31

828 53 53
                                    

Ender telefonunun titreşim sesiyle yüzünü buruşturarak gözlerini açmadan elini komodine uzattı. Telefonu bulduğunda yan tuşuna bastı. Elini geri çekip tekrar uykuya dalmak isterken aklına gelenle yavaşça gözlerini açtı.

Önce yanında uyuyan Kaya'ya baktı. Sonra adamın üzerine attığı kolu uyandırmamaya çalışarak üzerinden çekti. Yatakta sessizce doğrulup oturur pozisyona geldi. Telefonu tekrar eline aldığında arayana baktı. Salih'in aradığını gördüğünde kaşlarını çattı. Gecenin 3'ünde aradığına göre önemli bir şeyler bulmuş olabileceğini düşündü.

Sessizce yataktan çıktığında Kaya'nın yere attığı geceliğini üzerine geçirdi. Daha sonra kenara koyduğu sabahlığı giyinip kuşağını bağladı. Odadan çıkıp ardından kapıyı yavaşça kapattı.

Herkesin odası üst katta olduğu için alt katta daha rahat konuşacağını bildiğinden aşağıya indi. Salona geldiğinde cama doğru yaklaşıp Salih'i geri aradı.

"Evet Salih seni dinliyorum."

"Kusura bakmayın Ender Hanım acil olmasaydı bu saatte rahatsız etmezdim sizi."

Ender gözlerini kapatıp açarak uykusundan biraz daha arınmaya çalıştı. "Söyle."

"Yasemin'i takip ederken bindiği bir şüpheli araç vardı onu araştırmamı istemiştiniz... İşte o araç dün gece bir silahlı saldırıya karışmış."

"Okay... Daha açık konuş."

"Aracın saldırdığı araba Savaş Bey'e ait."

"Ne?" Ender duyduğu bilgiyle bir an sesini ayarlayamayıp korkuyla tepki verdi. Ardından hemen elini dudaklarına götürdü. Gözlerini kapatıp sessizce sordu. "Savaş'a bir şey olmuş mu?"

"Hastaneye kaldırmışlar ama durumunu öğrenemedim."

Gözleri dolan Ender kalbinde hissettiği ağırlıkla zor bela hangi hastane olduğunu sordu. Ardından telefonu kapatıp merdivenlere yürüdü. Tırabzanlardan destek alarak çıktı. Giyinme odasına girip telaşlı bir şekilde giyindi. Telefonu çantaya koyup koltukaltına sıkıştırdı. Ayakkabılarını giyinmeden eline aldı ve çıktı.

Kaya'yı uyandırıp söylese nereden öğrendiğini soracaktı. Ayrıca kim niye saldırdı diye sorsa diyecek bir yalan bulacak durumda değildi şuan. O yüzden sessizce evden çıktı. Ayakkabılarını giyip arabasına bindi.

Hastaneye girdiğinde telaşını gizleyemeden görevlilere sordu. "Savaş Karaca için geldim. Bu hastanedeymiş."

Görevli bilgisayar ekranından baktıktan sonra kadına döndü. "Evet, 3085 numaralı odada."

Bu sayede ölmediğini anlayan kadın biraz rahatlasa da hala kendini kötü hissediyordu. Bindiği asansörden inip 3085 numaralı odanın önünde durdu. Etrafta hemşire olmadığından sormaya gerek duymadı. Biraz kendini toparladıktan sonra kapıya vurdu. Ses gelmediğinde açıp içeri girdi.

Birkaç adım attığında görüş alanına yatak girdi. Bir adım daha attığında Savaş'ı gördü. Yanına yaklaştığında adam duyduğu topuklu sesiyle gözlerini yavaşça araladı. Bu sırada Ender'de ona seslendi. "Savaş..."

Savaş tam olarak gözlerini açıp kadına baktığında yüzündeki endişeli ifadeyi gördü. Sakinleşmesi için rahat bir tavırda konuştu. "Ne işin var senin burada?"

Böyle bir tepki beklemeyen Ender kaşlarını çattı. Bir şey söyleyemeden adamın güldüğünü görünce ne tepki vereceğini şaşırdı. "Sen... Sen bu halde benimle dalga mı geçiyorsun bir de?"

Dirseğiyle destek alarak yatakta doğrulmak istediğinde kadın hemen yanına yaklaşıp destek oldu. Arkasındaki yastığı dikleştirip yaslanmasını sağladı. "İyiyim ben iyiyim de hakikaten bu saatte senin ne işin var burada? Hem nereden öğrendin sen?"

ben seni arayamam | enkayWhere stories live. Discover now