| キャンプ |

509 52 8
                                    

Mutfağı sarmış enfes bir turta kokusu tüm dertleri çözecek kadar etkili, girdiği mideye bayramı getirecek kadar lezzetliydi. Lakin içini sardığı ev de bir o kadar huzur doluyken her gün bir ilkbahar sabahını andırıyordu Jeon'un evinde. "Turtanın tadını beğendin mi güzelim?" Jungkook, üstündeki mutfak önlüğüyle Jimin'e verdiği bir çatal turtası için yorum bekliyordu. Sevgilisinin turtayı çiğnedikçe değişen yüz ifadesi kelimenin tam anlamıyla muhteşem olduğunu belirtir nitelikteydi. İki elini de havaya kaldırıp garip hareketlerle ne kadar beğendiğini ifade etmeye çalışırken tatlılığı hakkında hiçbir fikri yoktu.

"Jimin," yavaşça tek koluyla sevgilisinin beline sarılıp, diğeriyle dudaklarını severken konuşmuştu Jungkook. "bazen- hayır her zaman tüm tatlılardan daha tatlı olduğunu düşünüyorum." Temizlediği dudaklara son bir öpücük bırakıp geri çekildiğinde piknik sepetine turtayı da koyarak önlüğünü çıkarmıştı.

Birkaç günlüğüne Taehyung ve Yoongi'yle birlikte bulundukları konumdan daha da tenha ve manzarası epey güzel olan bir yerde kiraladıkları adeta bir ev kadar geniş olan çadırda kalacaklardı. Kış bitmeden kayağa da oldukça elverişli olan bu dağda biraz eğlenmek de planları arasındaydı.

Jungkook son kontrolleri yaparken Jimin, çalan kapıyı açıp Taehyung'la birlikte eşyaları arabaya taşımaya başlamıştı. Her şeyin tamam olduğuna emin olduklarında önce Jungkook giyinmiş, daha sonra Jimin'i de adeta patatese çevirene kadar kalın eşyalarla donatmıştı. "Sıcaktan bayılmak üzereyim." Söylene söylene giden Jimin paytak adımlarıyla bir civcivi andırıyordu. En sonunda herkes arabaya yerleştiğinde Jungkook sürücü koltuğuna, Jimin yanına ve Taehyung'la Yoongi'yse arkaya geçmişti. Yol biraz uzun süreceği için Taehyung ve Jungkook arabayı dönüşümlü sürecekti. Kemerler de takıldığında herkes gitmeye hazırdı.



"Burasının doğru yer olduğuna emin miyiz? Çok ıssız görünüyor." Jimin'in endişeyle sorduğu soru Jungkook'un onu göğsüne çekmesine sebep olmuştu. Boynuna yasladığı Jimin sakinleşerek saniyesinde mırlamaya başlamıştı bile. "Evet, an itibariyle varmış bulunmaktayız. Sisten çadır görünmüyormuş." Arabayı park eden Taehyung devasa çadır ve kenardaki lavabo için yapılmış ahşap eve kısa bir bakış atarak çadıra ilerlemeye başlamıştı. Diğer üçlü de arabadan inip çadırın kapısının yanında asılı anahtarla kapıyı açtıklarında içerinin zifiri karanlık olması duraksamalarına sebebiyet vermişti. "Taş, kâğıt, makas oynayalım. Kaybeden ilk girer." Yoongi'nin attığı fikri herkes onayladığında iki dakikalık bir yarış sonrası kaybeden Jungkook olmuştu ama Jimin onu tek göndermek istemiyordu. "Ben de gireceğim içeri, tek gitmek olmaz."

Bu sözleri sarf ederken bacaklarının korkudan titriyor olması Yoongi'nin gözünden kaçmamıştı. "Eh, hadi o zaman buyur Jimin önden." Bıyık altından gülerek bir anda Jimin'i içeri ittiğinde tiz çığlıkla birlikte Jungkook da hemen arkasından girmişti. "Uykuların cehenneme dönsün hyung!" Jimin'in içeriden hâlâ gelmeye devam eden feryatları diğer üçlüyü hâlâ güldürürken Jungkook sonunda bulduğu tuşla ışıkları açmış, dışarıdaki ikiliyi de içeri almıştı.

Çadırın tam ortasında yere çökmüş oturan ve sert bakışlarını Yoongi'ye gönderen Jimin ani bir hareketle üstüne atlamıştı. Yoongi eğer bunu birkaç saniye önce fark etse kurtuluşu olabilirdi ancak şu an için imkânsızdı. Neyse ki kurtarıcısı Jungkook, Jimin'i havada yakalayıp omzuna atmıştı küçük bedeni. Jimin hız kesmeden hâlâ söylenmeye devam ederken elleriyle Jungkook'un saçlarını tutuyordu bırakması için.

Arbedeleri bir an olsun durulmuyordu, Jimin'in ellerinden kurtulmaya çalışıp bir yandan da onu koltuğa bırakmak için ilerlemeye çalışan Jungkook'un ayağının kendisine takılması son nokta olmuştu. Birlikte koltuğa düştüklerinde Jungkook bir tarafa, Jimin bir tarafa yığılmıştı. Başını duvara çarpan Jimin söylenmeyi bırakıp büzdüğü dudaklarıyla kendinden önce Jungkook'u kontrol etmeye kalkışmıştı. Aynısını kendisi için yapmaya çalışan Jungkook'la koltuğun ortasında buluştuklarında iç içe geçmiş bir şekilde oturarak yaralandılar mı diye birbirlerini kontrol ediyorlardı.

catmance, jikookWhere stories live. Discover now