Giriş Bölümü; Misafir

277 25 7
                                    

19.01.2023

Boll keyifli okumalar<3

Giriş Bölümü; Misafir

Giriş Bölümü; Misafir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-

Ayaklarımı bastığım parke zeminin soğukluğu tenimi ürpertirken yatağın yanıbaşında duran sabahlığımı da üzerime geçirdim. Çift kişilik yatağımızın karşısındaki duvarda asılı olan düğün fotoğrafımız beni gülümsetmeye yeterken uyuşuk adımlarla pencereye ilerledim ve perdeyi işaret parmağımla aralayarak gün ışığının odanın içerisine girmesini sağladım.

Henüz saate bakma gereksinimi bile duymadan gökyüzünü en tepede aydınlatan güneşten öğleye yaklaştığımızı anlamıştım. Tüm gecelerim ve sabahlarım aynı geçtiği için bünyem alışkanlık kazanmıştı belki de. Jungkook işten geldikten sonra genelde akşam yemeği yer ve televizyon karşısında vakit geçirdikten sonra odamıza giderdik. Biraz da birbirimizle vakit geçirmeyi yeğliyorduk; tabii bu genelde sabahlara kadar süren sevişmeler oluyordu.

Öğleye kadar uyusam da bir türlü üzerimden atamadığım yorgunluğu kocaman esneyerek atmaya çalıştım. Neredeyse esnemekten ağzımın yırtılacağını bile hissetmiştim. Evliliğimizden sonra çalışıyor olduğum, hali hazırda işimi bırakmıştım. Bu nedenle ara sıra dolduramayacağım kadar boş vaktim oluyordu, eh tabii ben de o vakti genellikle dinlenerek veya tatlı yaparak harcıyordum. Gözlerim hâlâ duvarda bana göz kırpan resmimizi incelerken istemsizce gülümsedim. Hayatımın en güzel ve en doğru kararı olabilirdi.

"Tanrı aşkına!" Diye yakınarak yatak odasına ayak basan Jungkook yerimden sıçramamı sağladığında korkmuş gözlerle arkamı döndüm ve ona baktım. Şu saatlerde işte olması gerekirken evde olması, üstelik arkamdan sessiz sessiz yaklaşması beni adeta korkudan havaya uçurmuştu. "Bir saattir sana sesleniyorum Jimin, duymuyor musun beni hayatım?" Tamamen odanın içine girip üzerime üstünkörü bir bakış attığında dudak kenarları memnuniyetle yukarı kıvrıldı. "Ah," dedi sırıtarak, "bu sabah kendiniz uyandınız demek Park Jimin?" Bir an adımları bana yaklaşır gibi oldu. "Halbuki sizi öpücüklerimle uyandırmak istiyordum."

"Salak mısın sen Jungkook!" Diyerek bağırdım istemsizce yükselen sesimle. Gerçekten korkmuştum. Kalbim hâlâ sanki maraton koşmuşum gibi hızla atıyordu. "Arkamdan sessiz sessiz yaklaşmak da ne oluyor? Ödümü patlattın." O olduğu yerde dikilmeye devam ettiğinde bana yaklaşmayacağını anlamış ve ben ona yaklaşmıştım. "Ayrıca senin işte olman gerekmiyor mu sevgilim?" Diye sordum omuzlarına usulca ellerimi yerleştirirken.

"Dün gece çok geç geldiğim için bugünü izin alarak telafi etmek istedim. Biliyorsun," dedi, bakışları bir nebze imayla dolarken. "İşlere kendimi verip seni ihmal ettiğimde hiç de huzurlu şeyler yaşamıyoruz."

"Bunu biliyor olman ne güzel hayatım." Dedim sevimli olduğunu umduğum gülümsememi ona yönlendirirken.

Hafifçe parmak uçlarımda yükselerek dudaklarımı sertçe dudaklarına bastırdım.

Lost Child / Vminkook Where stories live. Discover now