2.4

4.8K 352 163
                                    

İlham falan kalmadı amk sıfır saka

🌑

"Nakit mi kart mı?"

"İkisinden de olur farketmez.." baygın baygın yaslandığım kapıda Feza'ya bakıyordum. Poşetleri içeri alıp Ece'ye vermiştim. Tabi şuan kapının arkasında olduğu da bir gerçek.

Zaten stresliyim, zaten gerginim, zaten kapıyı sevgilim, sikeyim, sevgilim sandığı kardeşim açmış.

"Nakit mi kart mı?" Feza sorduğu soruyu tekrarlarken kartı göstermiştim. Pos cihazına kartı yerleştirip tuşlara basarken, kafası eğikti.

"Sevgilin sana abi diye mi sesleniyor?" kapının arkasına kayan gözümle avuç içlerini ağzını yaslamış Ece'nin görmüştüm.

"Yok abisi olduğum için abi diye sesleniyor." yalan mı söyleyeyim? "Sevgilim yok zaten benim." kafasını aniden kaldırınca ondan ayırmadığım gözlerimle göz göze geldi.

Bu nasıl cümle amına koyayım?

"Ama sevgilin olduğunu söylemiştin?" elindeki cihazı bana doğru çevirdi.

"Ama yok?" şifreyi girdim.

"Ama var dedin?" geri çekip, fişi uzattı.

"Yanlışlıkla oldu." kartı ve fişi alıp cebime sıkıştırdım.

"Sen yanlışlıkla insanlara sevgilin olduğunu mu söylüyorsun?" Cihazı kemerinine takılı olan cebe yerleştirdi. Kollarını göğsünde birliştirerek tek kaşını kaldırıp bana baktı. "Hem sen benim Feza olduğumu nasıl biliyor olabilirsin?" dedi kalkık kaşlarını çatarak.

"Bizim de kendimize göre bir çevremiz var herhalde." demiştim yamuk bir gülüşle. Tabi yanımda duran Ece utanmaz arlanmaz olduğu için gelip sohbete dahil olacak. Hayır yani git çikolatanı ye bir şey yap ne diye dinliyorsun bizi? Alt tarafı kuryeyle konuşuyorum.

Evet ben hobi olarak kuryelerle konuşuyorum.

"Hem sen operatör değil miydin? Ne zaman kuryeliğe başladın?" diyerek sordum bu sefer. "Bu sabah. Yani şuan, senin evinde. Yani aslında değilim, size getirmek için bugün kuryeyim. Yani sana kuryeyim, aslında operatörüm, biliyorsun." aşık diye yorumladım.

"Sen bana ölmüşsün, bitmişsin Memet." dedim sırıtarak, gözlerim ise ışıltılıydı. Bunu hissedebiliyordum. Açık açık söylemese bile, sıradan bir müşteriye kurye olarak gelecek biri değildi. Yani aşık diyebiliriz bence.

"Öyle olmuş biraz.." şu çizgi filmlerdeki ışıltılı gözler var ya, işte şuan gözlerim o şekilde. Açık açık sana ölmüşüm bitmişim dedi.

"İçeri geçecek misiniz artık, hayır buradan da duyabiliyoruz ne konuştuğunuzu!" seme babamın sesiyle, kafamı hızla arkaya çevirdim.

Dış kapı direkt salona bakıyordu. Girişte sağa ve sola doğru koridor vardı. Salonun açık kapısından seme babam koltuğun arkasına yaslanmış dururken, uke babam oturmuş elleri çenesinde gülerek bizi izliyordu.

"İçeri gelsene?" zaten seme babamın çatık kaşları ve sinirli yüzüyle göz göze gelen Feza benim teklifimle ne kadar stres içinde olduğunu belli etmişti.

"Yok gelmeyeyim ben hem kuryeyim ben sipariş şey yapmam gerek. Müdür denen pi- yani müdür sonra kızıyor, zaten bugün kurye olduğumdan haberi yok. Anlamadan gitsem iyi olacak." ulan müdür. "O bu saatten sonra müdür değil Memet Feza, içeri gelebilirsin." diye seslendi bu sefer uke babam.

Anlamayarak kaşlarını çatan Feza'nın kolunu tutarak içeri çektim. Ne yapayım yani, gelsin işte. Yabancıyız sanki.

"Nasıl yani?" işte bu kilit soruydu.

Feza o soruyu sorduktan sonra içeri girmişti. Üzerindeki kurye ceketini askıya astıktan sonra, daha önce benim oturduğum yere oturup babamların karşısına geçti. Seme babam Çetin Yılmaz'ın suçlarından, onu araştırdığından, binayı satın alarak uke babamı müdür yaptığından bahsetmişti.

Bu arada en sondaki müdür olma olayını bende yeni öğrenmiştim.

Babamlar sanki kırk yıldır tanışıyormuşçasına sohbet ediyordu. Ecem sipariş ettiğimiz pizzayı ve daha önceden hazır bulunan yemeklerle masayı hazırlayana kadar sohbete devam etmişlerdi. En sonunda hepimiz masaya geçerken, baş köşeye uke babam, sağına seme babam ve Ece, soluna ise ben ve Feza oturmuştuk.

"Ailenden hiç bahsetmedin Memet Feza." babamın roller halis mi? Baba hiç ebesine kadar araştırmamış gibi davranmayı bırakır mısın?

"Bahsedeyim Turgay amca. Sormak istediğiniz soru varsa sorabilirsiniz." hiç çekinmeden babamlara uyum sağlarken benim sırıtmamı sağlıyordu.

"Ailen hetero mu?" uke babam aklına gelen ilk soruyu sorarken cevabı zaten biliyordu. "Evet, Oğuz amca." Keza Feza da bildiği cevabı sesli bir şekilde dile getirdi. Ben ise babamın tanışma amaçlı sorduğu soruyu karşı çekingenlikle Feza'ya bakmıştım. O ise bana gülümsedi.

Çocuk biraz stres yap, ailemle tanışıyorsun. Götümden ter aktı benim, senin sülalem rahat modunda takılman batıyor bana tamam mı!

"Ne iş yapıyorlar peki?" diye sordu bu sefer seme babam. Aynı şekilde cevabını bildiği bir diğer soruyu sordu babam. "Babam ve annem polis." yani güvendeyiz. Kısa bir baş sallamayla onayladı onu babam.

Bu sefer Ece bir soru sordu ve kendisi sorulan hiçbir sorunun cevabını önceden bilmiyor. "Kardeşin falan var mı peki? Varsa cinsiyeti ne, kız mı? Kızsa abim gibi hoşlandığın çocuğa sevgilim diye mi tanıtıyorsun?" siktir.

Son sorduğu soruyla hepimizin gözleri büyürken Ece rahat bir şekilde pizzasının üzerine çikolata koyarak cevap bekliyordu.

Bana müsade. Çünkü şuan bahçeye mezar kazıp girmemem için hiçbir sebep yok.

Hoşlandığın çocuğa sevgilim diye mi tanıtıyorsun ne demek!?

🌑

Yazdım bir şeyler. Olmasa da oldu deyin. Çünkü doğru olan şeyi değil duymak istediğim şeyi merak ediyorum teşekkürler, bir sonraki bölüm operatörler var. 🗣️aaaa

Müşteri TemsilcisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin