Dirty Lips|Jikook|

2

Taehyung - Jimin

Telefon Konuşması

Sen daha sabah demedin mi aşk işleri yok diye? Akşamına nasıl başka birini buldun anlamıyorum.

Bana elini uzatıp 'Jeon Jungkook' derken sesi çok güzeldi. Bak ne ince ne de kalın. Şarkı söylese ölene kadar dinlerim, o kadar yani.

Biraz daha benimle konuşmak yerine aptal aşık gibi ondan bahsedersen telefonu kapatacağım.

...

Kime diyorum? Jimin, orada mısın?

Ha? Evet.

Yine acı çekmeni istemiyorum.

Bu sefer farklı olacak.

Jaekwon için de aynı şeyi söylemiştin.

Bu sefer cidden farklı olacak. Gerçek kimliğimi saklayacağım.

Ne? Nasıl yani?

Babamın kim olduğunu saklayacağım. Orta halli biri gibi davranacağım.

Aishh sen cidden delirmişsin.

Yaşadıklarım kafayı yememe sebep oldu. Artık tecrübeliyim. Ona göre davranacağım. Belki gerçekten güzel bir ilişkimiz olur. Hem...Ne kaybederim ki? En fazla gerçekleri öğrenir ve bir daha konuşmayız.

Birincisi daha onu tanımıyorsun ve sende ne numarası ne de Instagram'ı var. İkincisi hadi bir şekilde sevgili oldunuz. Gerçekleri nasıl söylemeyi planlıyorsun? Biri bana yalan söylese onunla ilişkimi keserim.

İlk soruna cevabım, Instagram'ını bir şekilde buldum fakat daha istek göndermedim. İkincisi, sorunun cevabını da bize zaman gösterecek.

Umarım tekrar zarar görmezsin. Bu sefer sana nikahı basar, eve tıkarım.

Kıkırdayıp ona öpücük attım. Her şeye rağmen yanımda olan bir arkadaşa sahip olduğum için mutluydum.

Bir şeyler yemek istiyorum, yarın sabah kalktığımda ararım seni.

Tamamdır Min.

...

Hoparlöre aldığım telefonu kapatıp cebime attım ve ayağa kalkıp odamdan çıktım. Saat çoktan 12'yi geçmişti fakat bu yemek yememe engel değildi.

Sessiz adımlarım mutfağı bulduğunda atıştırmalık dolu dolabı açıp birkaç tane aldım. Yanına da bir bardak kola koyup tekrar odama döndüm.

Paketleri açıp yerken bir yandan da Jungkook'un instagram hesabını inceliyordum. Bir anda istek atsam çocuk korkabilirdi bu yüzden istek atmak için bir bahane bulmaya çalışıyordum.

''Hakkında bildiklerim; adın, soyadın ve çalıştığın yer, yakışıklı çocuk.''

Kafamda yanan ampulle gözlerimi kocaman açıp kendi kendime konuşmaya başladım.

''Tabii ya! Çalıştığı yeri biliyorum. Yarın oraya bir hasta olarak gitsem ve tesadüfen karşılaşsak her şey mükemmel olur!''

Yüzümdeki gülümseme ile kolamı içip tüm atıştırmalıkları bitirdim. Sonra, ne kadar uyuyamayacağımı bilsem de başımı yastığa koyup yarını düşünmeye başladım. Çok heyecanlıydım. Sanırım Tanrı bu sefer yüzüme gülecekti.