three

259 26 0
                                    

jennie, lisa'nın dolabından bir şeyler almayı bitirmesini bekledi ve kapatmak üzereyken, jennie bunun yerine lisa'yı ürküterek yanına gitti.

"hey, bayan başkan." jennie lisa'ya sahte bir gülümsemeyle korkuttu, kaşlarını kaldırdı ve diğer kızı sinirlendirdiğini umuyordu.

"j-jennie"

"ah yani adımı biliyorsun. sevimli. itibarımı da biliyor olmalısın, değil mi?"

lisa'nın cevap vermesine izin vermedi, elini sırtının küçüğüne koyup tuvalete doğru yönlendirdi. birkaç kişi onlara jennie'nin arkadaş oldukları mesajını veriyor gibi görünen bir gülümsemeyi yanıp söndürerek görevden aldığı kafası karışmış bakışlar attı.

olmasalar bile.

ikisi hedeflerine ulaştığında, jennie orada başka kimsenin olmadığından emin oldu ve kapıyı kilitledi, sonra dikkatini şaşkın lisa'ya verdi.

"peki, sana ve seyoon'a ne oldu? siz ikiniz çıkıyor musunuz?"

yani bu yine seyoon ile ilgili. lisa cevap vermeden önce düşündü ve derin bir nefes aldı.

"bak, jennie. biz bir şey değiliz. seyoon benim en iyi arkadaşım. yaşamamıza izin versen iyi olur."

"gerçekten mi? gerçekten sana inanacağımı mı düşünüyorsun? bu yalanı destekleyecek bir kanıtın var mı tatlım?"

lisa, jennie'nin ona ne dediğini duyduktan sonra karnındaki kelebekleri kovdu ve gözlerini devirdi. jennie'nin önünde yapacağını hiç düşünmediği bir şey. derin bir iç çekti ve diğer kıza tekrar baktı.

"başka birini seviyor."

lisa'nın ifadesi, jennie'nin gözlerindeki ifadenin incinmiş gibi yumuşamasına neden oldu. bu, lisa'nın jennie ile aynı hissederek uzağa bakmasına neden oldu.

"ve kim o? kimi seviyor?"

"üzgünüm, jennie ama sana söyleyemem. muhtemelen bana yaptığın şeylerin aynısını ona yapacağını biliyorum. bu sana hiçbir şey kazandırmayacak. hoşçakal, katılmam gereken derslerim var."

sanki işaret ediyormuş gibi, zil çaldı. ve bununla birlikte lisa tuvaletten çıktı ve içeride suskun bir jennie bıraktı.

you || jenlisaWhere stories live. Discover now