Dirty Lips|Jikook|

24

"Taehyung emin misin? Bir daha bak." dedim gerginlikle. Makyajım akmış gibi hissediyordum.

"Bebeğim, çok güzelsin."

"Cidden evleniyoruz..." dedim bilmem kaçıncı kez. Tekrar ağlamamak için bakışlarımı tavanda gezdirirken kapı çaldı.

Jungkook gelmiş olmalıydı.

Ayağa kalktıktan sonra derin bir nefes verip içeriye girmesini bekledim. Üzerinde siyah takımı, yakasındaki beyaz çiçeğiyle nasıl da yakışıklı görünüyordu.

"Güzelim, saçların..." diye mırıldandı. Saçımı boyatmıştım ve ilk defa görüyordu. Beğenecekti, biliyordum ama gerildim yine de.

"Beğendin mi?"

"Çok güzel olmuşsun." diyip yanıma geldi ve kollarını belime sardı. Kalbi çok hızlı atıyordu, hissediyordum. Benimki de aynı şekilde karşılık veriyordu. Ellerimi sırtına koyunca Taehyung odadan çıktı.

"Şaka gibi geliyor, evleniyoruz."

"Cidden...Eşim olacaksın Jimin. Jeon Jimin olacaksın. Hayallerim bir bir gerçek oluyor."

"Benim de öyle." deyip geri çekildim. Bakışları beyaz kıyafetlerimi bulunca, dudaklarına hoş bir tebessüm yerleştirdi.

"Melek gibi olmuşsun. Söylecek söz bulamıyorum güzelim, aklımı başımdan alıyorsun."

"Ağlatacaksın yine beni. Makyajım bozulacak bak. Bu zamana kadar zor dayandım zaten. Hadi şu işi bitirelim ve Jeon olayım."

"Hay hay, müstakbel Jeon." diyip kolunu uzattı. Ben de kolumu geçirince aynanın önüne geçtik.

"Kimse bizim kadar yakışamaz."

"Aynen öyle Jeon. Bu dünyadaki en güzel çiftiz. Diğerleri ağlayıp günlüğüne yazabilir." dememle tavşan dişlarini göstererek kıkırdadı.

"Herkes bizi bekliyor."

"Beklesinler, ölmezler." diyip bana döndü ve çenemden tutup dudaklarımızı birleştirdi.

Yeminler edildikten sonra da öpüşecektik, ve bu öpücük, Park Jimin olarak sonuncuydu.

"Gloss'umu dağıttın, döveceğim seni."

"Bana da lazımdı, güzel oldu."

"Gerizekalı." dedikten sonra yavaşça göğsüne vurdum.

"Aile içi şiddet ha? Size hiç yakışmıyor Jimin Bey."

"Hadi gidelim artık yoksa heyecandan bayılacağım."

"Tamam tamam. Gidelim bakalım."

...

İkimiz de yemin edip imzaları atınca, artık resmi olarak da Jeon olmuştum.

"Damadı öpebilirsiniz."

Buna dünden hazır olan Jungkook, ellerimi tuttuktan sonra üzerime eğildi ve dudaklarıma güzel bir öpücük bıraktı.

Geri çekilince salondan alkışlar kopmuş, gözlerimdeki yaşlar da bir bir yanaklarıma akmıştı.

"Sana ağlama dedim...Böyle bile çok güzel olsan da istemiyorum." deyip gözyaşlarımı sildi elleriyle.

"Çok mutluyum."

"Ben de öyle."

"Jimin Hyung!"

Üzerindeki minik siyah takımıyla yanımıza doğru koşan Sehun'u görünce genişçe gülümsedim. Ardından eğilip bedenime sarılmasına yardımcı oldum.