Bölüm 46

545 73 25
                                    

Genç adam Maderin le Granda ulaştığında atından atlayıp emin adımlar ile kapıdaki askerlere doğru yöneldi. Araba kapıda Edward tanrıya şükür üstündeydi. Genç adam kardeşine baktıktan sonra kendisine doğru gelen askerlerin önünde dikilerek elindeki notu gösterdi. 

"Bu notu acilen Kont Quintona ulaştırmam gerekiyor."

"İçeri giriş yasak bana ver."

"Veremem!" Adelard yeniden Edward'a baktı. kardeşi arabadan inip yavaşça yerdeki iki taşı alarak geldiğinde ise direndi. "Çok gizli!"

Askerler kılıçlarına davrandığında Edward elindeki taşlarla sertçe sırtlarına vurdu ardından birinin üzerine çullandı. Adelardda diğerinin suratına sıkı bir tekme atıp kafasındakini çıkararak başının gerisine vurdu. "Giyin Edward!" 

Edward küfrederek arabanın içine tıktıkları adamların yanına girip yeniden asker olduğunda birlikte bahçe kapısına yöneldiler. "Burası oldukça sakin... Pek asker yok lakin içeride olduğunu düşünüyorum. Manastır arazisi oldukça geniş.

"Askerler geliyor Edward..." Adelard bahçe kapısını açıp içeri girdi. Ardından duvar dibine ağaçların arasına sindi. 

"Önden giremeyiz. Arkadan dolanıp içeri başka bir yerden girmek icap ediyor." 

Adelard etrafına bakındı arazide devriye gezmekte olan askerleri fark ettiğinde nefesini tuttu adamlar şu an bahçe kapısına ilerlemekteydiler. Edward aniden koşup askerlere doğru gittiğinde Adelard da peşinden koştu. 

"Koşun kapıda bir kargaşa var!" Edward adamları kolundan tuttu. Onlar derhal kapıya koştuğunda ise Adelard'a çenesiyle manastır evini gösterdi. Bu kılıkda içeri girmenin tek yolu kargaşa çıkarmak dikkati kapıya vermekti. "Çabuk Adelard zaman yok!"

Adelard koşarak evin arka tarafına yönelip etrafına bakındı. İlk kattaki balkon gözüne iliştiğinde ise kenardaki sarmaşıklara asıldı. "Yukarı Edward!"

"Sen manyaksın!" Edward kardeşinin ayakları altına eğilip onu omzuna aldıktan sonra yukarı çıkışını izledi. Ardından sarmaşıklara tutunup uzattığı eline asılarak balkona çıkıp yere oturdu. Lakin aralık balkon kapısından gelen sese kulak kesildi. 

"Ne oluyor Lordum?" 

"Konuşma çıkmak zorundayız. İçeri birileri girmiş."

"Kim girer! Hani kimse bulamayacaktı bizi! Hani asla öğrenmeleri mümkün değildi!" Amelia hıçkırırdı "Ben gidiyorum! Yeter bukadar." 

"Hiç bir yere gitmiyorsun! Kes sesini uyandırıp ağlatacaksın yine! Yavaş ol!"

"Hayır lütfen!"

"Yürü Amelia!"

Adelard ayağa kalkıp sırtını duvara vererek kapıya yanaştı. Emekleyerek kapının diğer yanına geçen kardeşi ayağa kalktığında ikisi de birbirlerine baktılar. Edward iri iri açtığı gözleri ile kadının adını duyduğunda başıyla onay vererek kafasındaki zırhı çıkarıp bir anda içeri daldı. Adelard'da hemen peşinden içeri girip Oğluna siper olan Edwarda ardından olduğu yerde donup kalan George'a baktı ve başından zırhı çıkardı. 

"Seni piç herif!" 

George aniden balkon kapısından içeri dalan ikiliyi gördüğünde yaşadığı şok ile gerileyip yüzlerine baktı. Edward bağırmaya yeltenen Ameliayı ağzından yakalayıp kendisine çekerek yeniden Louis'in yattığı beşiğin önüne siper olduğunda George kendisine gelmekte olan Adelarda bakarak güldü. 

"Çok geç kaldın Adelard uzun sürdü!"

Adelard adamı yakasından tutup yumrukladıktan sonra dönüp kapının kilidini çevirdi ardından birkaç kez daha yumrukladı. 

KADERİM SENSİNWhere stories live. Discover now