26. Bölüm

909 61 17
                                    

Taehyung'un arkadaşı yani asistanı Jack'in yaşı Taehyung'tan iki yaş fazla. İlk yazdığımda 27 yazdım ama fazla olduğunu düşünüp azalttım.

3 yıl sonra
Jennie'den anlatım

Üniversiteden mezun olalı bir yıl olmuştu. Bizim şirkette babamın yanında çalışıyordum. Taehyung bir kaç hafta önce bizi ziyarete gelmişti. Beraber dolu dolu iki gün geçirmiştik. Sonrasındaysa gitmek zorunda kalmıştı.

Eskisi gibi miydi bilmiyordum. Yanıma gelince kalbimi zaptedemiyordum. Sanki derimi delip geçecekti.

"Hadi ama Jen, bu gece gidelim ne olur!" Diye bir milyon sekiz yüz bininci yalvarmasını yapıyordu Chaeyoung.
"Chae son zamanlar fazlasıyla bara gitmeye başladın." Dedi Jisoo sinirle.

"Ama ne yapayım Jisoo, Jimin'in salaklıklarını unutmak için tek çıkış yolum bu benim." Dedi sakince.

Jimin ve Chaeyoung aylar önce beraber olmayı denemişlerdi ama ikiside birbirini aldatınca bir haftayı geçmeden ayrıldılar.

"Sende haklı değilsin Rosé, sadece o seni aldatmadı." Dedi Jisoo hala üzerinde olan sinirle. Chaeyoung utanıp başını eğince Jisoo iç çekti derince.

"Neyse, en kısa zamanda özür dilerim ben ondan." Dedi Chaeyoung ayağa kalkıp. "En iyisi, neyse Namjoon'lar gelecekmiş." Dedi Jisoo geriye yaslanıp.

"Jungkook'ta gelecek mi?" Diye sordum ters şekilde. Jisoo hınzır bir şekilde gülüp başını 'evet' anlamında salladı.

"Gelsin o gelsin." Dedim sinirle. "Hadi ama Jennie-" diyemeden kahkaha atmaya başladı Chaeyoung. Jisoo'da ona katılınca bende tebessüm etmeye başladım.

O sırada zil çaldı ve Chaeyoung kapıya ilerledi. "Bekle sen Chaeyoung, kapıyı ben açacağım. Özel olarak karşılayacağım birisi var." Dedim sahte tebessümle.

Chaeyoung başını sallayıp geri yerine oturdu. Kapıya gidip açtım. İçeri ilk Jin girdi. "Hoş geldiniz!" Dedim sevinçle. "Hoş bulduk küçük boylu, sana ev hediyesi getirdik." Deyip poşetleri mutfağa götürdüler.

Jungkook kapıda durmuş sırıtırken arkasında bir poşet tutuyordu. İçeri girmeden bana uzayıp "Al aynısından aldım." Dedi. Sinirle ona bakıp poşeti aldım ve içine baktım. Gerçektende kırdığı 8 biblomun da aynısını almıştı.

Kenara geçip "Gir içeri, evime alıyorum ama cezadan yırttım sanma." Dedim. Jungkook aynı küçük bir çocuk gibi başını sallayıp dudak büzünce kolundan tutup içeri çektim ve ayağımla poposuna bir tekme attım. "Ahh! Popomdan ne istiyorsun!?" Deyip salona girdi.

Bende arkasından gittim ve bibloları yerlerine koydum. "Evin beklediğimden daha büyük ve güzelmiş." Dedi Hoseok gülümseyerek. Bende gülümseyerek teşekkür ettim.

"Size bir şey diyeceğiz." Dedi Namjoon bize dönüp. Hepimiz dikkatle ona bakıyorduk. O ayağa kalkıp Jisoo'nun yanına gitti ve elinden tutup beraber "Biz evleniyoruz!" Dediler.

Şaşkınlıkla ve mutlulukla ayağa kalkıp sıkıca sarıldım ona. "Adına çok mutlu oldum Jis!" Dedim sevinçle. Ayrıldığımız zaman Chaeyoung'ta Jisoo'yu tebrik ettiğinde bende Namjoon'un yanına gidip onu tebrik ettim.

Yerime geçtiğimde yüzümdeki gülümseme hala duruyordu. Mutlu bir haber duymak beni iyi yapmıştı. Namjoon telefonunu çıkardığında birşeyler yaptı ve geri bıraktı. "Taehyung'a da haber verdim." Dedi. Daha çok sevinirken aldıkları pastayı kesmeye gitmiştik kızlarla.

İçecekleri hazırladığım zaman telefonuma mesaj geldi. Yabancı bir numaraydı. "Kızlar siz hazırlar mısınız? İki dakika işim var." Dedim. "Sen git hazırlar getiririz." Dedi Jisoo. Başımı salladım ve odama girdim. Mesaja tıkladıyıp ne yazdığına baktı

Eski - TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin