyordu.

Ender, Şahika'ya karşı sessiz kalıp yanlarında geçip gitmek üzereyken Kerim konuştu. "Günaydın Ender." Ender ise Kerim ile göz kontağı kurup küçük bir baş hareketi yaparak hiç durmadan yoluna devam etti. Şahika ise arkasından bir şeyler söyledi. Fakat Ender ona karşı çoktan kulaklarını tıkamıştı.

Odasına girdiğinde Kaya ile karşılaşmadığı için rahat bir nefes verdi. Bir süre işleriyle ilgilendi. İki gün önce belirlenen toplantı saati geldiğinde elinde dosyayla odasından çıktı.

Toplantı odasına girdiğinde Halit dışında herkes yerini almıştı. Ender'in girmesiyle Kaya hariç tüm gözler ona değdi. Ender ise kimseye bakmadan yerine oturdu. Tam karşısında yerini almış olan Şahika ise Ender'in damarına basmak için neşeli sesiyle yanında oturan abisinin omzuna elini koyup nispet yaparcasına konuştu.

"Abicim dün akşam ki yediğimiz sostan Kerim'e de bahsettim. Harikaydı gerçekten değil mi? Bir İsviçre'de yediğim kadar olmasa da buranın standartlarının üstündeydi."

Kaya kardeşinin ne yapmaya çalıştığını anlamıştı. "Aynen." diyerek yarım ağız bir cevap verip geçiştirmek istedi. Çünkü kendini çok yorgun ve bıkkın hissediyordu. Şahika ise kendince nispetine devam etti. Halit içeri girdiğinde Ender bakışlarını ona yöneltti.

Toplantı bitmek üzereyken Ender söze girdi. "Halit sana İzmir'de ki arsadan bahsetmiştim. Onunla ilgili bir gelişme oldu."

Halit kaşlarını hafif çatarak Ender'e baktı. "Olumsuz yaklaştıklarını söylemiştin." Odada ki herkes Kaya'da dahil hepsinin bakışları Ender'i buldu.

"Evet öyleydi fakat bu sabah Kenan Bey İstanbul'a geldiğini, benimle görüşmek istediğini söyledi. Ve görüşmemiz olumlu geçti. Arsa konusunda bizimle ortak olmak istiyorlar. Onlarında isteği bir otel yapmak. Temel konularda fikrimiz örtüşüyor. Bir iki saat içerisinde seninle görüşmek için de buraya gelecek."

Halit memnun bir ifadeyle gülümsedi. "Bu çok iyi oldu. Nakit akışımızı uzun vadede artırmamız gerekiyordu. İkna kabiliyetin konusunda da seni ayrıca tebrik ederim Ender."

...

Ender melisa çayından bir yudum alıp bardağı masaya bıraktığı sırada kapısı çaldı ve içeriye Yasemin girdi. "Ender Hanım, Halit Bey sizi odasına çağırıyor."

Ender Halit'in odasına girdiğinde Kenan ile karşılaştı. Görüşme güzel geçtiğinden birlikte kahve içtiler. Kenan gittikten sonra Ender de çıkmaya yeltenmişti ki Halit onu sözleriyle durdurdu.

"İyi misin?" Ender şaşırdı. 17 sene evli olduğu bu adamı çok iyi tanıyordu. İlk defa samimiyetle böyle bir soru sorması tuhafına gitti.

"İyiyim. Neden sordun?"

"Dün akşam ki olay üzerine bugün ki ifadesizliğin... Sen kolay kolay bu hale gelmezsin. Seni çok iyi tanıyorum."

Ender tek kaşını havaya kaldırıp birkaç adım atarak Halit'in önünde durdu. "İlginç. Benim tanığım Halit de gerçekten nasıl hissettiğimle ilgilenmezdi."

Halit her zaman ki kendini beğenmiş ifadesiyle Ender'in yüzünü inceledi. "Benden boşanırken bu kadar üzülmemiştin."

"Çünkü seni sevmiyordum."

"Ama en uzun evliliğin benimle oldu."

"Senin de öyle."

Ender ortamda ki gereksiz yakınlığı hissettiğinde rahatsız olmuştu ama ifadesizliğini bozmamakta kararlıydı. Yıldız ile evlenmek üzere olan Halit'in bu tavırları onu şüphelendirmişti. Ve biliyordu ki eğer şüphelendiyse mutlaka bir şey vardır.

Ender bir adım geriye attı. "Neyse akşam ki kutlama yemeğinde görüşürüz. Babay" diyerek odadan çıktı.

Koridoru dönmesiyle Kaya ile göz göze gelmesi de bir oldu. Kaya, saniyelik bile duraksamadan yoluna devam edip yanından geçen Ender'in arkasından baktı. Huzursuzca bir nefes alıp o da yoluna devam etti.

Onları geriden izleyen Şahika ise kendi kendine memnuniyetle konuştu. "Bu evliliğin ömür boyu sürmeyeceğini söylemiştim."

Ender Halit, Kenan ve onun arkadaşı Murat ile yediği akşam yemeğinden sonra arabasına bindi ve yönünü gece kulübüne yöneltti. Fazla kalabalığa ve gülerek dans eden insanlara tahammül edemeyen Ender özel odalardan birini tuttu. Normalde bu odalar kendi aralarında eğlenmek isteyen arkadaş grupları tarafından tutulurdu. Ama Ender tek başına tuttu. İçeriye geçip oturduğunda sipariş ettiği alkollerde gelmişti. Odada tek kaldığında yerinden kalkıp kapıya gitti ve kapıyı kilitledi.

Sabaha kadar burada dağıtacak, hiçbir şey hatırlamayacak kadar içecekti. Sessizce ilk şişeyi açtı ve bardağa gerek duymadan şişeyi kafasına dikti. Yaşadıkları kâbus gibiydi ama gerçekti ve Ender buna dayanamıyordu.

Tek isteği Kaya'nın kollarında huzuru bulmaktı. Ama bırak sarılmayı yüzüne dahi bakmıyordu. Bakamazdı. Her şeyi öğrenmesi onu rahatlatmak yerine ona daha çok acı çektirmişti.

Gerçekleri öğrenmesine gerek kalmadan Kaya'nın onu aldatmadığını sakinleştikçe zamanla anlamıştı. Ama Kaya ona hiç güvenmediği gibi karısının kendisini aldattığından da adı kadar emindi. Ve bu gerçek Ender'in canını yakıyordu.

Kaya'nın gözünde her zaman yalancı ve kötü biri olarak göründüğünü bunun da asla değişmeyeceğini düşünüyordu. Sadece Kaya değil oğlu da böyle düşünüyordu. Kaya için de Yiğit için de Ender kolayca tek kalemde silinebilecek değersiz biriydi.

Ender bu düşüncelerle gözünden akan yaşları elinin tersiyle sildi. Fakat gözyaşları kesilmedi. Şişenin dibine vurduğunda diğerine yöneldi.

ben seni arayamam | enkayWhere stories live. Discover now