GİRİŞ

3.7K 500 13
                                    

Dudaklarını tenimde hissettiğimde kendimden geçmek üzereydim. Mavileri delirmiş gibi elalarıma bakarken bir kez daha gerçeği fark ettim.

O aslında hep benimdi.

Ne yaşarsak yaşayalım o hep benim olmuştu.

Beni unutmuştu, bizi unutmuştu ama kalbi hep hatırlamıştı.

Sevgi neydi? Sevgi iyileştirir miydi? Sevgi hatırlatır mıydı? Sevgi bağlar mıydı?

Aşk neydi? Bağlılık mıydı? Aitlik miydi? Yoksa tutku muydu?

Kazanmıştık ve aynı zamanda kaybetmiştik. Sevmiştik ve aynı zamanda nefret etmiştik. Gülmüştük ve aynı zamanda ağlamıştık. Ve bunların hepsini yaşarken kalplerimiz hep birbirimiz için atmıştı.

Şimdi mavileri elalarıma aşkla bakarken bir kez daha yüzümde gülümseme peyda oldu. O tanıdıklık hissi aslında ilk günden beri vardı.

Elimi kaldırıp yeni çıkmaya başlamış olan sakallarına dokundugumuda yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Mavileri gülümsememde takılı kalırken onunda yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Mutlusun." dedi çapkın bir şekilde.

"Senin yanında her zaman." dedim onun çapkın bakan yüzüne bakarak. O sırada elleri göğüsüme yapışmış olan saçlarımı çekti. Eğilip boynumu ufak ufak öperken saçlarına daldırdım elini.

"Günlerce, haftalarca, aylarca bu kokuyu aradım." dediğinde kendini çok zor zabdettiğini anladım. "Aradığım hep sendin, herkeste seni aradım. Ama salaklığım yüzünden yanıbaşımdaki seni göremedim." derken kendine kızıyordu. "Bir kitapta kokun bana yaşadığımı hissettiriyor diyordu sevgilisine. O zaman bunu anlamamıştım ama şimdi anlıyorum. " Elim çenesini buldu ve onu yukarıya çekip yüzlerimizi aynı seviyeye getirdim. Yorgun olmasına rağmen mavileri halen canlı bir şekilde bana bakıyordu.

"Geçmişi bırak. Olanları unut ve sadece bana, geleceğimize odaklan." dediğimde o çapkın bakışları yüzüne geri geldi. Birkaç saniye gözleri fıldır fıldır vücuduma baktıktan sonra dudakları tekrar dudaklarıma kapandı. Her öpücüğü beni delirtirken kendimi kaybediyordum. Elleri hız kaybetmeden hareket ederken, beni her seferinde daha da mest ediyordu. Kalbim onun için atıyordu, sadece onun için atmıştı.

Ve onun için duracaktı.

Dudakları dudaklarımı son kez öptüğünde karanlığa rağmen gözlerimi açtığımda mavi gözlerindeki aşkı tekrar gördüm. Odanın içinde dolan saatin gece saat on ikiye geldiğini bildiren sesinin ardından bir yıldırım çaktı. Bir yağmur indirdi ve tüm sesler sustu.

Yıkılmıştık, yeniden kendimizi inşa etmiştik.

Düşmüştük, tekrar kalkmak için bütün gücümüzü vermiştik.

Yollarımızı kaybetmiştik ve yeni yollar inşa etmiştik.

Her şeye rağmen sevmiştik ve bu hiçbir şekilde değişmemişti.

Bu hikâyenin sonu başından belliydi. Ve biz artık o mutlu sona gelmiştik.

BÖLÜM SONU.

Geçmişin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin